|
Memurlar nüfusa kayıtlı olduğu illere atanabilecek mi?

Yer değiştirme suretiyle atamaya tabi devlet memurlarının atamalarını düzenleyen “Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'te önemli bir değişiklik yapılmıştır. Memurun Yer Değiştirme Suretiyle Atanamayacağı Hizmet Yerlerini düzenleyen 15'inci maddesi yürürlükten kaldırılarak birçok yöneticinin nüfusa kayıtlı olduğu ile veya nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettikleri ile atanmalarının önündeki engeller kaldırılmıştır. Acaba bu değişiklik sorunu ne kadar çözmüştür, bu yazımızda konuyu izah etmeye çalışacağız.



*

Sorun neydi ve yapılan değişiklikle sorun bitti mi?


Yönetmeliğin kaldırılan Memurun Yer Değiştirme Suretiyle Atanamayacağı Hizmet Yerleri başlıklı 15'inci maddesinde; vali, kaymakam, bölge müdürü, başmüdür, il ve ilçe müdürleri, emniyet müdürü, emniyet amiri, milli eğitim müdürü, defterdar, mal müdürü, kadastro müdürü, tapu sicil müdürü, nüfus ve vatandaşlık müdürü, nüfus müdürü ve bunların yardımcıları, taşra teşkilatında görevli şube müdürü, müdür, il ve ilçe müftüsü ve bunların yardımcıları ile koruma ve güvenlik hizmetlerini yürüten personelin kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il ve bu il'e bağlı ilçelere, nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte, en az 15 yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettikleri veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, bu il'e bağlı ilçelere, ilçenin bağlı bulunduğu il ve bu il'e bağlı diğer ilçelere atanamamaktaydı.



Yapılan değişiklikle işte bu madde yürürlükten kaldırılarak belirtilen kamu görevlilerinin ülkenin her iline atamalarının önündeki engeller kaldırılmıştır. Ancak, hal böyle iken özel yönetmeliklerdeki hükümler nedeniyle atama engeli aynen devam eden kurumlar bulunmaktadır.



*

Hangi kurumlarda engel devam ediyor?


Kaldırılan maddeye göre, yukarıda unvanları belirtilen kamu görevlilerinin kendisinin veya eşinin nüfusa kayıtlı olduğu il veya bu il'e bağlı ilçelere, nüfusa kayıtlı olmamakla birlikte en az onbeş yıl müddetle devamlı olarak ikamet ettiği veya hizmetini olumsuz yönde etkileyecek maddi ilişkisinin bulunduğu il veya ilçeye, atanmaları mümkün değildir. Benzer şekilde birçok özel yönetmelikle yer alan düzenlemeler aynen yer almaktadır. Dolayısıyla özel yönetmeliklerdeki düzenlemeler bulunduğu sürece ülkenin her iline atama yapılması mümkün değildir.



Yine Emniyet Hizmetleri Sınıfı Mensupları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin Personelin Atanamayacağı Yerler başlıklı 7'nci maddesine göre emniyet personelinin her ile atanması mümkün değildir.



Benzer düzenlemeler; Gelir İdaresi Başkanlığı Personeli Yer Değiştirme Yönetmeliği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Taşra Teşkilatı Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yer Değiştirme Yönetmeliği,

İ
çişleri Baka

nlığı Personeli Yer Değiştirme ve Atama Yönetmeliği, Karayolları Genel Müdürlüğü Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği, Maliye Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliği, Sosyal Güvenlik Kurumu Personeli Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği gibi birçok kamu kurumunun özel yönetmeliklerinde hala bulunmaktadır.



Özel yönetmeliklerde yer alan bu kısıtlayıcı hükümler bulunduğu sürece kapsamda yer alan personelin ülkenin her yerine atanması mümkün değildir.



n

Değiştirilen yönetmelik adeta kevgire dönmüştür


33 yıl önce 1983 yılında yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'te 23 defa değişiklik yapılmıştır. Yönetmeliğin geneline bakıldığında yapılan değişikliklerle adeta kevgire dönmüştür. Sanki yönetmeliğin diğer maddelerinde sorun yokmuş gibi sadece tek bir maddesinde değişiklik yapılması anlaşılabilir bir durum değildir. Maalesef bu yönetmeliğin neresini tutarsanız elinizde kalıyor. Gelin görün ki Yönetmeliğin tek bir maddesi değiştiriliyor.



*

Kaldırılan maddenin mantığı neydi?


Kaldırılan maddenin temel mantığı yerelleşmenin olumsuz etkisinin bertaraf edilmesiydi. Peki bu mantık kalktı mı ki madde değiştirildi? Personelin doğduğu, büyüdüğü ve yetiştiği yerde çalışmasının görevini yapmasına olumsuz etki etmesi kaçınılmazdır. Düşünün ki ilçe emniyet müdürü doğup büyüdüğü ilçede görev yapıyor. İster istemez duygusal ve rasyonel olmayan sübjektif etkenler görevine etki edecektir. Örnekler çoğaltılabilir. Keşke değişiklik iyice düşünülerek yapılsaydı.



*

En az 43 yıllık güncel olmayan personel mevzuatı niçin kimseyi rahatsız etmez?


Personelle ilgili mevzuata baktığımızda büyük çoğunluğunun 1973-1984 tarihleri arasında yürürlüğe girdiğini ve birçok yönetmeliğin ve birçok yönetmelik maddesinin mülga olduğunu görüyoruz. Düşünün ki 21'inci yüzyılda 1980'lerin anlayışıyla personeli yönetmeye çalışıyorsunuz ve bundan da hiçbir rahatsızlığınız yok. Üzücü olan husus ise bu durumun maalesef sorgulanmasının dahi yapılmamasıdır. Bir komediye dönüşen "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik"in de yürürlüğe giriş tarihi 25.10.1982'dir.



Yine 21'inci yüzyılda aday memurlarımıza 27.06.1983 tarihli “Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik” hükümlerine göre adaylık eğitimi veriyoruz. Dünyadaki bu kadar değişime rağmen hala bu yönetmeliğe göre aday memurluk eğitimi verildiğini düşünmek dahi ürkütücüdür.



12.01.1983 tarihinde yürürlüğe giren “Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik” incelendiğinde otoriter mantıkla yazıldığı anlaşılacaktır. Maalesef bu yönetmelikler hala yürürlüktedir.



Yine, 11.8.1973 tarihinde yürürlüğe giren Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği'nin ise hangi maddelerinin yürürlükte olduğunu dahi bilen yok. Çünkü, dayanak maddelerinin yarısı yürürlükte yarısı mülga. Böyle bir yönetmelik niçin güncellenmez veya güncellenmesi için kimden nasıl bir talimat beklenir? Doğrusu bu durumu anlamak mümkün değildir.



Ayrıca, 18.05.1983 tarihli yürürlüğe giren Yurt İçinde Mecburi Hizmet Karşılığı Öğrenci Okutma ve İhtisas Yaptırma Hakkında Yönetmelik ise hala yürürlükte. Bu yönetmeliğin dayanak maddeleri 657 sayılı Kanun'un ek 35'inci maddesiyle zımnen mülga olmuştur. Doğrusu bu konuyla ilgili olarak ilgililerin haberinin olup olmadığından kuşkularım var.



Hâlâ yürürlükte olup da bu kadar da olmaz diyebileceğimiz o kadar çok personeli ilgilendiren yönetmelik var ki bunları sıralamak için oldukça fazla zaman harcamak gerekmektedir. Ümidim odur ki bu yazılar birilerinin kafasında soru işareti oluşturur.


#Memurlar
#memur ataaları
#Devlet Memurları
8 yıl önce
Memurlar nüfusa kayıtlı olduğu illere atanabilecek mi?
Polislerin çalışma koşulları ve özlük hakları
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü