Kardeşliğimize kastedenlerle çözüm olmaz

Yeni Şafak
04:0029/07/2015, среда
G: 30/07/2015, четверг
Yeni Şafak

Türkiye’nin terörle mücadelesinin kararlılıkla sürdürüleceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, samimi adımlarla başlatılan çözüm sürecinin istismar edildiğini söyledi. Erdoğan, “Milli birliğimize ve kardeşliğimize kastedenlerle çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken milli birlik ve kardeşliktir” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Çin ve Endonezya'yı kapsayan ziyareti öncesinde, Esenboğa Havalimanı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Terör örgütleri ile mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini vurgulayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:


Türkiye'de şu anda terör örgütünün uzantısı durumunda olan siyasi partinin bu terör örgütüne karşı ortaya koyduğu bir tavrı duydunuz mu? Tam aksine onları sahiplenmenin gayreti içindeler. Çözüm Süreci hükümetin samimi yaklaşımıyla başladı. 30 Mart yerel seçimlerine giderken Çözüm Süreci istismar edildi, maalesef karşılığını bulmadı. Daha sonra yapılan genel seçimlere geldiğinde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük. Dolayısıyla bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var. Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken milli birlik ve kardeşliktir.



BEDELİNİ ÖDEMELERİ GEREKİR


Ben parti kapatılmasını doğru bulmuyorum. Fakat bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini ödemeleri gerekir. Bunları dokunulmazlık zırhından sıyırmak suretiyle, terör örgütlerini kendi arkalarında gösterenler, 'biz sırtımızı şuraya, buraya dayıyoruz' diyenler, bu ifadelerin bedelini ödemelidirler ama partinin kapatılmasını asla doğru bulmuyorum. Bu konuda gerçek kişiler muhatap alınmalı. Gerçek kişilere yönelik olarak parlamento, bence gerekli değerlendirmelerini yapmalı. 'Senin sırtını dayadığın yer terör örgütü mü? Bunun bedelini ödeyeceksin' ve bunu ödetmeli.



GERİ ADIM ATILMAYACAK


Türkiye Cumhuriyeti devleti teröristlerle, onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır. Bu bir süreçtir ve bu süreç aynı kararlıkla devam edecektir.



GEREKEN CEVABI ALACAKLAR


Gerek kırsalda gerek şehirlerde olsun elinde silahı veya molotofu, yüzünde maskesi olan herkes önce güvenlik güçlerimizden, ardından adli kurumlardan gereken cevabı alacaktır. Bu konuda yasal düzenlemeler zaten yapılmıştır. Artık bu yetkilerin en etkili şekilde kullanılması şarttır. Türkiye, adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine ihanet içindeki her türlü paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etme dirayetine sahiptir. Milletin ve devletin hoşgörüsünü, sabrını istismar edenler hak ettikleri cevabı en kısa zamanda alacaklardır, almaya da başladılar.





BU SIRADAN BİR MÜCADELE DEĞİL


Türkiye'nin verdiği mücadeleye yönelik bazı istismarlar yapılıyor. Türkiye'nin gerek şu anda Güney'de, gerekse Kandil'de ve içeride verdiği mücadele sıradan bir mücadele değildir. Bu basit bir itibar mücadelesi de değildir. Sadece ve sadece milletimizin huzuruna, can ve mal güvenliğine kastedenlere karşı devletin görevini yerine getirme mücadelesidir ve bunu sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.



Önemli olan ülke menfaati


Ziyareti kapsamında Çin ile “uzun menzilli füze projesi"ne ilişkin görüşmelerin olup olmayacağına yönelik soru üzerine Erdoğan, “Balistik füzelerle ilgili olarak işin başında en uygun teklifi bize veren ülke Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Daha sonra bazı gelişmeler oldu, bu gelişmeler sebebiyle bazı aksamalar söz konusu. Bu ziyarette, bu konuları tekrar ele alacağız. Bu uygun teklifi zenginleştirecek teklif, bizler tarafından da makul karşılanacaktır. Zira aslolan ülkelerin karşılıklı menfaatidir. Bu menfaati bir kenara koymak mümkün değildir" dedi.



