Her seçim öncesi yaptığımız gibi bu kez de seçmen eğilimi araştırmalarına zaman zaman bu sütunlarda yer verir, hem eğilimi izler hem de seçim sonunda kim ne kadar yakın tahminde bulundu; tartışırız.
Referanduma 2 ayı aşkın bir süre kalmasına rağmen araştırmacılar kolları sıvamışlar. İlk aldıkları sonuçları açıkladılar. Durum şöyle görünüyor:
Görüldüğü üzere, biri Hayır'ın diğeri Evet'in fark atacağını tahmin eden
ve
'ı hariç tutarsak, üç araştırma şirketinin genelde, kamu iradesinin henüz net bir tercih ifade etmemekte olduğunu tespit ettiklerini söyleyebiliriz.
'un sahibi
'nın yorumu hayli ilginç. Demiş ki: “Kararsızların oranı oldukça yüksek. 1 Kasım'da AKP'ye oy veren vatandaşların yüzde 80'i Evet oyu vereceğini belirtiyor. 1 Kasım 2015'te AK Parti'ye oy veren seçmenler arasında, 'hayır' oyu vereceğini belirtenlerin oranı ise yüzde 10'lar düzeyindedir. Yüzde 10'luk bir kesim ise kararsız. 'Evet' ve 'Hayır' oylarının oranları neredeyse aynı. Özellikle %12 oranında bir kesimin 'Referanduma kadar fikrim değişebilir' demesi biz araştırmacıların tahmin konusunda işimizi zorlaştırıyor. Bu yüzde 12'nin, yüzde 37'si 'Evet'çilerden, yüzde 58'i 'Hayır'cılardan ve yüzde 5'i de oy kullanmaya gitmeyeceğini belirten seçmenlerden oluşuyor. Bu kitlenin ne yöne kayacağı referandum sonucunu etkileyecektir.”
Bu karışık hesapların ve birinden birini yüksek ya da düşük göstererek seçmeni etkileme girişimlerinin bugüne kadar hiçbir işe yaramadığını unutmamak gerekir. AK Partili uzmanların bile tahmin etmedikleri %49,48'lik
ve 2002 seçimlerinde AK Parti ve
'ın bir iki gazete hariç medyanın tamamının kendilerine karşı olmalarına rağmen ipi göğüsledikleri asla unutulmamalıdır…
AK Partinin yapması gereken hiçbir
aldırmadan, kendi doğru bildiği yoldan şaşmadan, hedefe inancını bir an bile azaltmadan kendi bildiği doğruların iletişimini yapmaya devam etmektir.
Doların düşüşüyle elinde tuttuğunu sandığı büyük fırsatı kaybetmiş olan CHP, ipe sapa gelmez iletişim ataklarıyla zaten gerisini halledecek, 'Evet'e hizmet edecektir.
İnternet yıkılıyor. Herkes birbirine Türk Hava Yolları'nın son reklam filmini gönderiyor. Kaçırdıysanız mutlaka bulup izleyin. Bir gurur kaynağı. Bir mesaj bu kadar yalın, kolay anlaşılır ve etkili bir şekilde nasıl verilir, görmek için birkaç defa izlemekte yarar var. Algılama Yönetimi'nin 11 kuralının 11'i de bize sorarsanız bu kısacık işe sığdırılmış. Bir reklam filminin 'güzel' değil 'doğru' olması gerektiğine en iyi örneklerden biridir bu film.
Marka yüzü olarak ünlü oyuncu
'ın kullanıldığı film, Amerikan Ulusal Futbol Ligi Finali
'da yayınlanmış.
teması ile çekilen reklam filminde Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman, “Kimilerimiz keşfedilmeyenin peşine düşer. Heyecanla yola çıkarlar. Dünyaları buluşturup farklılıklardan zevk alırlar. Eğer siz de bizim gibi muhteşem gezegeni daha çok keşfetmek istiyorsanız, size eşlik etmeye hazırız. Şimdi Dünya daha büyük, keşfet” şeklindeki mesajı verirken, uçakta kabin memurunun kendisine ikram ettiği ince beli cam bardakta çayını yudumluyor.
Reklamın döndüğü, Super Bowl finalini geçen yıl 800 milyon kişi izlemiş. THY de bu yıl 5 Şubat'taki finalde, ABD nüfusunun yüzde 48'ine ulaşmayı hedefliyormuş.
Kutluyoruz THY'yi ve İngilizce olmasına rağmen filmi, Türk izleyicilerden esirgemeyip bir iki defa da Türk TV'lerinde göstermesini hararetle tavsiye ediyoruz..
Dün şöyle bir haber geçti Anadolu Ajansı: “AA tarafından Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı personeli için düzenlenen 'Kurumsal Habercilik Eğitimi' başladı.”
AA Haber Akademisi'nce, AA Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen, Türkiye Petrollerinden 22 çalışanın katıldığı eğitimin planı ve ders içerikleri katılımcıların ihtiyaç duyduğu konular tespit edilerek oluşturulmuş.
Katılımcıların, web sayfası, bülten ve dergide yer alan haberlerinde kurumsal ortak dil kullanmaları, sosyal medya paylaşımlarında kurumsal çizgileri aşmadan yayın yapabilmeleri, yeni medyayı, yazılı ve görsel malzemeleri kurumunun yararı doğrultusunda kullanmalarının amaçlandığı eğitimde, toplam 60 saat pratik ve teorik ders verilecekmiş.
Derslerin adları şöyleymiş: “Haber Yazma Teknikleri”, “Enerji Haberlerinde Algı”, “Fotoğraf Çekimi ve İşleme Teknikleri”, “Fotoğraf İndeksleme ve Arşiv”, “Görüntü Çekimi ve İşleme Teknikleri”, “Sosyal Medya ve Yeni Medya Uygulamaları”.
Tek kelime ile mükemmel. Medya İlişkileri Yönetimi konusunda bulanık suda el yordamıyla balık avlamak istemeyen kamu kuruluşlarına ve özel sektör şirketlerine önemle tavsiye olunur.