|
Dergiler geldiler

Dergi fuarı, son zamanların en parlak fikirlerinden biri, belki de birincisi. Bu yıl beşincisi düzenleniyor.

Kaynak: Asım Gültekin ve Mahmut Bıyıklı''nın girişimleriyle kurulan Dergi Editörleri Birliği. Bildiğimiz kadarıyla, bu birlik, dünyada tek.

''Edebiyat dergiciliği ölüyor, bu iş internet ortamlarına taşınıyor'' diyenlere inat, fuara sevindirici bir ilgi var. Bir kardeşimizden ödünç alıp söyleyelim: ''Yeryüzünde aşkla yapılan hiçbir şey ölmez.'' Ayrıca, kâğıttan okumak gibisi yok. Daha sahici, kalıcı.

Burası, muhitlerin yıkıldığı bir dönemde, dostlarla karşılaşmak, yeni arkadaşlarla tanışmak için de iyi bir fırsat. Mesela Mustafa Nezihi Pesen''le tanıştım ve kendisini çok sevdim. Yıllar ve yıllar sonra, Ali Büyükçapar''ı gördüm. Galiba yaşlanmışız.

Her dergi, ayrı bir evdir, hanedir. Evler yan yana gelir ve ''edebiyat sokağı''nı oluştururlar. Onca olumsuzluğa rağmen, bu sokak, en değerli varlıklarımızın başında gelir.

Dergilerin misyonu, sadece edebiyatçı yetiştirmek değildir. Hakiki okuyucular da oralardan çıkar.

Evet, dergicilik, meşakkatli bir iş. Dergin mi var, derdin var. Bu dert, iki türlüdür: Birincisi, dava. Diğeri de yorulmak, üzülmek.

İki binli yıllardan sonra, teknik imkânların artması ve maliyetlerin hafiflemesiyle beraber, dergi çıkarmak, geçmişe nazaran daha kolay hale geldi. Bir de, yeni nesil, bağımsız olmayı seviyor. Biraz da sabırsız. Nihayetinde, bugün, çok sayıda dergimiz ve derdimiz var.

***

Çarşamba günü fuara gitmiştim. İki gündür aldığım dergileri okumakla meşgulüm. Meğer ne kadar çok şey kaçırmışım. İlki, mevsimlik fikir dergisi Afâk. Bayram Veli Yuvalı, Burak Kaplan, Hüseyin Dişli ve Ramazan Şahin''in yazılarını artık daha dikkatli takip edeceğim. Bir okuyucu olarak, dört yeni yazar kazandım. Yuvalı''nın ''Bir körleşme biçimi olarak yaşadığımız zamanlar'' başlıklı yazısı ise ısrarla tavsiye edilir. Afâk''ın söyleşileri de emek mahsulü. Son üç sayının konukları Bedri Gencer, Gökdemir İhsan ve İhsan Fazlıoğlu.

Editörlüğünü Münir Ersan Tuna''nın yaptığı Keşke, yeni dergilerimizden. İki ayda bir çıkıyor. Daha ilk bakışta, güzel kapak tasarımıyla diğerlerinden ayrılıyor. Künyede, tasarımcı olarak Alperen Köseoğlu''nun adı geçiyor. Kendisine teşekkür etmek isterim. Keşke''de temiz bir gayreti, samimi bir çabayı görmekte zorlanmıyoruz. Dergide, ilerisi için umut veren birçok genç isim var. Yine, son sayıda (5) Kurtuluş Kayalı''yla yapılmış bir söyleşi var ki, mutlaka okunmalı. Söyleşiyi, Ercan Dansuk gerçekleştirmiş.

Lacivert, yayın hayatına yeni atılan bir dergi. Mayıs, ilk ayları, sayıları. Dergiyle ilgili çok şey söylenebilir. Şimdilik, Haşmet Babaoğlu ve Mahmud Erol Kılıç söyleşilerini anmakla yetinelim. Her iki söyleşide de aynı imzayı görüyoruz: Göksan Göktaş. Portre bölümünün konuğu ise Metroda Cuma Namazı isimli şiir kitabıyla bildiğimiz Melek Arslanbenzer. ''Ne kadar sıradan olursam, o kadar iyi'' ifadesinin altını çizmişim. ''Şiir, hayret duygusuyla yazılır'' diyen Arslanbenzer, bir cümleyle bütün meseleyi özetlemiş, anlatmış.

Anadolu Gençlik, bir diğer dergimiz. Hep güzel ve hayırlı işlere vesile olanların dergisi. Diyebilirim ki, Mehmet Biten''in yayın yönetmenliği, dergiye bereket getirdi. Eksiklerimizi tamamlıyorlar. İlhan Çebi''nin yazılarını ise ayrıca öneririm. Keşke, biraz daha uzun yazsa.

Kıymet verdiğimiz, merakla beklediğimiz dergilerden biri de Genç. Çok önemli bir boşluğu dolduruyorlar. Dergi, her geçen sayı daha iyiye gidiyor. Bana göre, bunun birinci nedeni, yazı işleri müdürü Süleyman Ragıp Yazıcılar ve yayın danışmanı Mehmet Lütfi Arslan''ın iyi bir ikili olmaları. Her ikisini de şahsiyet ve meziyet sahibi kıymetler olarak tanıyor, biliyoruz. Genç''le ilgili bir de ''beyaz haber'' verelim: Yusuf Kaplan ve Adem Özköse, mayıs itibariyle, derginin yazar kadrosuna katıldılar.

Beni sevindiren, mutlu eden iki dergi daha: Yayın yönetmenliğini Erol Kızıl''ın yaptığı Barbar ile Gürsel Tanrıverdi yönetimindeki Havsala. Barbar''da Erol Kaf''ın ''Küller'' başlığı altında yayımladığı kısa notları / cümleleri pek beğendim. Bir tanesini buraya alalım: ''Ben doğru anlattım, ama beni yanlış anladığın için özür dilerim.'' Havsala''da ise Kadir Budak''ın ''Şairler'' yazısını. Bu yazının Katre-i Matem''le yan yana yayınlanması da, ayrıca anlamlı olmuş.

Son olarak, Fiyaka ve Kundak''a da kısaca değinelim. Hüseyin Mehmet yönetimindeki Fiyaka, Gümülcine''de çıkıyor. Fuar olduğunu duyunca, trene binip gelmişler. Hayret bizden, gayret onlardan. Ve Kundak. Konya merkezli derginin yazı işleri müdürü Ömer Salih Şipleme''yle tanışma imkânım oldu. Heyecan, samimiyet ve iyi niyet. İnşallah emeklerinin karşılığını alırlar.

Fuarın sürprizlerinden biri de, insanda merak duygusu uyandıran bir kitap: Ergen Ruhlar İlmihali. Yazarı, Kara. (Barbar Kitap, Aralık 2011) Gizli kalmış bir güzellik gibi. Kitap, ''söyledim ne biliyorsam'' dizesiyle bitiyor. Kitabın içinde, Ahmet Demir imzalı on dört de çizgi bulunuyor. Sade ve derin. Benim için, yepyeni ve yetenekli bir isim. Kendisiyle mutlaka tanışmalıyım.

Altınoluk, Ay Vakti, Bir Nokta, Cafcaf, Dergâh, Dil ve Edebiyat, Edebiyat Ortamı, Edep, Fayrap, Genç Düşünce, Gezgin, Hece, İlim ve İrfan, Karabatak, Mahalle Mektebi, Yedi İklim; hatırladığım kadarıyla, standına uğradığımız dergiler. Aynı ırmağı besleyen ayrı pınarlar.

Bütün bu yazdıklarımızı özetlersek, fuardan, mutlu ve umutlu bir insan olarak ayrıldım. Bu duyguyu yaşamak isteyenler, bugün ve yarın, fuarı ziyaret edebilirler. Sirkeci Tren Garı''nda.

10 yıl önce
Dergiler geldiler
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler