
Fatih Sultan Mehmet'in İstabul'u fethetmesi ile camiye çevrilen yaklaşık 6 yüzyıl sonra 1935'te müze yapılan Ayasofya'nın tapusunda çarpıcı detaylar var..
Ecdadın büyük emaneti Ayasofya'nın tapusu bu ay Derin Tarih Dergisi'nden herkese hediye. Fatih Sultan Mehmed'in (1451-1481) 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilen Ayasofya, fetihten hemen sonra güçlendirilmiş ve iyi bir şekilde korunarak günümüze muhteşemliğinden ödün vermeyerek ulaştı.
Ayasofya'nın kuzeyindeki medrese, Fatih Sultan Mehmed döneminde yaptırılmıştır. Her dönemde bakım ve onarım çalışmalarından geçen Ayasofya'nın, en kapsamlı tamiri ise Sultan Abdülmecid Dönemi'nde (1839-1861) ünlü İtalyan mimar Fossati tarafından yapıldı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının ardından bir süre daha ibadethane vasfını devam ettiren Ayasofya Camii bizzat Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilmiştir. 1 Şubat 1935'te müze olarak faaliyete geçen bu muazzam caminin tapusu ise Fatih Sultan Mehmet Vakfı'nın üzerine kayıtlı.
İstanbul'un 'İslambol' oluşunun en önemli delillerinden birinin, yıllarca namaz kılan, itikafa çekilen Müslümanları misafir eden Ayasofya Camii'nin, içerisinde artık ayakkabılarla dolaşılıyor.
Derin Tarih'in yayınladığı 1936 tarihli tapu senedinde Ayasofya Camii'nin sahibi Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı görünüyor. 19 Kasım 1936 tarihinde düzenlenen tapu evrakında “57 pafta, 57 ada, 7. parselde, Türbe, Akaret, Muvakkithane ve Medreseden oluşan Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, Ebulfetih Sultan Mehmet Vakfı üzerinedir" deniliyor.









