|
İmamdan önce secdeye gidenler

Daha henüz ergenliğe adım atmadığımız günlerde… Uzun yaz günlerinde… Mahalle camiinde vakit namazı kılıp, hocanın dizinin dibinde “Elif-ba” öğrenmek benim akranlarımın çocukluk hatırasıdır.



Cemaate birkaç gün devam ettikten sonra, her çocuk gibi, “bakın öğrendim ben bu namaz işini” dercesine, imamdan önce rükuya, secdeye giden çocukları çok gördüm.


Her seferinde

“Bakın taklit etmiyorum, biliyorum”

edasıyla..!



İmamdan önce secdeye giden çocukları cemaatin büyükleri lisanınca uyarırlardı.



Derlerdi ki,

“Cemaatle namazın erkanındandır imamdan sonra rükuya, secdeye gitmek. Yoksa namazın zarar görür, zedelenir..!”


Çoğumuzun başından buna benzer nice çocuklu hikayeleri geçmiştir, hatırladıkça tebessüm ettiğimiz.



Lakin çok anlamlı, çok büyük derslerle dolu…



Niye konu edindim diye soracak olursanız, hemen izah edeyim.



“Kraldan çok kralcılar”

diye güzel bir deyim vardır Türkçe'de.



Ve

“Durumdan vazife çıkaranlar için”

kullanılır.



Teşnidir bunlar… Bir işaretinize bakar. Ya da havayı koklar. Aldığı koku üzerine “rol çalma” hamlelerine başlar.



Bir de çocukluk alışkanlığını sürdürenler… Tıpkı, imamdan önce rükuya, secdeye gidenler gibi.



Bugünlerde ikisi birlikte vücut bulmuş ne hikmetse!



Dersiniz ki ona

“Hele bir dur, zamanı vardır.

Şimdi suhulet gerektir.

Aman ihtiyatlı olalım.”


Döner size der ki, “Ben biliyorum,

ş
imdi söylemeyeceğim de ne zaman söyleyeceğim
.


Dersiniz ki, “Hele bir bekle

memleketin faydasına olan

şimdi bu yaptığın değildir.”



Döner der ki, “Bunu

ilk benim dillendirdiğim kayıtlara geçmeli.

O yüzden bile olsa söylemeliyim.”



Dersiniz ki, “İyi de

'ölümüne savunduğun'

bile bir kronoloji üzerine yürüyor.”



Döner der ki,

“Onun bildiğini ben de biliyorum. Seninle farkımız bu işte.”


Dersiniz ki,

“Otur oturduğun yerde.”


Döner der ki,

“Korkaklığın lüzumu yok… Yoksa sen de mi..?”


Diyeceğim o ki,

etrafta türedi tipler sağa sola ayar veriyor “durumdan vazife çıkartarak.”


Sanki, “biliyorum” edasındaki çocuğun imamdan önce, secdeye gitmesi gibi...



Oysa çocuğun yaptığı masum, bunlarınkisi

meşum cürüm!


Bilmem anlatabiliyor muyum?



Mizan mısınız ki aleme nizam vermeye yelteniyorsunuz

“Üslupsuzluğun müsebbiplerinin hali,

'Parisli süslü kadının, sinmiş ter kokusunu bastırmak için parfüm kullanması'

na benziyor” demiştim bir önceki yazıda.



İnandım ki

“Parisli süslü kadın”

bunların yanında masum kalırmış.



Zira, kişisel ikbal ve ihtiraslarını

“büyük kavga”

nın içine boca etmiş durumdalar. Kişisel nefretleri üzerinden etrafı kuşatmaya cüret ediyorlar. Çünkü cüretkarlıkları kendilerini mizan kabul ettiriyor.



Onların olumlamadığı hiçbir davranışın, hiçbir düşüncenin yaşama şansının olmadığını vehmediyorlar.



Dinle ey “

Parisli süslü kadın”

ı bile masum bırakan

cürmün

sahibi…



“Uyuma işaret”

ediyoruz diye

“çarpıklığı görmüyor”

değiliz..!



“Uyuma işaret”

ediyoruz diye,

“uyumsuzluğu bilmiyor”

değiliz..!



“Uyuma işaret” ediyoruz diye,

“haddini zorlayan
ı
fark etmiyor”

değiliz..!



“Uyuma işaret” ediyoruz çünkü “Ergenekon'dan çıkışın” bu olduğuna inanıyoruz.


Haksız mıyım?



MHP'deki kavga iki gazeteye nasıl yansıyor

MHP

, kayyum eliyle kongreye gidiyor. Her ne kadar MHP lideri Devlet Bahçeli, “Partiyi kolay kolay teslim etmeyiz” deyip temyize gideceklerini açıklasa da…



Bu ortamda gözlemlediğim iki gazetenin tutumunu sizinle paylaşayım.



Ortadoğu

gazetesi, MHP Genel Merkezi ve lider

Devlet Bahçeli ile tam bir uyum içinde.

Olup bitenleri, “

Ülkücü
harekete yönelik kumpas

olarak niteliyor ve Bahçeli'ye destek veriyor.



Yeni Çağ gazetesi ise

“muhaliflerin sesi”

konumunda. Lakin daha dikkat çekici olan

Meral Akşener'i

daha çok öne çıkarıyor. Son günlerde yarışa

dış kulvardan dahil olan Ümit Özdağ da Yeni Çağ'da

fazlasıyla kendine yer buluyor.



Anladığım kadarıyla,

MHP'yi bir kitle partisi olarak kurgulamak isteyenlerin medya merkezi Yeni Çağ olmuş.


Ne diyelim, 12 Eylül yargılamaları sırasında

“Kendisi zindanda, fikri iktidarda”

diyen

Agah Oktay Güner

'in tespiti gibi, “

Her daim bürokratik kadroları ile iktidarda olan
Ülkücü
H
areket”

bir el tarafından kadro partisi olmaktan uzaklaştırılmaya çalışılıyor.



İzliyoruz…


#Cemaatl
#mp
#Devlet Bahçeli
#Ümit Özdağ
#Agah Oktay Güner
8 yıl önce
İmamdan önce secdeye gidenler
Neden Şimdi?
Tevhid risalesi yazan Milli Eğitim Bakanı
Bir Başka Mesele: Kadın ve erkeğin ince ayarları bozuldu
Omelas’ı bırakıp gitmeyenler..
Tek bir zamana/ tarihsizliğe hapsedilmeye başkaldıran adam: Kadir Mısıroğlu