|
Örgütlü kötülük
Milletimiz ve memleketimiz, yüz yıl önce olduğu gibi, bugün de örgütlü bir kötülükle karşı karşıyadır.

Urfa ilinin Suruç ilçesinde patlayan / patlatılan bomba, kaç zamandır devam eden saldırıların bir parçasıdır. Evvela ölenlere rahmet, kalanlara sabır dilerim. İnşallah bu son olur, başka acılar yaşanmaz.

Ateş ateşi hem yakmaz, hem söndürmez. Bıçak sapını kesmez
. İslâm coğrafyasındaki birçok şaibeli örgütün İngiliz, İsrail ve Amerikan hedeflerine saldırdığını hiç gördünüz mü? Varsa yoksa kendi insanımız. Bununla birlikte, çok sayıda yabancı servisin coğrafyamıza karargâh kurduğunu biliyoruz. Kim kiminle nerede, belli değil.

Evet, tanımlanması zor bir döneme girmiş bulunuyoruz. Meşakkatli bir süreç.

Pirincin içindeki siyah taşları biliyor ve görüyorduk. Beyaz taşların ise bu kadar çok olabileceğini kim tahmin edebilirdi? Mesela 'Türkiye Türklerindir' diyenleri, ayrılıkçı Kürtlerle aynı konularda buluşturan şey nedir? Birinci cevap, dış bağlantılar. İkincisi:
Şahsi menfaatini milletin / memleketin üstünde görmek.

Dikkat ederseniz, böyleleri, yerli ve millî isimlere hiç tahammül edemiyorlar. Hemen onlarla ilgili kara kampanyaya girişiyorlar. Yabancı medyayla birlikte yaptıkları ortak yayınları da hatırlamak ve hatırlatmak lazım.

Bilineni tekrar edelim:
Pirincin içindeki siyah taştan değil, beyaz taştan korkmamız gerekir
. Hayır, Beyaz Türkler demedim.

***

İslâm dünyası, belki de tarihinin en zor zamanlarını yaşıyor. Bir cenderenin, cinnetin, karmaşanın, kirli ittifaklar çağının içindeyiz. Kardeşlik kitaplarda kaldı. Onlarca ülke açık hava poligonuna, operasyon ve eğitim sahasına dönüştü. Her türlü fenalığı yapanlar, kıyımlara girişenler, herhangi bir bedel ödemeden ve hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam edebiliyorlar. Suç var, ceza yok. Yanı sıra, görülmemiş bir yağma.

İnancımız odur ki, bu kötü gidişatı durdurabilecek tek güç, biricik imkân, Türkiye devleti ve milletidir.

İç huzurunu sağlamış, millî birlik ve beraberliğini tamamlamış bir Türkiye, en çok kimleri korkutuyor? Soru neredeyse, cevap da oradadır.

Vicdanları kanatan Suruç katliamı dahil, ülkemizde yaşanan bütün yıkıcı olaylara işte buradan bakıyorum. İki yıldır hızlandırılan keskin ayrışmaya da.

Ülkemizi kendi dertlerine, sıkıntılarına mahkûm etmenin çabası içindeler. Başımızı kaldırıp çevremize bakmamızı, yardıma koşmamızı istemiyorlar. Güzel örnek olmamızdan dahi çekiniyorlar.

Açık bir biçimde, millet hayatımıza kastediyorlar.

Her acı olaydan sonra, malum odaklar hep aynı iddiayı dile getiriyor: 'Suçlu devlettir, hükümettir.'

Şöyle düşünelim: Size suikast düzenleniyor. Ölmüyorsunuz. Ve ölmediğiniz için özür dilemenizi istiyorlar, bekliyorlar. 'Ölmediğim için özür dilerim.'

Katillerin suçlandığı değil, suçladığı günlerden geçiyoruz.

***

Yazımızın girişinde 'örgütlü kötülük' demiştik. Hiçbir İslâmî ve insanî ölçüsü olmayan. Gıdasını düşmanlıktan alan. Dinimize, milletimize, birliğimize, velhasıl canımıza dadanan.

Hep aynı manzara: Olaydan yarım saat sonra yapılan kalabalık yürüyüşler. Profesyonelce hazırlanmış pankartlar, sloganlar. Aynı kelimelerin kullanıldığı farklı açıklamalar.

Şunu da söylememiz gerekir: Ülkemizde en çok cinayet işleyenler, huzursuzluk çıkaranlar, barış ve kardeşlik söylemini dillerinden düşürmeyenlerdir. Yetmişli yıllardan beri böyledir bu. '
Halkların kardeşliği'ni halk otobüslerini ateşe vererek sağlamaya çalışmak gibi.

Türkiye'nin 'yetmiş beş yıllık' siyasi tarihine bakıyor ve hep bu sözü mırıldanıyoruz: 'Seni seven sevmesini bilmemiş.'

Kim ne derse desin, milletini ve memleketini sevenlerin çoğunlukta olduğu yöneticilere sahibiz. İnsanımızın irfanı ve insafı, her türlü oyunu görecek derinlikte.


Yıkılan ağaca balta vuran çok olur. Şu anda, yıkılmak istenen ağaç, Türkiye'dir. Hal böyleyken, acıları yarıştırmak, kimseyi birinci yapmaz.

Ne olursa olsun, milletimize itimadımız tamdır. Provokasyonlara karşı, feraset ve feragat, dikkat ve rikkat, Allah'ın izniyle, bir kez daha galip gelecektir.

Son olarak şunu söylemek isterim: Her acı olaydan sonra, İslâm'a ve Müslümanlara çirkin saldırılar oluyor. Tahrik için yapıyorlar bunu. Üstelik sistemli bir şekilde.


Durumumuz, duruşumuz budur: İslâmlık, bu ülkenin çimentosu değil, ta kendisidir.
#suruç saldırısı
#kürtler
#ırkçılık
9 yıl önce
Örgütlü kötülük
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti