2017 Merkezi Yönetim Bütçe tasarısı sessiz sedasız onaylanarak (bütçenin içeriği çok da tartışılmadan) yürürlüğe girdi.
Maliye Bakanı 2017 bütçesiyle, mali disiplinden taviz verilmeyeceğini, büyümeye destek verici yapısal reformların sürdürüleceği bir maliye politikası anlayışının devam edeceğini belirtti.
Bu yazıda yürürlüğe giren bütçe büyüklüklerine bakarak olası ekonomik etkilerini değerlendirmeye çalışalım.
**
2017 bütçesinin geliri 598,3 (önceki yıla göre yüzde 9.5 artış), gideri ise 645,1 milyar lira (yüzde 11 artış) öngörülüyor. Yani yaklaşık
(GSYH'ye oranı yüzde 1,9) tahmini söz konusu.
2016 yılı bütçe açığının gerçekleşme tahmininin 30 milyar lira olduğu dikkate alındığında, bu yıl daha
izlendiği görülmektedir.
Aslında 2016 yılı 3. çeyrekteki
(yüzde 1.8 küçülme)
hükümeti daha açık bir bütçe politikası izlemeye zorlamış da olabilir.
**
Ayrıca 2017 yılı bütçesi 10,6 milyar TL faiz dışı bütçe fazlası verecek.
Ancak, faiz dışı bütçe fazlasının GSYH'ye oranının yüzde 0,4 düzeyinde hesaplanması Orta Vadeli Programda belirtilen
anlamına gelmektedir.
2015 yılında bu oran yüzde 1,5 iken, 2016 yılında yüzde 0,8 olarak gerçekleşmesi tahmin ediliyor. Yani, mali disiplin sağlama çabaları devam ederken, bu çaba oldukça gevşetiliyor (ya da gevşetme zorunda kalınıyor).
**
645 milyar liralık harcama bütçesi
incelendiğinde en yüksek payı 249 milyar TL ile
harcamalarının aldığı görülmektedir. Söz konusu harcama kaleminin önemli kısmını ise görev zararları ve hazine yardımı adı altında SGK'ya ve mahalli idarelere ayrılan paylar oluşturmaktadır.
İkinci en yüksek pay ise işçi ve memur maaşlarının yer aldığı
kalemi. Bu kaleme aktarılan para yaklaşık 163 milyar lira.
57,5 milyar TL faiz gideri, 27,1 milyar TL
giderlerini işin içine kattığımızda bütçenin önemli bir kısmının
ayrılmak durumunda kalındığı ortaya çıkıyor.
Verimli harcamalar grubunda inceleyebileceğimiz sermaye giderlerinin (
) toplam harcamalardan
(önceki yıla göre yüzde 30 artmasına rağmen). Ayrıca 52,1 milyar liralıkta bir mal ve hizmet alımı söz konusu.
**
Terörle yoğun mücadele nedeniyle
önemini artırarak korumaktadır. Doğal olarak; Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT bütçesindeki artışlar diğer kurum bütçelerindeki artışların çok üzerinde.
Hükümetin
anlamında 120 milyar lira ile bütçede en büyük payı eğitime ayrılmış (bütçenin yüzde 20'si).
Eğitime artırılan kaynağın büyüklüğü yanında eğitimin niteliğini artırmaya yönelik harcamaların payının da önemli olduğunu belirtelim.
**
Gelirler açısından bakıldığında ise; bütçe geliri tahmini bir önceki yıla göre yüzde 9.5 artarak 598,3 milyar liraya ulaşacak.
Vergi gelirlerindeki artış yüzde 13,6 ile 511 milyar lira olması beklenirken, vergi dışı gelirlerde yüzde 9.7 oranında bir azalış bekleniyor (87.2 milyon TL.).
Ancak 511 milyar liralık vergi gelirinin sadece 174 milyar lirasını dolaysız (adaletli) diye tabir ettiğimiz gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler ile mülkiyet üzerinden alınan vergilerin oluşturmaktadır.
Hatta 111,9 milyar liralık gelir vergisinin 103,8 milyar liralık kısmının stopaj yoluyla elde edileceği tahmini,
ortaya koymaktadır.
**
Burada belirtilmesi gereken bir başka önemli nokta, Türkiye gibi ekonomik kalkınma sürecini tamamlamak için
zorunluluğu olan ülkelerde bu
bir politika olmasıdır.
Dolaysız (adaletli) vergiler olarak anılan kalemlerde (özellikle gelir ve kurumlar vergisinde) yapılacak bir oran artışı yatırımlar üzerinde doğrudan olumsuz etki yapıp
Bu nedenle gelişmekte olan birçok ülke gibi Türkiye'de de vergilendirme politikasında mükellef açısından daha
**
Özetlersek: son dönemde ekonominin küçülmesi en temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yapıda
. Ve 2017 bütçesinde belirli ölçüde bunu görmek mümkün.