|
Davutoğlu’nun, ”yol haritası”
Siyaset bir hükümet formülü üretemeyince, Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim hükümeti için gongu çaldı, süreci başlattı.

45 günlük sürenin dolmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Meclis Başkanı İsmet Yılmaz'la görüşerek seçim hükümeti için startı verdi.

Bundan sonra hükümet kurma süreci Anayasa'nın 116 ve 114. maddelerince yürüyecek.

Karar bugün Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan Davutoğlu'nu çağırarak hükümeti kurmakla görevlendirecek. Anayasa'nın 114. maddesine göre 5 gün içinde hükümetin kurulması gerekiyor.

Bundan sonra, hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan Davutoğlu'nun nasıl bir yol izleyeceği sorusu gündeme gelecek.

Hükümet kuruluşunda Başbakan'ın, yol haritasını Anayasa'nın 114.Maddesi belirleyecek.

Davutoğlu tek parti hükümeti kurmayacak. Koalisyon hükümeti de kurmayacak, ya da dışarıdan destekli bir azınlık hükümeti kurmayacak.

Davutoğlu, ”Seçimlerde geçici Bakanlar Kurulu” başlığı ile Anayasa'nın 114.Maddesi'nde çerçevesi çizilmiş olan bir hükümet kuracak. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurmak üzere görevlendirildikten sonra ne yapacak?

Başbakan, ”Uygun gördüğüm isimlere teklif götürürüm” dedi. Buradaki sorun şu: CHP ve MHP seçim hükümetine üye vermeyeceklerini açıklamışlardı. Başbakan ise ”Muhatabım tek tek milletvekilleri. Meclis Başkanı sayıları verdiğinde uygun gördüğüm isimlere teklif götürürüm” dedi.

Başbakan'ın açıklamasına CHP ve MHP şiddetli tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, ”CHP'de o kadar karaktersiz insan yok” dedi. MHP'li Oktay Vural, ”MHP'den ahlaksız teklife evet diyebilecek kimse yoktur” diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilmeden önce partisinin hukukçu milletvekilleriyle geniş kapsamlı bir toplantı yaptı.

Kurulacak olan hükümetin anayasal bir zorunluluk gereği kurulan bir hükümet olduğu için 114. Madde'de belirtilen hususların dışına çıkılamayacağı sonucuna varıldı.

Buna göre Başbakan'ın “Yol Haritası” nı şöyle özetlemek mümkün.

Başbakan Davutoğlu hükümeti kurmak üzere Cumhurbaşkanı tarafından atandıktan sonra izleyeceği yol haritasını bir basın toplantısı düzenleyerek açıklayacak.

“Türkiye'yi seçimlere götürecek olan hükümeti kurma sorumluluğumu üzerime aldım. Bunun gereğini yerine getireceğim” diyecek.

Davutoğlu, koalisyon görüşmelerinde olduğu gibi bu süreçte de iki hat üzerinden yürüyecek.

1-Anayasa'ya uygunluk

2-Şeffaflık.

Seçim hükümetinde, partilerin Meclis'teki temsil oranına göre şu sayı düşüyor.

AK Parti 11, CHP 6, MHP 3, HDP 3

Anayasa'nın 114. Maddesi'ne göre Başbakan, AK Parti'den 10, CHP'den 6,MHP'den 3, HDP'den 3 isme bakanlık teklif edecek.

CHP ve MHP'nin itirazlarını sordum. Bir koalisyon ya da seçim hükümeti kurulmadığı Anayasa'nın 114. Maddesi'ne göre, zorunlu bir seçim hükümeti kurulduğu için, burada partilere değil, milletvekillerine bakanlık önerisi götürüleceği karşılığını aldım.

“Başbakan, bu teklifi liderleri by-pass etmek ya da partilerin içini karıştırmak için yapmıyor. Bu bir siyasi kurnazlık ya da siyasi manevra olarak yapılmış bir işlem değil. Anayasal zorunluluk olarak yerine getirilmesi gereken bir görev.”

CHP ve MHP seçim hükümetine üye vermeyeceğini açıklamasına ve her iki partide böyle bir teklifi “siyasi ahlaksızlık” olarak gördüklerini ilan etmelerine rağmen, bu partilerin içine karıştırmak için mi bakanlık önerisi yapılıyor?

Bunun bir siyasi manevra olmadığının, anayasal zorunluluk olduğunu altı çizildi. Buna göre, Davutoğlu, CHP'den 6, MHP'den 3 milletvekiline bakanlık teklif edecek. Eğer bu isimler kabul etmezse, bu kez onların yerine yine Anayasa'da öngörüldüğü gibi Meclis içinden ya da dışından “Bağımsız” bir ismi atayacak.

CHP ve MHP'nin seçim hükümetinde yer almayacakları konusundaki tavırları çok net olduğu halde, kendisine bakanlık önerilen CHP ve MHP milletvekillerinin reddetme ihtimali çok yüksek olmasına rağmen bu işlem neden yapılacak? Doğrudan CHP ve MHP'nin yerine bağımsız isimler atanamaz mı?

Anayasa'nın 114.Maddesi'nde “siyasi parti gruplarından alınacak üye “ denildiği için, bu prosedüre göre hareket etmenin bir tercih meselesi değil, Anayasal bir zorunluluk olduğunu altı çiziliyor. Yani Davutoğlu istediği için değil, Anayasa emrettiği için bu yönteme başvuruluyor.

Hükümetin kuruluşunda anayasal zorunluğa uygun hareket edilmez, CHP ve MHP milletvekillerine bakanlık teklif edilmeden onların yerine bağımsız isimlerden bakan atanır, bir parti de bunu Anayasa Mahkemesi'ne götürürse ne olacak? Bu sorunun da üzerinde duruldu. Anayasa Mahkemesi'nden bir sürprizle karşılaşmamak için CHP ve MHP'nin kontenjanlarına uygun olarak milletvekillerine bakanlık teklif etme kararı alındı.

Muhalefet koalisyona girmedi. Seçim hükümetinde yer almadı. Meclis'in seçim kararı almasına izin vermedi. Azınlık hükümetini desteklemedi. Böylece tüm yollar tükendi. Koalisyon ya da seçim hükümeti olsa partiler isimleri belirleyip, Başbakan'a bildireceklerdi. Şimdiye kadar 13 koalisyon hükümeti böyle kuruldu. Ve yine şimdiye kadar seçim kararı Meclis'te alındı, seçim hükümeti kuruldu. Böylesi ilk kez yaşanıyor. Türkiye anayasal zorunluluk olarak kurulacak seçim hükümetine de girmiyorsun. O zaman bari sürece ipotek koyma.

Eğer liderlerin arasında köprüler atılmasa, partiler arasındaki ipler kopmasaydı, biz bu süreci daha sancısız bir şekilde aşardık.

Bakanlar Kurulu teşkil edilirken neye dikkat edilecek. Başbakan, ”Ehliyet, liyakat ve uyum”a bakacağını söylemişti. HDP'den, ”Türkiye ortalaması”nı yansıtan isimler üzerinde duruluyor. Kamuoyunda HDP kimliğini yansıtan isimler tercih edilmeyecek. O nedenle, “İmralı heyeti” nin çok fazla şansı gözükmüyor. Onun yerine Celal Doğan gibi isimlerin üzerinde duruluyor. Hükümette yer almayı, siyasi mücadelesi açısından bir başarı olarak gördüğü için itirazları olmasına rağmen, HDP hükümette yer alacak.

AK Parti'de ise üç dönemlik bakanlar, seçim hükümetinde yer almayacak. Bir Alevi bakan ya da başörtülü bakan konusunda sürpriz yaşanır mı? Orasını bilmiyorum. Ama merak ediyorum.
#seçim hükümeti
#hdp
#anayasa
9 yıl önce
Davutoğlu’nun, ”yol haritası”
Kara dinlilerle milletin savaşı
Nefsime öğütler
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı