|
Bir seçmen sosyolojisi kesiti..
Seçimlerde ana yarışmanın AK Parti'nin içinde yaşandığı açık.

Seçim sonrası kimi çalışmalara göre CHP ile AK Parti arasında oy geçişi neredeyse hiç yok. Hareket temel olarak AK Parti'nin Haziran ayında MHP'ye kayan ve özellikle sandığa gitmeyen eski seçmenlerini Kasım ayında geri toplamasından, yeni seçmen edinmesinden kaynaklanıyor.

Bu, genel geçer bir ifade olarak ele alınmamalı. Yakından bakıldığında partiler arası seçmen kaymalarına ilişkin yerleşik düşüncelerden farklı görüntüler ortaya çıkıyor.

Örneğin KONDA'nın 957 ilçedeki sonuçlar üzerine, yurtdışında bir grup araştırmacıyla birlikte yaptığı çalışma, HDP'nin asıl kaybının AK Parti'ye seçmen vermesinden ileri geldiği varsayımını doğrulamıyor.

Buna göre HDP'nin oy kaybetmesine yol açan asıl faktör, Haziran seçimlerinde bu siyasi partiye oy veren bir kısım seçmenin Kasım seçimlerinde sandığı gitmemeyi tercih etmesi olmuş.

HDP Haziran seçmeninin yüzde 85,4'ü Kasım'da tekrar bu partiye vermiş. Yüzde 8,77'lik bir seçmen grubu ise oy kullanmamış. AK Parti'ye geri dönen seçmen sayısı sadece yüzde 1,44...

Bu çalışmanın şeması ve ayrıntıları dün “Çilek Ağacı” sitesinde yayınlandı.

Kendilerini “veri analizi ve bilgi tasarımı araçlarını sosyoloji, politika, popüler kültür gibi çeşitli alanlardan vakalara uygulayan bir grup mühendis, araştırmacı ve tasarımcısı” olarak tanımlayan, KONDA'nın verilerini kullanan bir çalışma grubunun raporundaki şu satırlar Haziran ve Kasım seçmen davranışını anlamak, kemikleşen siyasi tutumları okumak için son derece anlamlı:

“Sonuçları ilçe düzeyinde analiz ettiğimizde muhalefetin ve AKP'nin net oy değişimleri arasında neredeyse 1,6 milyonluk bir oy farkı görüyoruz.

Bu geçtiğimiz seçimde oy kullanmayan en az 1,6 milyon seçmenin bu seçimde oy kullandığına işaret ediyor.

Diğer bulgularla birlikte ele aldığımızda bu 1,6 milyonluk oyun büyük bir kısmının AKP lehine kullanıldığını söylemek mümkün. AKP'nin kazandığı oyları sadece AKP dışı partilerin kaybettiği oylarla açıklamak ise mümkün değil.

Haziran ve Kasım seçimleri ilçe düzeyinde karşılaştırıldığında AKP dışı tüm partilerin kaybettiği ortalama her bir oya karşılık AKP neredeyse iki oy kazandı. Bu oran büyük seçim bölgelerinde artarken İstanbul'un ilçelerinde neredeyse üç katına çıkıyor.

Bu genel eğilimin tersine, HDP'nin güçlü olduğu illerde, AKP dışındaki partilerin oylarındaki toplam düşüş, AKP'nin oylarındaki toplam artıştan daha fazla. Bu nedenle, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da HDP'nin oy oranındaki düşüşü belirleyen ana unsurun HDP-AKP arasındaki oy geçişleri değil, sandığa gitmeyen HDP'li seçmen olduğunu düşünüyoruz.

Geçtiğimiz seçimde geçersiz sayılan oylar sebebiyle AKP'nin diğer partilere oranla daha fazla oy kaybettiğini tahmin ediyoruz. Bu seçimde özellikle İstanbul'daki geçersiz oyların sayısı dramatik bir biçimde azaldı. Oy pusulalarının tasarımının değişmesine bağladığımız bu durum AKP'nin oy oranını arttırmış olabilir.

MHP ile birlikte SP ve BBP bloğunun erimesiyle AKP'ye geçen oyların, AKP'nin oy oranındaki artışın neredeyse yarısını oluşturduğunu olası görüyoruz.

Sonuçlarımız, kimlik siyaseti ekseninde hareket eden ve tepkisini oy verdiği partiyi değiştirerek değil ama sandığa giderek/gitmeyerek gösteren bir seçmen profili ile uyumlu gözüküyor…”

Çizilen bu tablo veri alınırsa, tartışmamız gereken husus kimliklere sıkışan oylar kadar, her kimlik içinde seçmen hareketliliği nedenleri olmalı…

Bu o kimliklere değmeyi, iç dinamiklerini anlamayı, değişimle ilişkisini kurmayı kaçınılmaz kılıyor…

Bu tablo önümüzdeki dönem için tartışmaya değer ve muhtaç…
#seçim sonuçları
#ak parti
#1 kasım
#konra
8 yıl önce
Bir seçmen sosyolojisi kesiti..
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı