|
ABD’nin Gorbaçov’u, ABD’nin Perestroykası ve ABD’nin iç savaşı
Yaşananları
Türkiye'nin kıyameti
sananlar
yakında kopacak küresel fırtınayı
görmüyor mu? Dünyanın bilinen
bütün merkez güçlerinin alabildiğine bir çatışmaya, hesaplaşmaya sürüklendiğini
farketmiyor mu?


ABD'den Avrupa'ya, Rusya'dan Çin'e kadar

yeryüzünü kuşatan bir

kriz haritasının

şekillendiğini, dünyanın

çatışma alanlarının sanıldığı gibi Ortadoğu olmayacağını

,

Doğu-Batı

sınırını oluşturan her bölgenin çatışma alanı olacağını,

Atlantik

blokunun kendi içinde

bölünmeye

yüz tuttuğunu,

Çin ve Pasifik merkezli bir güç yığılması

nın dikkat çektiğini görmüyor mu?



“ABD'nin Gorbaçovu”nu Beyaz Saray'a gömmek..


Peki ne oluyor?

Donald Trump ABD'nin Gorbaçov'u mu olacak?

ABD için bir tür

Perestroyka

mı başlayacak?

Yeni
Amerikan Yüzyılı

ilan etmeye çalışanlar

kendi içinde mi çatışacak?


ABD istihbaratı ile İngiliz istihbaratı, seçilmiş bir ABD Başkanı'na neden saldırıyor?

Bel altı yöntemlerle onu yok etmek,

o koltuğa oturamaz hale getirmek

, yerine geçse bile

Beyaz Saray'a gömecek

hamleler yapıyor?



Neden onu

Rusya ajanı

ilan ediyor? Neden

ABD-Çin savaşı

ndan söz ediliyor?

Baltık

bölgesine neden bu kadar

askeri yığınak

yapılıyor?

Doğu Avrupa

ve Pasifik bölgesi

yeni dünya savaşının ana cepheleri

mi olacak?



Türkiye'ye saldıran

, onu dizginlemeye ve teslim almaya çalışan hemen her ülke çok daha büyük bir

felakete

hazırlık yapıyor, dikkatinizi çekiyor mu? Bugün biraz Türkiye'den uzaklara, dünyaya bakalım.



İçeriye yoğunlaştık çünkü saldırıya uğradık


Evet doğru, biliyoruz: Ülkemiz ağır saldırılar altında. Sokak hareketleriyle başlayan,

finansal

operasyonla devam eden,

15 Temmuz

'daki ağır saldırıyla zirveye çıkan, ama devam eden saldırı dalgası ile ülkemizin

nefesini kesmek

istiyorlar, biliyoruz. 15 Temmuz'dan hemen sonra terör dalgasıyla, bugünlerde

finansal terörizmle

durdurulmak isteniyor, biliyoruz.



Bir Türkiye tasarımı var

, bir Türkiye operasyonu var, Atlantikçi çevrelerin bu ülkeye müdahaleleri var, ülkeyi

Suriyeleştirip Ortadoğu'nun harita taslaklarına bağlama düşüncesi

var.

Anayasa ve Başkanlık

sistemi gibi içerideki

sistemik dönüşümü bitirmeden

diz çöktürme hesabı var, biliyoruz.



Suriye savaşı başladığından bugüne bu

vahim süreç

işletiliyor,

Birinci Dünya Savaşı sonrası yeni tasarım

işletiliyor. Türkiye bu tasarıma

meydan okurken

, alabildiğine mücadele verirken, asla

diz çökmeyeceği

ni yüksek sesle duyururken, karşısında ABD'den Avrupa'ya kadar bir

cephe inşa

edilirken, coğrafyamızdaki bütün

terör grupları bu amaçla seferber edilirken

bizim

içeriye yoğunlaşmamızdan, içeride mücadele etmemizden daha doğal bir şey elbette olamazdı

. Bunu da biliyoruz.



