Son zamanlarda daha yaygın bir hâle geldi. Siyaset ve gündem dışı yazılar, 'çiçek böcek edebiyatı' başlığı altında küçümseniyor. Artık bir dergi tanıtımı, bir kitap değerlendirmesi bile bu kapsama giriyor. Hatta insan hâllerini anlatan metinler. Hemen bir hafife alma, ciddiyeti kundaklama tavrı.
Çiçekten tüm tabiatı anlıyoruz. Gelinen nokta itibariyle, böcek de edebiyat olsun.
Önce şikâyet: Bir tabiat, bir edebiyat yazısı yazdığımız vakit, okunma oranları ciddi biçimde düşüyor. Siyasi güzelleme veya kötüleme olursa, artıyor. Hele polemik, rekor kırıyor.
Anlaşılan o ki, hepimiz siyasetçi olduk veya olma yolundayız.
Olaylara ve insanlara parti binalarından, liderlerin yanından bakıyoruz. Hâliyle, fertleri değil, seçmenleri görüyoruz.
Tabiat, insana iyilik ve güzellik verir. Edebiyat, incelik ve derinlik kazandırır.
Tabiat, içimizi aydınlatır, merhameti öğretir.
Edebiyat, benzer duyguların ve dünyaların birbirini bulmasıdır
.
Siyaset, dışa dönüktür ve serttir. Sesler yükselir. Öfke artar. Edebiyat ve tabiat, evvela içe dönüktür. En sevdiğim uyarılardan biri: '
Daha sakin
.' Size sürekli bunu tembih ederler.
Siyaset, insanları kırarak, kullanarak, kandırarak ilerler. Edebiyat ve tabiat ise onarıcıdır. Eksiklerimizi tamamlar, yaralarımıza şefkâtle dokunur.
Siyaset, hâlden anlamaz. Tam tersine, o hâli kullanır. Küçük bir dil sürçmesi, ufak bir bilgi yanlışlığı, tâ nerelere kadar gider. Günlerce gündem olur.
Tabiat böyle midir? Edebiyat böyle midir? Daha anlayışlıdır.
Bir de gündem bahsi var. Hangisi bizim için değerli? Gündemde olanlar mı, gündemimizde olması gerekenler mi? Cevabımız, duruşumuzdur, önceliğimizdir.
Dikkat edelim.
Milletçe önemli kararlar alacağımız vakit, gündeme neler geliyor, getiriliyor? Millet hayatını yakından ilgilendiren bir gelişme olduğunda, gündem nasıl değişiyor, değiştiriliyor?
Gösterilmek istenenlere değil, gözden kaçırılanlara bakmalıyız. Bu da ancak derinlikli, incelikli, düşünceli olmakla mümkün. Evet, rikkat.
***
Bütün bunları niye yazıyoruz? Derdimiz ne?
Bugün, insanlar arası ilişkilerde acımasızlık ve itimatsızlık hüküm sürüyor. En dar gruplarda, muhitlerde bile bu böyle.
Topraktan, tabiattan, edebiyattan uzaklaştıkça, artan bir acımasızlık.
Siyasetin sertliğine, gündemin geçiciliğine teslim olduk. Bize mahsus özellikler, güzellikler ve renkler birer ikişer soldu, soluyor. Sanatımızı kaybetmek üzereyiz. İnsan olma ve kalma sanatı.
Sosyal medyaya bir bakın. Suçlu arayanlar, suçlananlar. Neredeyse her gün bir kıymetin kıymetsiz yapılmaya çalışılması. Açıkları kapatması gerekenlerin aramaya ve anlatmaya koyulması.
Yolumu kesen bir görevliye şunu sormuştum: '
Seni benden daha güvenli yapan şey nedir
?' Biraz öyle.
Devam edelim. Memleket meseleleriyle, ümmetin sorunlarıyla elbette ilgileneceğiz, ilgilenmeliyiz. Fakat bütün anlamı günlük siyasete / politikaya indirgemek; onun dışındaki şıkları / hayatları yok saymak, hafife almak, pek akıllıca değil.
Şöyle söyleyelim:
Bir adım atmamız halinde kazanacağımız insanlar vardı. O adımı atmadık. Sonrasında ara iyice açıldı. Şimdi yüz adım atsak da mesafe kapanmıyor, o kişiyi kazanma imkânı olmuyor
.
Şöyle söyleyelim:
İki ayağımız var. Bu ayakların biri siyasetse, diğeri de edebiyattır, tabiattır. Tek ayakla yürürsek, çabuk yoruluruz. Nitekim yorulduk.
Farkındayım, yazı dağıldı. Bu konuyu ben açtım, nasıl kapatacağım?
Demem o ki, toprak aslımızdır, atamızdır, maneviyattır. Mesela arsa öyle değildir. Maddiyattır o.
Toprak, tabiat, edebiyat; bunlar bize ilim, irfan ve ilham verir, insafa davet eder. Son yıllarda yaklaştığımız, yakın durduğumuz birçok şey ise gurur ve kibir veriyor.
Fânilik duygusunu zayıflatıyor. İşte bundan dolayı o bir adımı atmadık, atamadık. Yanı sıra, tek ayak üzerinde kaldık ve bunaldık.
Temennim odur ki, bu köşelerde, sayfalarda gezi yazıları, dergi tanıtımları, kitap değerlendirmeleri, insanlık hikâyeleri artsın. Kültür-Sanat sayfaları feda edileceklerin birinci sırasında olmasın.
#Çiçek ile böcek
#Siyasi güzelleme
#gündem dışı
9 yıl önce
Çiçek ile Böcek
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler
