|
‘Müslüman öfkesi’ ve ‘Türk öfkesi’ Rusya’yı vuracak..
Rusya, Müslüman coğrafyanın
sinir uçları
nı harekete geçirdi. Bugüne kadar
ABD
işgallerini, İsrail zulümlerini,
Avrupa
tahakkümlerini hedef alan
“Müslüman öfkesi"
bir süre sonra Rusya'ya ve Rusya'nın çıkar alanlarına yönelecektir. Bu yüzden, Rusya'nın
Müslümanlarla ilişkilerinin kesiştiği her nokta çatışma alanı
na, kriz alanına dönüşecektir.


Tarihte

ilk kez

bir dinin mensuplarını

topyekun hedef

alan

Rusya

, bu

“akılsız"

çıkışıyla, belki de

Rus tarihinin en ağır bunalımlarından biri

ni yaşayacaktır. Böyle bir

stratejik hata

belki de,

Sovyetler'den sonra ikinci dağılma süreci

ni bugüne kadar erteleyebilen Rusya'ya kurulan

en büyük tuzak

olacaktır. Böyle giderse

Moskova imparatorluğu

nu oldukça

kanlı sınırlar

bekliyor olacak, savaş

Rusya'nın içlerine

kadar servis edilecektir.



“İslam'la savaş" ihalesi neden Rusya'ya verildi!


“İslam'la savaş

" doktrininin

yeni ihalesini almış görünen Putin

ve ekibi, İran'la yakınlığı ile bu düşmanlığın örtülemeyeceğini görecek ve söz konusu ihalenin aslında

bir lütuf, ortaklık için değil, Rusya'yı hırpalamaya dönük bir akıl tarafından üretildiğini

görecektir.



Bu

“hırpalama"

dan sonra Rusya büyük oranda saldırılara açık hale gelecek, işte o zaman Rusya'nın denetlediği ve

dünyanın iştahını kabartan kaynaklar

savaşı başka bir hal alacaktır.



“Müslüman öfkesi"

kavramını hiçbir şekilde kabul etmiyorum ama burada özellikle ifade ettim. Çünkü bu

“öfke"

uzunca bir süredir

küresel güç hesaplaşmaları, merkez güçlerin iktidar çatışmaları için en elverişli argüman

veya silah olarak kullanıldı, kullanılıyor.



Soğuk Savaş'tan hemen sonra başlayan;

“İslam'la uzlaşarak mı, savaşarak mı"

tartışmasını, İsrail aşırı sağının baskın telkinleriyle

“savaşarak"

tezini savunanlar kazandı. Bu tarihten itibaren de

“Müslüman öfkesi"

yeryüzünün bütün kırılma alanlarında kullanıldı.



“Müslüman öfkesi" hiç yerli olamadı


Dikkat ederseniz, yükselen İslam dalgasını Batı medeniyeti için tehdit görüp ona küresel ölçekte savaş ilan edenlerin aynı zamanda “Müslüman öfkesi" üzerinden

olağanüstü kazanımlar

da elde ettiğini göreceksiniz.



Tehdidi tanımlayanlar kendileri olduğu gibi, tehdide karşı savaşı da kendileri yürütüyor

. Ama aynı zamanda bu tehdidi kullanarak dünyayı belli şartlara zorlayanlar ve tehdidi

büyük kazanca dönüştürenler

de kendileri.



Müslüman öfkesi hiçbir zaman yerlileşemedi

. Büyük oranda Batı'nın küresel hakimiyet tezlerine göre

biçimlendi

, silahla örgütler çoğu zaman onların

hedef alanlarını genişletmek için

kullanıldı. Hedefe ulaştıkları anda ise onları

imha

etmekte tereddüt bile edilmedi.



Putin'in kibri ve zaafı Rusya'yı tehdit ediyor


Aynı öfke bu sefer Rusya ile savaşa hazırlanıyor

. Daha doğrusu Moskova, bile isteye bu öfkeyi karşısına alıyor, bunun için olağanüstü bir

gönüllülük

örneği sergiliyor.

Suriye

'ye girmesiyle de oyunun ilk sahnesini kaybetti, tuzağa düşmüş oldu.



Bence

“akılsızlık"

burada.



Bu dönemde Rusya, büyük çıkar çatışmaları yaşadığı Batı ile “İslam ve tehdit" konusunda hep aynı mevzide hareket etti.

Baltık'tan Kafkaslara

ve

Orta Asya'ya

kadar Batı'nın sert müdahalelerini zayıflatmaya çalışan Moskova, belki

ikinci dağılma sürecini

İslam'a karşı ortaklık kurarak bir şekilde erteledi.



Vladimir Putin

yönetimindeki yeni

Rus Haçlı aklı

, hızını alamamış olacak ki, İslam'la savaşı kızıştırdı,

Müslüman topraklarında işgallere

girişti.

Tiyatronun ilk sahnesi belki Moskova açısından gerçekçi olabilir. Ama ikinci sahne, Putin'in açgözlülüğünün ve güç sarhoşluğunun oluşturduğu zaaflara göre biçimlendirilmiş gibi duruyor

. En büyük zafiyet özgüven ve

Putin'in kibri

dir. Rus halkı işte bunun bedelini ödeme tehlikesiyle karşı karşıyadır.



Burada bir tuhaflık yok mu?


Putin'in

jeopolitik

okumaları ne kadar sağlam temellere dayanır, ABD ve Avrupa'nın

karar mekanizmalarındaki belirsizlikten

ne kadar yararlanabilir, bilemiyorum ama

bu iş Rusya Federasyonu'nun çözülmesine

dönük ilk adımlar olarak tarihe geçecektir.



Putin'in

savaş gücü, öfkesi, Soğuk Savaş mantığı, jeopolitik hayalleri

ülkesinin herkesle kriz yaşama

lüksü

olduğu anlamına gelmez.

Sovyetlerin silahı çözülmeyi durduramadığı gibi Putin'in savaş gücü de ikinci çözülmeyi durduramayabilir

.

Batı'nın Rusya'ya karşı en büyük savaş gücü bizzat Putin'in kendisidir

, kendi zaaflarıdır.



Ukrayna

'ya saldırdı, ciddi direnç görmedi.

Gürcistan

'a saldırdı, ciddi direnç görmedi.

Baltık

bölgesinde NATO'yu ve Avrupa'yı taciz ediyor, ciddi direnç görmüyor. Bütün askeri gücüyle

Ortadoğu

'ya girdi, yine direnç görmedi.



Burada bir tuhaflık yok mu?

Dünya sanki Rusya'nın birçok bölgede

cephe açmasını

kolaylaştırıyor gibi.

Bildiğimiz kadarıyla, bütün bunları saygıyla karşılayacak bir dünya söz konusu değil

. Öyleyse biraz karmaşık düşünmekte, Müslüman öfkesinin Rusya'ya yöneltilmesinin sonuçlarına kafa yormakta fayda var.



Ruslar yalnız bir millettir!


Yarın

Karadeniz'in kuzeyi, Baltık bölgesi, Güney Kafkaslar, Kuzey Kafkaslar ardı ardına patlarsa

, ki bu muhtemeldir, Moskova'nın

birçok cephede savaşması

bir zorunluluk haline gelecektir.



Üstelik Rusya,

sadece Müslüman öfkesiyle değil, Türk öfkesiyle de mücadele etmek zorunda

kalacaktır. Türkiye ile yaşadığı krizi tırmandırması, adeta savaş boyutuna yükseltmek için çabalaması cepheyi daha da genişletmesi anlamına geliyor.



Unutmayalım ki

Ruslar yalnız bir millettir

. Batı'da sevilmezler, ilişkileri hep sorunlu olmuştur. Bugün bile İngiltere ile,

NATO

ülkeleri ile, Kuzey Avrupa ülkeleri ile,

Baltık

ülkeleri ile ilişkileri hızla gerilmektedir.



“Türk öfkesi"ne dikkat


Türk dünyası ile ilişkileri

istilalar

üzerine kuruludur ve

kötü bir tarihe

sahiptir. Sadece

Osmanl

ı-Rus ilişkileri değil,

Kafkaslardan Orta Asya'nın derinliklerine kadar bir Rus sömürge geçmişi

söz konusudur. Müslüman dünya ile ilişkileri gerilmektedir ve bu dünya oldukça geniştir. Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez bütün bu geniş coğrafyanın

tepkilerini üstüne çekme

tehlikesiyle yüz yüzedir.



Müslüman öfkesini Rusya'ya yönlendirip Moskova'yı “daha büyük hesaplar öncesinde" hırpalamaya çalışanların Türkiye-Rusya krizini de besliyor olma ihtimalleri güçlüdür

.



Rusya bu tuzağı görmeli derken Türkiye'nin de

“Türk öfkesi"

konusunda biraz daha dikkatli hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Tuzak sadece Rusya'ya değil,

Türkiye'ye de kuruluyor

olabilir endişesini taşıyorum.



Rusya küçültülecek, kaynak paylaşılacak


İşin özeti, bugünün

İstilacı

Putin"

i Rusya'ya karşı en etkili silah olarak kullanılacaktır.

Hedef Suriye değil, Rusya'nın kendisidir ve asıl hesaplaşma, hem de küresel hesaplaşma Rusya'ya yönelecektir

. Zafer naraları atan Putin aslında tehdit altındadır. Ülkesi de öyle.



Kim bilir,

belki Putin bunu öngördü ve erken hareket ediyor

ve tehlikeyi boşa çıkarmaya çalışıyor. Öyle olsa bile Rusya'ya karşı büyük savaş kapıdadır.

Rusya küçültülecek, kaynakları paylaşılacaktır

. Putin bunu öngörmüş olsa bile potansiyel müttefiklerini kendi elleriyle yok etmektedir. Belki de

ikinci tuzak

budur!


#Müslüman öfkesi
#Türk öfkesi
#rusya
#ortadoğu
#iş savaş
#puin
#Kafkaslar
#Osmanlı-Rus ilişkileri
#Orta Asya
#Rusya Federasyonu
#Sovyetler
8 yıl önce
‘Müslüman öfkesi’ ve ‘Türk öfkesi’ Rusya’yı vuracak..
Neden “Büyük Türkiye” istiyoruz?
Abdülhamid"in hatası
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar