“Almanlar et başında”
Biz günü anlamak için uğraşırken; “Bu kadar da olmaz ama!” diye şaşkınlığın harap bahçelerinde eğleşirken; hafızanın kıvrımlarında yer edinmiş, saklandığını bilmediğimiz, ancak gün yüzüne çıkınca haberdar olduğumuz sahneler, tespitler, sanki müphem ve solgun olana biraz ışık düşürmek için çıkıp gelirler. Saklananların en kıymetlisi, çocukluğun aldığı kayıt ile edebî bir metnin sayfalarından kopup gelenlerdir. Dün güne daima sanat ürünü ile eklenir. Edebî bir metin, bir şarkı ya da bir film ile...