İki lidere telefon

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son operasyonlara ilişkin telefon diplomasisini sürdürdü. Erdoğan dün İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin ile telefon görüşerek operasyonlar hakkında bilgi verdi.



İş bitmiştir anlamına gelmesin


İç güvenlik yasası ile gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, “Yasal düzenlemeler kitaplar arasında kalması için yapılmadı. Eğer uygulamada sıkıntı varsa o zaman uygulayıcıların kendilerini test etmeleri gerekir. Burada asla taviz verilemez. Bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır ve devlet bu varlığını bütün imkanlarıyla seferber etmek suretiyle ortaya koyacaktır" dedi. Bu sürecin rehavete kapılmadan devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, bugünlerin aynı zamanda dostlukların test edildiği günler olduğunu belirterek, “Sağolsun dostlar gerekli açıklamayı kararlı şekilde yapıyorlar. En önemli adımlar Güney'de attığımız adımlardır, bunun yanında Kandil'de ve içeride attığımız, atacağımız adımlardır. Terör örgütlerine yönelik 23, 24, 25'inde ve bugünlerde yapılan operasyonlar bu iş bitmiştir anlamına gelmesin. Süreç devam edecektir" diye konuştu.





Suriyelilerin dönmesi için zemin olacak


Erdoğan, ABD ile terörle mücadele konusunda sağlanan mutabakat çerçevesinde Türkiye'nin gündeme getirdiği “güvenli bölge" ile ilgili bir anlaşmanın sağlanıp sağlanmadığı ve kapsamı hakkındaki soru üzerine şöyle konuştu: “Tabii burada ilk adım malum bu güvenli bölgenin altyapısını oluşturmak. Konuyla ilgili Sayın Obama ile yapmış olduğumuz görüşmede bunları etraflıca ele aldık. Her şeyden önce malum terör örgütü ve DAEŞ ile özellikle Kuzey Suriye'deki mücadelenin verilmesi büyük önem arz ediyor. Aynı zamanda yine ulusal güvenliğimize tehdit oluşturan bölgedeki malum unsurlar var. Buradaki bizim için 'ikmal bölgesi' diye tanımladığımız bölgelerin tehditten arındırılması ve orada güvenlik bir bölgenin oluşturulması, ülkemizdeki 1 milyon 700 bin Suriyeli vatandaşın ülkelerine dönmesi için de bir zemin oluşturacaktır. Bunların çalışmalarını da görevli olan heyetlerimiz ayrıca yapmaktadırlar. İlk etapta buranın arındırılması ve güvenli hale getirilmesinden sonra güvenli bölge tanımının yapılması adımı da atılmış olacaktır."



DAEŞ'le savaşsa da PKK da terör örgütü


Türkiye'nin NATO'dan somut talebi ve beklentilerinin neler olduğunun sorulması üzerine Erdoğan, “Şu anda saldırıya uğramış olan Türkiye, kendisini koruma, güvence altına alma haklarını kullanmaktadır. Bunu sonuna kadar da kullanacaktır. Burada uluslararası hukuktan kaynaklanan ne hakkımız varsa kullanıyoruz. Ama diyoruz ki 'burada NATO'ya da düşen görevler her an olabilir.' Dolayısıyla NATO'nun da bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var. Nitekim Amerika'nın yapmış olduğu açıklamaları duydunuz. 'DAEŞ nasıl bir terör örgütüyse terör örgütüyle savaştığını iddia eden PKK da bir terör örgütüdür' diye Amerika açıklamasını yaptı. Mesele budur. Bunu görebilmek. 'DAEŞ terör örgütü, onunla savaşıyorsa diğeri terör örgütü değil' böyle bir şey yok. Terör örgütleri birbirleriyle savaşmıyorlar mı? Hepsi bir çıkar mücadelesi içerisinde bunu sürdürüyor. Nitekim yaptıkları da budur" dedi.




#erdoğan
#pkk operasyonları
#çözüm süreci