Türkiye'yi vuranlar kendi kıyametlerine hazırlanıyor


Ama bildiğimiz başka şeyler de var: Ortadoğu'daki

fay hatlarını

hareketlendirenler,

ülke sınırlarını anlamsızlaştıranlar

,

devletler ile örgütleri birbirine karıştırır hale gelenler

, örgütler üzerinden ülke ve coğrafya dizayn etmeye çalışanlar çok daha büyük bir felaketle yüzleşmek üzere.



Asıl kıyametin Türkiye'de değil, başka yerlerde, başka ülkelerde, yerel değil, bölgesel değil küresel ölçekte kopmak üzere olduğunu

ya da kopacak kıyametin işaretlerini görme zamanı geldi.



Bu fırtına

Suriye meselesine, Türkiye'de terör meselesine, ardı ardına yapılan ekonomik saldırılara ya da 15 Temmuz darbe ve iç savaş meselesine hiç benzemiyor

. Çok daha büyük, dünyanın

merkez güçlerini etkisi altına alacak

, onları krizlere sürükleyecek,

eritecek

bir kriz dalgası, bir çatışma dalgası bu.

Örtülü güç hesaplaşması

açığa çıkıyor, merkez güçler aralarındaki savaşı gizleme imkanı artık kalmadı.



Birleşik Avrupa Projesi çöktü..


İngiltere'nin ayrılma kararından sonra çözülme sürecine giren, belki yakın zamanda

Güney Avrupa

ülkelerinin de ayrılmaya çalışacağı bir

Avrupa Birliği

var. Artık birlik bir tür

Alman imparatorluk projesi

ne dönüşmüş durumda ve Avrupa'nın geçmiş

acılarını

yaşayan her ülke Almanya ile, dolayısıyla AB ile arasına

mesafe

koymaya başlayabilir. Ortada

Birleşik Avrupa diye bir şey kalmayacak

.



Bazıları İngiltere ile ABD eksenine, bazıları Alman projesine yönelirken bazıları kendi yollarını aramaya çalışacak. Bu bir çözülme evet, siyasi çözülme. Ama devamı var. AB için çok

ciddi güvenlik sorunları işte tam bu dönemde

başlayacak.



Trump'ı evcilleştirmek, Trump'ı şeytanlaştırmak


ABD

ise, tarihinin en başarısız hükümetinden sonra en

tehlikeli, belirsiz, sıradışı liderini kontrol altına almaya, ehlileştirmeye, evcilleştirmeye

çalışıyor. Ama bu evcilleştirmeyi onu

düşmanlaştırarak

yapıyor. Trump'ı

Rus ajanı

ile ediyor,

ABD sistemik güçleri Trump'a açık savaş başlatıyor, aleyhine ardı ardına istihbarat raporları servis ediyor

.



Daha koltuğa oturmadan

şeytanlaştırdıkları

bir liderle ABD nereye gidebilir? Kimlerle hesaplaşabilir?

Dünya liderliği projesini nereye gizleyebilir?

Kendi içindeki ayrışmaları belki de çatışmaları nasıl kamufle edebilir?



Böylesini hiç görmedik


Yıllardır ABD

örtülü

operasyonlarını, istihbarat operasyonlarını izlemeye, anlamaya, çözmeye çalışırım.

Böylesini hiç görmedim

. Kendi liderine, seçilmiş bir kişiye bu türden

“açık” saldırılara

hiç tanık olmadım. Sanki

ABD kendi içine gömülecek

, kendi içinde hesaplaşacak gibi.



21. Yüzyılın başında bütün

dünyayı yönetmeye girişen ABD, kendi seçimini, kendi liderini, kendi hükümetini kontrol etmeye çalışıyor!

Bir “üçüncü dünya ülkesi” gibi, eskiden

askeri darbelerle hizaya soktukları ülkeler gibi.


Rusya kaynaklarını yağmalama planı var


Trump'ın ısrarla

Rusya ile barış

geliştireceğim demesi, sistemin ise

Rusya ile savaş

çağrıları yapması, derin bir

uçurum

gibi görünüyor.

Rus haritası, Rus kaynakları Atlantik ekseninin iştahını kabartıyor

. Bu toprakları, kaynakları

Moskova'ya bırakmaya hiç de niyetleri yok

.



Ama böyle bir dönemde Trump'ın Rusya ile yakınlaşmayı en önemli

siyasi proje

olarak öne sürmesi,

“emperyal, yağmacı Amerika”yı çılgına çevirmeye

yetti. Henüz atılmış bir adım bile yokken, sadece söylem varken bile Trump'ın Rusya'ya dostluk içeren

her cümlesinden sonra Doğu Avrupa'ya daha fazla asker

i sevkiyat yapar oldular.



Edoğan'a saldıranlar şimdi ABD'ye operasyon çekiyor


Türkiye'de kamuoyunu

Erdoğan'a karşı harekete geçirmeye çalışanlar

,

bir memnuniyetsizler sınıfı oluşturup içeriden iktidar devirmeye girişenler şimdi kendi liderlerine aynısını yapıyor, kendi liderlerini vuruyor

, daha göreve başlamadan savaşlara sürüklemeye çalışıyor.



Şimdi biz, ABD'de

ne dolaplar döndüğünü

, kimlerin kimlere

komplolar

kurduğunu, yarın ABD

sokaklarının

harekete geçeceğini, ABD'nin

kendi içinde çatışacağını

söyleme hakkına sahip değil miyiz? Bize yaptıklarıyla şimdi kendi içlerinde yaptıkları arasında ne frak var?



Bush küresel savaşın, Obama kaosun mimarı


Obama

yönetimi şüphesiz ABD tarihinin

en kötü

yönetimlerinden biriydi.

Hiçbir zaman bir devlet, Obama döneminde olduğu kadar terör örgütleriyle iç içe geçmedi

. Öyle bir hale geldiler ki,

devletlerle terör örgütlerini ayıramaz oldular

.

Meşruiyet

alanlarını kaybettiler, bir çok ülkeyi ve bölgeyi örgütler üzerinden ele geçirmeye çalıştılar.



George Bush'un

“Önleyici saldırı”

doktrininden çok daha vahim bir sapmaydı bu.

Bush doktrini küresel sistemin yeniden inşasının önünü kapattı

, küresel hesaplaşma dönemini başlattı. Eğer yeni bir

dünya sav

aşı patlak verecekse bu doktrin onun

altyapısını

hazırladı.

Obama'nın terör örgütleriyle ortaklık projesi ise, küresel ölçekte kaos ve felaketin alt yapısını hazırlayacak

ölçüde vahimdir.



Sırada iki büyük hesaplaşma var


Dünya iki büyük hesaplaşma ile karşı karşıya.

Biri, ABD'nin kendi içinde hesaplaşması

. Bu, AB'nin çözülmesinden daha derin izler bırakacaktır.

İkincisi ise ABD'nin, Avrupa'daki müttefikleriyle birlikte Rusya ve Çin ile hesaplaşmaya hazırlanması

. Bu yüzden küresel bir felaketten, tehditten söz ediyoruz. Bu yüzden Doğu Avrupa/Baltık bölgesi ile Pasifik bölgesinde şok edici patlamalardan endişe ediyoruz.



ABD kendi iç hesaplaşması nereye varır, göreceğiz.

Sosyal ayrışmalara

, bölünmelere, bu ülkenin içine kapanmasına yol açabilir. Tam tersi de olabilir.

İçerideki krizi dünyaya ihraç edebilirler

ve yeryüzünün bazı bölgelerinde büyük krizleri tetikleyebilirler. Bu krizler

Irak

ve Afganistan işgali gibi,

Suriye

krizi gibi olmayacak, çok daha büyük olacaktır.



Örtülü savaş açığa çıktı, jeopolitik savaşa dönüştü


Ne olursa olsun, hangi ölçekte olursa olsun

küresel kriz Trump döneminde yaşanacaktır

.

Washington ile Pekin ve Moskova arasındaki ilişkileri

, gelişmeleri günü gününe takip etmek, derinlemesine sorgulamak gerekiyor. Her şeyin izi buradadır. Kişisel olarak böyle bir hesaplaşmanın yaşanacağına inanıyorum. Uzun süredir o bölgeleri ve o ülkeleri bu yönde izlemeye çalışıyorum. Ortadoğu'da yaşananların sözünü ettiğim tehlikeye göre

hafif

kalacağını biliyorum.



Çin medyasının açıktan savaştan bahseder oluşu,

Putin'in tehlikeyi önlemek için daha da saldırganlaşması

bu yüzdendir. Soğuk Savaş'ın bitişinden bu yana devam eden örtülü çatışma açığa çıkmıştır. O günden beri devam eden

ekonomik savaş jeopolitik savaşa dönüşmüştür.

Coğrafyamızda birçok ülkenin sınırlarını, haritasını değiştirmeye çalışanların kendi haritalarının bile değişebileceği düşüncesi hiç de

fantastik

değildir.



Türkiye için kritik eşiğe çok az kaldı


Türkiye Anayasa ve Başkanlık Sistemi ile sistemik dönüşümünün

son aşaması

nın tamamlamak üzere. Bu aşamadan sonra terör dalgalarıyla, finansal terörizmle bu ülkeye

ayar verme

imkanları hiç olmayacaktır. Türkiye'ye karşı cepheye sürülen o örgütler çok yakında

sahipsiz

kalabilirler.



Çünkü

Türkiye, yakın bölgesinin krizleriyle boğuşmak yerine daha üst kararlar verme

, daha büyük meselelerle ilgili pozisyon belirleme durumuna gelecektir. Bu da

tehdidin sınırlarının ve coğrafyasının uzaklarına taşınacağı

anlamına gelmektedir. O zaman Türkiye'nin pozisyonu bir çok şeyi etkiler hale gelecektir. Dünyanın dikkati başka bölgelere odaklanacaktır.



'İslam iç savaşı' isteyenler Batı'nın iç krizlerine baksın


Tekrar edelim:

Yerel krizler, bölgesel krizler küreselleşiyor. Savaş Ortadoğu'nun uzağına taşınıyor. Batı kendi içinde çatışmaya sürükleniyor. Doğu-Batı ekseninde çok derin çok tehlikeli bir ayrışma şekilleniyor ve hiç kimse bu ayrışmanın nerelere uzanacağını bilmiy

or. Bize düşen, Türkiye içinden, Suriye körleşmesinden biraz uzaklaşıp aslında neler olduğuna dair zihinsel çaba sarfetmek, gelişmeleri izlemektir.



Türkiye'de iç savaş isteyenler kendi içinde çatışıyor

. Coğrafyamızda harita değiştirenler

kendi haritalarını tartışmalı hale getirecek

büyük krizlere sürükleniyor. Ortadoğu'yu yeryüzünün

kaos coğrafyas

ı ilan edenler kendilerine en yakın bölgelerde savaşa tutuşmak üzere.

“İslam kendi içinde savaşacak”

tezini üretip

mezhep

üzerinden iç savaş tezgahlayanlar,

Batı'nın kendi içindeki krizlere

yoğunlaşmak zorunda kaldılar.



Artık bu ülkenin bileği bükülmez


ABD, İngiltere, İsrail, bazı AB ülkelerinden, Rusya ve Çin'e uzanan kuşakta travmatik gelişmeler oluyor. Açık açık savaştan, AB'nin dağılacağından söz ediyorlar. Açıkça ABD kendi liderini kurşun yağmuruna tutuyor.



Türkiye'nin

birkaç ay sonrasını

, birkaç yıl sonrasını bu gelişmelere bakmadan öngöremezsiniz, bir perspektif geliştiremezsiniz. Bana öyle geliyor ki, bir kaç ay sonra Türkiye'nin değil, onların krizlerini konuşur olacağız.

O tarihten itibaren Türkiye'nin bileğini bükme ihtimali ebediyen ortadan kalacak

, asıl yükseliş o zaman başlayacaktır.


#İç savaş
#Ortadoğ
#Donalt Trump
#Örtülü savaş
#Başkanlık sistemi
7 yıl önce
ABD’nin Gorbaçov’u, ABD’nin Perestroykası ve ABD’nin iç savaşı
Erdoğan nefretinin Amerikan versiyonu ve işlevselliği
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir