|
Ben bu gapuyu gırarım

Haydut çetesi gibi TRT'ye baskın yapan CHP'li vekiller, bizimle aynı havayı soluyor, ne garip.



Kaşları gözleri var, kolları bacakları var, aynı bizim gibi ağızları burunları var.



Fakat aynı ülkede yaşadığımızdan emin değilim.



Sanki onlar başka bir âlemde.



Algılarımız, değerlerimiz, bakışlarımız tamamen farklı.



Terör olaylarının yediden yetmişe herkesi sarstığı şu günlerde, televizyonda yayınlanan bir programı beğenmedikleri için paldır küldür Genel Müdür Şenol Göka'nın makamını basıyorlar.



İnönü hakkında söylenen bazı sözler hoşlarına gitmemiş.



Sebep o.



*


Randevu yok, haber vermek yok, herhangi bir yetki deseniz hiç yok.



Kalabalık bir grup halinde baskına kalkışıyorlar.



İçlerinden biri “Ben bu gapuyu gırarım” diyor.



Neyse ki gapuyu gırmasına gerek kalmadı.



Konuşarak anlaşabileceklerini düşünen Şenol Göka, harami zihniyetlilerle görüştü.



Sözün etkili olacağına inanarak makul şekilde anlaşmaya çalıştı.



Ama boş bir gayret olduğu kısa sürede belli oldu.



*


Genel Müdür Şenol Göka'dan onun yanında “Bu” diye bahsediyordu ekibin başındaki zatı muhterem.



Sonra “Sen” diye hitap ediyor ve “Seni burada tutmayacağız” diye höykürüyordu.



“Seni başkan yaptırmayacağız” diyenlerden pek etkilenmiş, belli.



Elindeki dosyaları Göka'nın burnuna dayayıp, savuruyordu.



Her an yumruk atacak gibiydi.



Neyse ki öyle bir şey olmadı.



Bağırıp çağırdıktan sonra gittiler.



*


Edep, izan, akıl, mantık, usul, erkân, her ne arasanız bulamazsınız.



Bu çirkin baskın sırasında sergilenen tavırlar, CHP'li vekillerin hanesine olumsuz puan olarak yansıdı.



Şenol Göka baskına gelen CHP'lilere “Yanlış gelmişsiniz. Önce ağabeyim Erol Göka'ya gitmeliydiniz” deseydi, daha şık olurdu.



O ise “Kapının önünde kameralar bekliyor, açıklamanızı orada yapabilirsiniz” diyerek nezaketle yol göstermekteydi.



Gövdelerinin üstünde taşıdıkları darbeci kafalar, TRT'ye darbe yapmak üzere gelmişler adeta.



Genel Müdür Göka'yı indirmeye azmetmişler.



Haydi, indirin de görelim bakalım.



İlgili bakanlığın Göka'yı görevden alma niyeti varsa bile değiştirir artık.



1100'E GICIK OLDUM


İnsanların sayılarla ilişkisini yabana atmamak gerekir.



Mesela bugünlerde 1100 sayısını sevmiyorum.



Sebep, terörü destekleyen bildiriye imza veren akademisyenler.



1100'le ilgili hayırlı bir gelişme yaşanana kadar bu sayı ile ilgili tavrım değişmeyecek, aynı şekilde devam edecek.



ERDOĞAN'IN RAKAMLARI


Sayılarla ve rakamlarla ilgili kanaat oluşturmak için takdir edersiniz ki belli bir yaşanmışlık olmalı.



Durup dururken yahut şeklinden dolayı bazı anlamlar yüklemek çocukça görülebilir.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hayatında da belli sayıların özel anlamları var.



Titizlikle incelense 1'den 1100'e kadar pek çok ayrıntı bulunabilir.



Hatta, 78 milyona kadar çıkarmak mümkün.



Şimdilik ilk beşine dikkat çekelim.



BİR: One minute



İKİ: Tek bayrak, tek devlet; ikincisi yok.



ÜÇ: Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, üç çocuk



DÖRT: Rabia



BEŞ: Dünya beşten büyüktür.


#Şenol Göka
#Edep
#izan
#akıl
#mantık
#usul
#erkân
#Dünya beşten büyüktür
8 yıl önce
Ben bu gapuyu gırarım
Kara dinlilerle milletin savaşı
Stinger efsanesi
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından