
Avrupa ile yaşadığımız krizi yanlış yerden okuyorlar. Sandığımız gibi mesele, Türkiye'deki uygulamalara yönelik tepki değil. Avrupa çok daha derinden ve çok büyük bir dip sarsıntı geçiriyor. Bu sarsıntının dışa vuran streslerinden biri Türkiye ile ilişkilere yansıyor. Durum karışık ama anlayacağınıza eminim.
Aslında yaşadıkları kriz Batı yakasının tamamını etkisi altında alan, yıllardan beri dipte birikmiş bir itirazın dışavurumudur.
... yani daha büyük sorunlarla boğuşuyor aslında Batı.
Önceleri İngiltere'deki Brexit tartışmasında, 'Türkler gelecek, Polonyalı işçiler işinizi elinizden alacak, mülteciler her yanı işgal edecek, IŞİD yayılacak gibi' güncel tepkiler öne çıktı. İslamifobia, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı bu nedenle yükseliyor sanıldı.
Ancak öyle değil. İngiltere'deki tepkilerin daha şiddetlisi ve yaygın olanı Amerikan seçimlerinde de ortaya çıktı. Orada da dile getirilen konular, göçmenler, İslamıfobia, yabancı düşmanlığı gibi meselelerdi. Lakin bunlar sonuç. Nedenleri ise derinde ve henüz tam olarak algılanabilmiş değil.
Afrika'dan, Ortadoğu'dan, Latin Amerika'dan gelen göçmenlerin sebebi, devletlerinin oraları sömürmesi, işgal etmesi ve bu nedenle oradan yoğun göçlerin içeri doğru akması olarak görüyorlar. Çok uluslu şirketlerin ucuz işçilik, ucuz maliyet politikaları artık ülkenin asıl sahibi olan insanları etkiliyor.
'Ne işimiz var Ortadoğu'da, ne işimiz var Asya'da, ne işimiz var Latin Amerika'da, neden orada bulunmak için bu kadar yüksek paralar harcıyoruz' diye itirazlar başladı bile. ABD'nin Asya'da bulundurduğu bir uçak gemisine harcadığı parayla, Amerika'da gittikçe fakirleşen “Redneck” beyazlardan kaçı iş sahibi olur, bunu hesaplıyorlar.
Bir ekosistem içinde, Cezayir'de, Sri Lanka'da, Ruanda'da sömürülmüş milletlerin etkisi, Londra'da, Paris'te ve New York'ta önünde, sonunda kendi gösterir.
Henüz tam olarak bu tepkinin derin nedenleri üzerine bilimsel ve ciddi araştırmalar yapılmış değil. Trump ve Brexit depremlerinin merkez üssünün tespiti için çalışmalar yapılıyor. Sanırım, depremin merkez üssü, mültecilerin varlığı gibi yüzeyde değil, daha derinde olduğu anlaşılacak yakında.
AB'nin Türkiye aleyhine açıklamalarını da buradan okumak lazım. Tüm Avrupa'da yükselen aşırı milliyetçilik, İslamifobia, yabancı düşmanlığı siyasetçileri öylesine etkiliyor ki, Türkiye değil sadece, başka bir yabancı ülkeyle iş birliği yapmak isteyen her siyasetçi oy kaybediyor.
Almanya'da, 'Türkiye'ye mülteciler konusunda ihtiyacımız var' diyen Merkel oy kaybetti. Fransa'da yeterince sert olmadığı düşünülen Hollande oy kaybediyor. İngiltere'de ırkçı lider Farage yükselişte. Sorunsuzluktan canı sıkılan İsveç'de ırkçı lider Akesson, Brexit domino etkisi yaratsın diye dua ediyor. Tuhaf değil mi?
Evet, sorunlarımız var tabii. Evet, eksiklerimiz var. Ancak bunlar, Avrupa'nın tepkilerinin asıl nedenini göstermez. Bizim de suçlu olduğumuzu ispatlamaz. Fotoğrafın tamamını kaçırıyor birileri. Fransa'da ordu darbe yapmaya kalksaydı, Almanya, İngiltere bize davrandığı gibi mi davranacaktı?
Avrupa ve Amerika'da, yani batı yakasında yeni bir şeyler var. Bu, tahmin ettiğimizin ötesinde, daha derinde ve güçlü bir dalga olarak geliyor. Trump ve Brexit bunun ilk artçı şokları. Dahası olacaktır.
. Öyle Türkiye AB'den uzaklaşmasın demek reel politik değil. Zira Avrupa kendi içinde bile savrulma yaşayıp birbirine uzaklaşacak
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.