|
Ahlaklı olmak dürüst olmaktır
Ahlaklı dediğimiz insanlar, güzel ahlaklı olan insanlardır. Çünkü ahlaksız insan olmaz demiştik.

Dikkat edilirse toplumda sevilen sayılan, aranan ve hep bir yerlere getirilen, görev verilen insanlar bilgi ve becerilerinden ziyade ahlakı güzel olan insanlardır. Çünkü işin aslı esası budur.

Ne var ki, güzel ahlaklı olmak kolay bir iş değildir. Kolay olsaydı herkes güzel ahlaklı olurdu. Çünkü güzel ahlakın iyi bir şey olduğunu bilmeyen olmaz. Bu işin hem fıtrat hem eğitim tarafı vardır.

Her insanın bir geçmişinden tevarüs ettiği, bir de ailesinden ve çevresinden edindiği huyları bulunur. Cesur ya da korkak, abus ya da mütebessim, çekingen ya da atılgan, cimri ya da cömert olma gibi huylar büyük ölçüde kalıtsaldır. O halde böyle yaratılmış olmak bizatihi kötü değildir. Ve bu doğuştan gelen huylar bütünüyle yok edilemez, ama eğitilip güzelleştirilebilir. Böylelerinin imtihanı da bu huyların eğitip zararlı olmalarının önüne geçmeleridir. Bu eğitimi ise dünyevi hedeflerden çok Allah'a sağlam bir iman ve öbür âlemde vereceği karşılığı düşünebilme ile ve sabırla gerçekleştirebilir. Bunu tek başına başarabilmesi de zordur. Örneğe, mürşide ihtiyacı vardır.

Genlerinde cimrilik olan birisi, cömertliğin sevabını ve güzelliklerini öğrene öğrene, çok cömert bir insan olamasa bile, bu kalıtsal doğasına rağmen çok cömertlerin aldığı sevabı alacak kadar eli açık hale gelebilir. Kısaca fıtrat olarak kötü sayılan huylarla da böyle bir çaba sonucu diğerlerinin aldığı sevap alınabilir.

Büyük ölçüde doğuştan olan olumsuz huylar ahlak eğitimiyle olumlu hale getirilebildiği içindir ki, Hz. Peygamber bize bu konuda dua etmemizi öğretir. Mesela aynaya baktığımızda, “
Allah'ım, halkımı/yaradılışımı güzel yaptığın gibi ahlakımı da güzelleştir
” dememizi ister. Demek ki, böyle huylar da bir ölçüde değiştirilip kontrol edilebilir ama bunun için insanın kendi iradesiyle göstereceği çabası yanında Allah'tan da imdat istemesi ve Hz. Peygamber başta olmak üzere, bu ahlaki güzellikleri yaşayanları tanıması, yaşıyor olanlarla beraber olması gerekir. Onun için Allah; '
Ey iman edenler, Allah'a karşı takvalı olun ve dürüstlerle beraber bulunun
' (9/119) der. Yani insan önce kendine düşeni yapmalı, iman edip Allah'ın emir ve yasaklarına uymalı, sonra da dürüst/sadık insanlarla beraber bulunmalıdır.

Edinilen huylar ise tamamen değiştirilebilir.

Kısaca doğasında hangi huylar bulunursa bulunsun insan güzel ahlaklı olabilir. Bazılarına Allah'ın doğuştan verdiği özellikler ise O'nun lütfu ve keremidir. O sebepsiz iş yapmaz ama dilediğine dilediğini verir.

O halde Hz. Peygamber'in güzel ahlakla ilgili bunca hadisi şerifi, sadece doğuştan güzel huylu olanlar için değildir. Ahlakını güzelleştirmede insan iradesinin ve çabasının payı bulunmasa o bunları bütün insanlara neden söylemiş olsun? Buyurur ki:

“İyilik güzel ahlaktan ibarettir”.

“Mizanda güzel ahlak kadar ağır basacak başka bir şey yoktur. Güzel ahlaklı insan bununla nice oruç tutan ve namaz kılanların derecesine ulaşır”.

İnsanların cennete girmelerini en çok sağlayan şey nedir, diye sordular, “güzel ahlaktır” buyurdu. Kişiye verilenlerin en değerlisi nedir, diye sordular, “güzel ahlaktır” buyurdu.

“İnsanların imanca en kâmil olanları, ahlakı en güzel olanlarıdır. Sizin iyileriniz, hanımlarına karşı ahlakı iyi olanlarınızdır” dedi.

Güzel ahlak edinilemeyen ve erişilemeyen bir şey ise bunlar neden söylenmiş olsun?

Konuyu Gazalî'nin söyledikleriyle bitirelim, der ki, insanlar ahlakın ne olduğunu anlatma yerine onun semerelerini, ne olarak göründüğünü anlatırlar. Oysa ahlakın hakikati, bir huyun insanda tabiat haline gelmesi ve düşünüp taşınma ihtiyacı duymadan o huyun kendiliğinden ve kolayca davranışa dönüşmesidir. Yani ahlak refleks haline gelmiş davranışlardır. Bazılar ise ahlakın semeresine bakarak derler ki:

Güzel ahlak mütebessim bir yüz ile herkese iyiliği dokunmaktır.

Şikâyet etmemek ve edilmemektir.

Kimseye eziyet vermemek ve eziyetlere tahammül etmektir.

Bunlar Gazalî'nin söylediklerinden.

Ama sanırım güzel ahlakın en önemli ve öncelikli meyvesi dürüstlüktür. Bunu biz ölesiye dürüst olma diye anlatırız. Dürüstlük bir müminde önce aklın ve imanın gereği olarak, irade ve çaba ile yaşanır. Buraya kadarı dürüstlüğün, her mümin için farz, yani olması gereken ibadet boyutudur. Bu sürdürülürse insanın tabiatı haline gelir ve güzel ahlaka dönüşür.

Bugün müslümanların en çok muhtaç oldukları ahlaki haslet budur. Çünkü çok uzun yıllardır müslümanlar güvenilirliklerini kaybettiler.
Oysa 'mümin' güvenen ve güvenilen insandır
. Bu özelliği kazandıklarında yeniden mümin olacaklar ve tekrar dünyayı da Ahireti de elde edeceklerdir.
#Ahlaklı olmak
#gazali
#Güzel ahlak
9 yıl önce
Ahlaklı olmak dürüst olmaktır
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’