|
Terör, suikast ve o vahim plan: Suriye savaşı derhal bitirilmeli!
Beşiktaş
'taki terör saldırısı, bir hafta sonra
Kayseri
'deki terör saldırısı, iki olayda da
PKK'nın
kullanılması, hemen ardından
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov
'un öldürülmesi, bu saldırıda ise
FETÖ'nün tetikçi olarak kullanılması
, çok vahim bir senaryo üzerinde endişelerimizi artırıyor.


O
vahim senaryo Türkiye'nin parçalanmasıdır

,

Türkiye ile Rusya ve İran'ın kapıştırılmasıdır

, bütün coğrafyanın felakete sürüklenmesidir, bu felaketler üzerinden bir

dünya savaşı

çıkarılmasıdır.

İkinci Dünya Savaşı

'ndan bu yana uluslararası iklim hiç bu kadar sertleşmemişti.

Ülkeler hiç bu kadar savaşa yaklaşmamıştı.

Uluslararası sistem çökmemiş, dünya

Doğu ve Batı

olarak

iki keskin kamp

a bölünmemişti. Merkez güçler ile orta ölçekli ülkeler hiç bu kadar

çok yönlü savaş

ortamına sürüklenmemişti.



Yeni terör dalgasının yol haritası: Hedef ne?


Öncelikle

yeni
terör dalgasının amacını ve sistematiğini

çok iyi çözmek zorundayız.

“Bir sonraki hedef neresi olacak

” sorusunun cevabını bulmak zorundayız. Çünkü

rastgele

değil, çok

iyi hazırlanmış, planlanmış

, hedefleri bize çok şey anlatan bir saldırı dalgasıyla karşı karşıyayız. Bu yüzden saldırılarda nasıl bir

yol haritası

uygulandığına dair ciddi okumalar yapmak, ona göre önlemler almak zorundayız.

Bunu beceremezsek kaybederiz, çaresiz kalırız

, bir süre sonra ne yapacağımızı şaşırırız.



İkinci aşama

da ise, bu saldırıların

Türkiye ölçeğini aşan boyutları

üzerinde kafa yormak zorundayız.

İlk iki saldırının PKK üzerinden Türkiye senaryosuyla sınırlı olduğunu, içeriye yönelik operasyon olduğunu, Suriye'de ABD ve PKK'nın alanını genişletmeye dönük olduğunu

biliyoruz. FETÖ ve PKK'yı aynı etkinlikte kullanan

ABD yönetimi

, PYD üzerinden Türkiye'yi

çevrelemeye

çalışan ABD askeri ve istihbarat çevreleri bu saldırıların

baş şüpheli

sidir.



Suikast üçlü yakınlaşmaya ve Suriye'de çözüme karşı


Büyükelçi'ye yönelik suikast,

çokuluslu senaryoların parçasıdır

. Bölgeye, bölge ülkelerine dönüktür, bölgesel senaryoların parçasıdır.

Suriye savaşını devam ettirmeye, Suriye üzerinden bölgeyi parçalamaya, Türkiye-Rusya yakınlaşmasını vurmaya, Türkiye-Rusya ve İran arasındaki muhtemel Suriye uzlaşmasını sabote etmeye

dönüktür. Hem içeriden hem dışarıdan saldırılar yapılmakta, hem Türkiye içine hem Türkiye'nin yakın çevresine yönelik çok ciddi bir istikrarsızlaştırma planı uygulanmaktadır.



Devam edeceğini,

yeni saldırılar olacağını

biliyoruz. Çünkü varılmak istenen amacı biliyoruz. Artık

terör saldırıları değil, güçler savaşı

yaşandığını, ülkelerin terör üzerinden vurulduğunu,

meselenin terör olmaktan çıktığın

ı, örgütleri tartışmanın çok da anlamının kalmadığını, bu örgütler üzerinden

hangi ülkenin hangi ülke ile savaştığını

konuşma zamanı geldiğini biliyoruz.



Artık terör dönemi bitti, devletler hesaplaşıyor..


Yıllardır,

“Yüzyıllık Hesaplaşma”

dediğim o çok büyük mücadelenin

en sert cephesini

yaşıyoruz.

PKK, PYD, FETÖ ve diğerlerine ihale dağıtanlar

, bir tür

dünya savaşının alt yapısını

, psikolojik ortamını oluşturmaya çalışıyor. Bu yüzden Türkiye ve söz konusu saldırılara maruz kalan her ülke,

terör kavramı üzerinden konuşmayı

, terör örgütlerini hedef almayı bırakmalı.



İşin

mahiyeti

değişti çünkü.

Dar anlamda terör dönemi kapandı

. Çokuluslu terör,

çokuluslu hesaplaşma

dönemi başladı. Öyleyse düşünme biçimimiz, konuşma biçimimiz de değişmeli.



Terör örgütlerine şok edici saldırılar yapılmalı


Öyleyse dar anlamda teröre karşı önlem almayı değil,

terör üzerinden ülkeleri çökerten yeni politikaları sorgulamayı

, onlara karşı önlemler almayı öne çıkarmalıyız.

İki ya da daha fazla ülkenin bir anda savaşa girebilme ihtimalini

, bölgesel savaşlar ihtimalini sorgulamalıyız. Daha büyük tehditlere, o

tehditlerin kaynağına

yönelmeliyiz.



Ülkeler açıktan sorumlu tutulmalı, suçlu ilan edilmeli.

Her örgüt bir

istihbarat

uzantısı olduğuna göre, bu örgütlerin bu

istihbarat uzantılarının imha edilmesi

için

şok edici saldırılar

yapılmalı. Bir adım sonrasını görebilenler için bunlar

ürkütücü

gelmemeli. Çünkü bir adım sonrası bugün gördüklerimizden çok daha ürkütücü.



15 Temmuz'da o büyük savaşın önüne geçildi..


Türkiye'nin

çokuluslu saldırılar

altında olduğunu biliyoruz. İç savaşa sürüklenip, olmazsa

birkaç ülkeyle savaşa sokulup

yıpratılmak istendiğini,

Suriye/Irak üzerinden çizilen yeni haritaların Türkiye ayağı için ortam oluşturulmak

istendiğini biliyoruz. İlk iki saldırı buna yönelikti. İkinci saldırı ise bölgesel yakınlaşmanın, savunmanın, daha büyük çatışmalara aralanan kapıları kapatmaya dönük girişimlerin önünü almaya dönüktür.



Yani

Rusya da açık hedeftir

. 15 Temmuz saldırısından sonra Türkiye'nin Rusya ile başlattığı

yakınlaşmayı yok etmeye

yöneliktir. Türkiye-Rusya ve İran'ın, Suriye savaşını sona erdirmesini engellemeye dönüktür.



Hep söylerim:

15 Temmuz darbe kalkışması değildi. İç savaş planıydı. Türkiye hem Rusya ile hem İran ile açık savaşa sokulacaktı. Bu yüzden 15 Temmuz Yeni Dünya savaşının başlama tarihi olacaktı

. Rus uçağının düşürülmesinin bu amaçla olduğunu daha sonra öğrendik. FETÖ'nün

İran tezlerinin

bu büyük hesaba dair olduğunu daha sonra öğrendik. Bu yüzden

15 Temmuz'da sadece Türkiye kurtarılmadı, büyük savaşların da önüne geçildi

.



Vazgeçmediler, son Halep trajedisi umutlarını artırdı


Şimdi bunun

intikamını

alıyorlar.

Vazgeçmiş değiller

. Türkiye-Rusya-İran arasındaki

çatışma alanlarını

besliyorlar.

Üç ülkenin Suriye ekseninde yapacağı her yanlış kendini vuracak, bu üçlü savaş tezini güçlendirecektir

. Ankara'nın 15 Temmuz'dan hemen sonra, saldırının geldiği yeri görüp Rusya ile buzları eritmesi

tehlikeyi bir ölçüde savuşturdu

.



Ama son

Halep trajedisi

, o ihtimali yine güçlendirdi. Türkiye kamuoyundaki

İran ve Rusya tepkisi

umutlarını artırdı. İşte

tam bu aşamada Rus elçi suikastini yaparak o hassasiyeti çatışmaya dönüştürmek, Türkiye-Rusya yakınlaşmasını bitirmek istediler

.



Şükür ki yine olmadı. İki ülkeden oldukça

soğukkanlı

açıklamalar geldi. İki ülke de

adresi

biliyordu, saldırının kaynağını keşfetmişti. Üstelik Türkiye-Rusya ve İran dün

Moskova'da toplanıp Suriye konusunda genel bir ateşkes ve çözüm yolunda ciddi bir adım attı

.



Son derece

akıllıca

, sadece Suriye'yi değil, üç ülkeyi de birebir ilgilendiren

bir duruş, bir cevap oldu

bu.

Suriye konusunda derhal, acil çözüme ulaşılmalı

. Yoksa Suriye meselesi üç ülkeye de çok ağır zararlar verecek belki de bölgeyi tanınmaz hale getirecek.



Suriye savaşı, Rusya ve İran'ı da mahveder


Dikkat ederseniz

Batılı ülkelerin hiçbiri Suriye'de çözüm istemiyor

. Onlar, örgütleri üzerinden savaşı devam ettirmek,

o haritayı gerçeğe dönüştürme

k istiyor. Bunu başarırlarsa

Rusya ve İran da Suriye'de çok ağır bir yenilgi alacaktı

r. Üç ülke çözüme daha da yaklaşırsa

daha büyük saldırılara

maruz kalacaktır ama buna direnmekten başka çaresi de yoktur.



Irak'ı işgal edenler, Afganistan'ı işgal edenler, Suriye savaşının bütün bölgeye yayılması için çalışanlar, İslam coğrafyasını taş üstünde taş kalmayacak şekilde yok etmeyle dönük plan yapanlar, Türkiye-Rusya ve İran'ı kapıştırmak için ellerinden geleni yaptılar

, yapıyorlar. Suriye savaşı ölçeğinde Rusya'yı eleştirmek, İran'ın tutumunu sorgulamak ve eleştirmek bu gerçeği görmemizi engellemiyor.

Çok daha büyük felaketin alt yapısını

hazırlıyorlar. Örgütler değil, devletler değil, bölgeler ve küresel ölçekte senaryolar uygulanıyor.



Doğu-Batı savaşı: Rusya da hedefte


Artık bu gerçeklere göre hareket etmeliyiz.

Artık tehdidin Atlantik'ten geldiğini, terör saldırılarının buralarda planlandığını, o örgütlerin buralardan yönetildiğini

görmeliyiz.

Türkiye kadar Rusya'yı da parçalamak istediklerini, Rusya'nın da açık saldırıya maruz kalabileceğin

i bilmeliyiz. Meselenin sadece Türkiye olmadığını, küresel ölçekte bir senaryo uygulandığını, dünyanın hızla

ürkütücü bir geleceğe

sürüklendiğini, bütün ülkelerin,

liderlerin, en azından işin farkında olanların, felaketten en fazla yara alacak olanların biraraya gelmesi, bu eğilimi boşa çıkarmaya dönük girişimlerde bulunma

sı gerekiyor.



Doğu-Batı kapışmasının tam merkezindeyiz

. O

fay hattında

, o kırılma çizgisindeyiz. Bu yüzden olabildiğince ayakta durmaya, güç biriktirmeye çalışıyoruz.

Teröre karşı milli seferberlik, coğrafyamıza yönelik bütün saldırılara karşı seferberliğe dönüşmeli

.



Suriye'deki savaş derhal bitirilmeli!


1-

Suriye'deki savaş

ne pahasına olursa olsun

bitirilmeli.



2-
Üç ülke

, dün Moskova'da vardıkları

ateşkes

kararını

kesin çözüme ulaştırmalı

, çözüm bölgesel güçlerden gelmeli.



3-

İran,

mezhep

üzerinden bölgeyi tehdit etmekten vaz geçmeli.



4-
Türkiye-İran ve Rusya

,

Batılı terör örgütleri

ne karşı ortak hareket etmeli, ortak mekanizmalar kurmalı, birbirlerine karşı güven zedeleyici uygulamalardan uzak durmalı.



5-

PKK/PYD üzerinden Türkiye'nin çevrelenmesine, güneyimizdeki

kuşatma planına

ortak cevap verilmeli.



6-
Hiçbir ülke, Suriye savaşını fırsatçılık olarak görmemeli

.



7-

Suriye savaşı devam ederse, üç ülkenin de ağır yara alacağı, belki de parçalanacağı bilinmeli.



8-

En önemlisi de Suriye savaşının üç ülkeyi ve bölgeyi imha edecek bir plan olduğunun farkına varılmalı.


#Suriye savaşı
#Suikast
#FETÖ
#İran
#Ortadoğu
7 yıl önce
Terör, suikast ve o vahim plan: Suriye savaşı derhal bitirilmeli!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi