|
Bari cevap verelim

Kartal Belediyesi'nin düzenlediği 'Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları' başlıklı toplantıda konuşan CHP Başkanı Kılıçdaroğlu, 15 soru sormuş ve konuşmasını şu cümleyle bitirmiş: 'Bunların cevaplarını hep birlikte aramak zorundayız.'



Kılıçdaroğlu'nun 'hep birlikte' diyerek kastettiği kitlenin içinde var mıyım bilmem. Lakin yine de, bu 15 sorunun bazılarını aklımın erdiği, kalemimin döndüğü kadar cevaplamak isterim.



Kılıçdaroğlu ilkin, gayrı safi milli hasılalar üzerinden 57 İslam ülkesinin ekonomisinin niçin Çin ekonomisinin yarısı kadar bile etmediğini soruyor. Gerçekten anlam yüklü bu soruya 'dünya toz bulutu halindeydi' cümlesiyle başlayan bir cevap vermek isterim. Amerika'nın bulunmasıyla başlayan 600 yıllık sömürge tarihini anlatan basit bir kitap okuyabilir Kılıçdaroğlu bu hususta. Sözgelimi Luraghi'nin Sömürgecilik Tarihi'ni karıştırabilir. O ve benzeri kitaplarda İslam ülkelerinin, Güney Amerika ve Afrika'nın tarihi süreçte nasıl da özenle sömürüldüğünü, bu ülkelerin geri kalmışlığının temel nedeninin Batı emperyalizmi olduğunu, Batı'nın son numarasının emperyalizme karşı koymaya çabalayan her bir insanı 'terörist' olarak yaftalamak olduğunu falan öğrenebilir. Bu geri kalmışlıkla, daha doğrusu bu geri bırakılmışlıkla yüzleşmeden 'Batılıların' açıkladığı rakamlarla 'İslam dünyası da çok geri kalmış durumda canım' demek işin en kolayı. Hindistan'dan Bosna'ya İslam dünyasının başına gelenlerin tarihi perspektifini inkar etmenin bir manası olmadığını düşünmek de.



İkinci soru da, yani 'dünya enerji kaynaklarının %70'inin, doğal kaynakların %40'ının üzerinde oturan İslam âleminin niçin %40'ı yoksulluk sınırında yaşıyor' sorusu da tam buradan bulacak cevabını. Hani Cumhurbaşkanımız sık sık 'Sykes-Picot Anlaşması sorunludur' diyor, 'dünya beşten büyüktür' diyor ya. Hah. Tam da buradan söylüyor işte. Petrolü yönetmek, doğalgazı yönetmek, silah ticaretini yönetmek, hâsılı dünyayı yönetmek için 5'li bir çete hakiki bir oligarşik düzen kurmuşlar ya. Hah. İşte tam ona karşı koymak gerekiyor. Ülkesini batılı amcalarına şikayet eden yarı-aydınlarla, 'dünya 5'ten büyüktür' sloganıyla dalga geçmeyi marifet sayanlarla, dünyadaki oligarşik düzenin yerli yaltakçılarıyla alınacak mesafe yok. '20. yüzyıl parantezi'ni kapatmaya ülkesel ve bölgesel olarak çalışana çullanarak da…



Kılıçdaroğlu'nun sorularının en hoşuma gideni ise 'okuma oranları'yla ilgili olanı. '57 İslam ülkesinde okuma yazma bilmeyen insan oranı %37. Neden?' diye soruyor Kemal Bey. Alfabe değişiklikleri, sonu gelmez 'benzeme çabaları', bitmeyen kolonyalizm, tükenmeyen savaşlar… Daha sayalım mı? Misal Araplar 'kitaplar Kahire'de yazılır, Beyrut'ta basılır, Bağdat'ta okunur' derlerdi. Şimdi Mısır bir askeri diktanın, Bağdat 'uluslararası güçler'in elinde. Beyrut'u ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Doğduğu günden beri tek derdi ya 'ölmemek' ya da 'aç kalmamak' olan bir mazlum coğrafyasından söz ediyoruz değil mi bugün İslam dünyasının ekserisinden söz ederken. Yahut da geri kalmışlığın bir başka hali olarak kendi zenginliğini kardeşleriyle paylaşmayı bir an olsun düşünmeyen hödük topluluklardan. Hal böyleyken bile İslam dünyasında sürekli 'uyanış hamlesi' isteyen hareketlenmeler görülmüş. Tabii ki bu hareketlenmeler ya bizzat Batı tarafından ya da Batı işbirlikçisi aptal yöneticiler tarafından bastırılmaya çalışılmış. '20. yüzyıl İslam dünyası tarihi' bunun bin türlü örneği ile dolu. Mısır'ın, Libya'nın, Tunus'un başına gelenleri koyalım bir tarafa. 28 Şubat'ı ne yapacağız? 15 Temmuz girişimini ne yapacağız?



Kılıçdaroğlu sonunda şunu soruyor: İslam maskesi altındaki rejimlerde bir avuç adam, iktidarın tüm gücüyle kendi halkını sömürmek, zevk-i sefa içinde yaşamak gibi bir düşünce içindeler. Onların baskısı altında 630 milyon insan okuma-yazma bilmiyor. 850 milyon insan da yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Neden?



Çünkü beyim; 20. yüzyılda İslam dünyasını dizayn eden egemen güçler 'kendilerine yaranma, benzeme, yılışma yarışına giren kuklalar'la gördüler işlerini.



Çünkü beyim; adı 'Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları' olan bir toplantıda memleketin 'solcu' sayılan ana muhalefet lideri konuşmasında Batı'nın yapıp ettiklerini, emperyalizmin zararlarını, Müslümanların ustalıkla geri bırakıldığını, terörize edildiklerini falan bir cümleyle olsun almıyor ağzına işte. Topu birkaç kuklaya atarak kaçak güreşiyor. Hakiki bir hesaplaşmadan kaçıyor.



Çünkü beyim; derdiniz gerçekten günümüz İslam dünyasının meseleleri ve çözümlerini konuşmak olsa mesela içinde bulunduğumuz şu güzelim ülke için meseleyi konuşmaya Tanzimat Fermanı'ndan, jöntürklerden, harf devriminden, hilafetin ilgasından, Cumhuriyet balolarından falan başlamak gerekecek.



Zor olacak sizin için, öyle değil mi?



Ne diyordu Guti: 'Şimdi ben tam anlamadım. 'Aslında sorun İslam'ın kendisinde' diyerek kapatsalarmış ya meseleyi. Niye bu kadar zorlamışlar kendilerini? Doğru muyum hacı abi?'


#Kemal Kılıçdaroğlu
#İslam Dünyası
8 yıl önce
Bari cevap verelim
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi