|
Anayasa, laiklik, AK Parti
TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın
“anayasada laiklik yer almamalı, dindar bir anayasa olmal
ı” şeklindeki çıkışı talihsiz, bence karşılığı olmayan bir çıkıştır.


AK Parti'nin 13 yıllık iktidar döneminin kapattığı defterlerden birisi laiklik tartışmasıdır. Yıllar yılı süren laiklik endeksli rejim krizleri, buna bağlı askeri çıkışlar önemli ölçüde devrini tamamlamıştır.



Bunun üç önemli nedeni var.



Bir:

Bu dönemde yasal düzeyde ve uygulamalarda laiklik önemli ölçüde demokratikleşmiş, inanç hürriyeti ve hak gasplarını oluşturan bir engel olmaktan çıkmıştır. Bu çıkış, Kürtler dışında Türkiye'de iki büyük kimliği oluşturan seküler kesim ve muhafazakar kesim arasındaki eşitlenmenin temel göstergesi olmuştur. AK Parti'nin siyasi başarısını sağlayan ana husus da budur.



Kamusal hayatta ve üniversitelerde başörtüsü yasak olmaktan çıkmış, ibadete yönelik zaman ve mekan kısıtlamaları ortadan kalkmış, kişilerin dini referanslı davranış ve söylemlerinin önü açılmış, örneğin siyasi parti kongreleri dini metinlere atıflarla başlatılabilmiş ve tüm bunlar eskiden olduğu gibi laiklik ihlali olarak algılanmamıştır.



Öte yandan AK Parti yönetimi ve Tayyip Erdoğan iktidarlarının ilk gününden itibaren buna uygun bir siyasi performans göstermiş, gündeme laikliği değil, laikliğin otoriter yönlerini almıştır.



Erdoğan'ın Arap Baharı'nın ilk günlerde Mısır'da

“demokratik laikliğin erdemi”

üzerine yaptığı konuşma o gün içinde bugün içinde anlamını ve değerini korumaktadır.



Bugün AK Parti etrafındaki ana tartışma

“laiklik”

değil,

çoğunlukçuluk, şahsileşme

ve otoriterlik”

olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyasi tıkanıklık toplumsal eğilimlerden çok, siyasi aktörlerin tercihlerinden kaynaklanmaktadır.



Laikliğin çatışma ekseni olmaktan çıkması, kimlik tartışmalarını ve yaşam biçimi gerilimlerini elbette ortadan kaldırmamıştır. Zemin makro alandan mikro alana kaymıştır. Din-devlet ilişkileri ayrımı anlamında laiklik tartışması yerini muhafazakarlığa, ahlak, kamusal alan kullanımı ve değer düzenlemelerine ilişkin çatışmalara bırakmıştır. İçki yasağı ya da kısıtı meselesi, katılımcı demokrasi fikri etrafındaki kutuplaşma bu

“kayma”

nın tipik göstergeleridir.



İki

:

Bu siyasi dönüşümün sosyolojik geri planı, karşılığı bulunmaktadır. Gerek seküler gerek dindar kesimde özellikle 28 Şubat'tan itibaren başlayan iç değişim dalgası Türkiye'nin son dönem tarihinin en önemli girdilerinden birisini meydana getirir.



Mevcut siyasi kutuplaşmaya rağmen bugün laik kesimde dini varoluşla bir arada yaşama genel bir kabul haline dönerken, dindar kesimde evrensel değerlerle yakınlaşma, dinsel pratiklerde bireyselleşme, özellikle kentli ve genç kesimde dini kimlik ve kişi ilişkisinde özerkleşme ana eğilim haline gelmiştir. Bu esası, pek çok saha çalışması uzun süredir desteklemektedir. Seküler-laik kesimde kamu görevi dahil başörtüsüne

“doğal”

diyen kişi oranı yüzde 90'lara ulaşmıştır. Dindar kesimde modern ve laik kurumları hedef, öteki olarak tanımlama eğilim yüzde 80'lere varan bir oranda azalmıştır. Ancak asıl önemlisi kişilerin, birbiriyle çelişkili görülen dini, laik, milliyetçi, vs. değer sistemlerini ayrı anda tüketen, kendi içlerinde çoğulluk taşıyan bir istikamette yol almaya başlamasıdır.

“Biz nasıl da yanıldık diyerek dizlerini döven amnezik kimi liberal yazar çizere”

rağmen, Türkiye'de toplumsal seyyaliyet böyle anlamlı ve kalıcı bir tablo ortaya koymuştur.



Üç

:

Laiklik gereği 2013'ten itibaren İslami kesimin karşısına başka bir deneyimle de çıkacaktır. Siyasi iktidar-Gülen cemaati ilişkisi ya da ittifakı, bir noktadan sonra bir iktidar savaşına dönünce, laikliğin hakemliği ve bu hakemliğin önemi dindar kesim için daha belirleyici olmaya başlamıştır.



İsmail Kahraman'a dönecek olursak...



İslami kesimde içinde sayılan ve sevilen bir isim olan TBMM Başkanı bunlar karşısında sadece eski zihniyetini temsil etmiyor, aynı zamanda bu gelişmelerin karşı kutbunu oluşturuyor.


#Yeni aayasa
#Laiklik
8 yıl önce
Anayasa, laiklik, AK Parti
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle