Acı tabloyu çizmeme gerek var mı?
Suriye başlı başına bir utanç tablosu zaten. 5 yıldır İslam dünyasının en büyük ayıbı olarak kahrediyor hepimizi.
Şimdi yeni yaralar açıldı ruhumuzda.
Yüzümüzü Sur'a, Cizre'ye, Silopi'ye çevirelim. Yani kendi topraklarımıza, kendi yurdumuza, kendi insanlarımıza.
Ne görüyoruz?
Bence çok çek şey göremiyoruz. Çünkü tuhaf, anlamsız, faydasız işlerle meşgulüz.
İnsanlarımız, Kürt kardeşlerimiz Suriyeli göçmenler gibi evlerini terk etti. PKK zulmünden kaçıp, eşinin, dostunun yanına sığındı, misafirhanelerde kalıyorlar.
Sırtlandıkları yorganları, döşekleri, plastik torbalarda kurtarabildikleri eşyaları yollara düşmüşler.
Göz yaşları, hıçkırıklar arasında yerlerinden yurtlarından edilmiş, kendi ülkemizin insanları bunlar.
Bu da bizim utanç tablomuz.
Katil bir örgüt, cani bir örgüt şehirlerimizi, sokaklarımızı işgal ederken biz neyle meşgulüz?
Sanırım kendi kendimize soracağımız ve canımız yansa da cevabını vermek zorunda olduğumuz soru budur: Neyle meşgulüz?
Siyasetçi olarak bunu sormalıyız.
Aydın olarak bunu sormalıyız.
Gazeteci olarak, yazar olarak, akademisyen olarak bunu sormalıyız.
İş adamı olarak, esnaf olarak, vatandaş olarak bunu sormalıyız.
Makam mevki kavgaları, kişisel hesaplar, 'benim adamım' diye bürokrasiyi kilitleyenler...
Kavganın, tartışmanın, hesaplaşmanın, mücadelenin konusu nedir?
Yanı başımızda şehrimiz yanıyor, canlarımız yitiyor, her gün şehit geliyor ve biz bir türlü uyanmıyoruz.
Her gün çember daralırken, her gün felakete sürüklenirken ve gözlerimizin önünde bir ülke saldırı altındayken, içinde bulunduğumuz uğraşlar ne kadar anlamsız, ne kadar yanlış, ne kadar gereksiz.
Peki ama neden insanlarımız uyanmıyor bir türlü? Bunun cevabını arıyorum aylardır.
Hz. Nuh, oğluna bağırıyor, 'her yanı su bastı, helak olacaksın, gel bu gemiye' diye ama oğlu ona kulak asmıyor, kurtulacağını sanıyor. Sonunda da sularda boğulup gidiyor.
Acaba biz de böyle mi oluyoruz diye düşünüyorum bazen. İslam dünyasının şimdiki kavimleri, milletleri, ülkeleri böyle mi helak olacak acaba?
Başka türlü açıklama yapamıyorum.
Umarım yanılıyorumdur.