Suriye'nin Birleşmiş Milletler'de “Daimi Yalancısı” olarak görev yapan ve Beşar Caferi adını taşıyan kişi, geniş toplantı salonunda bütün kibarlığını takınarak, bir fotoğraf göstermek için izin istedi.
Çantasındaki dosyadan büyükçe bir fotoğraf çıkardı.
Suriye askeri dedi.
Halep'te dedi.
Arabadan inmekte zorlanan yaşlı kadının rahatça inmesi için dedi.
Kendi gövdesini merdiven yapıyor dedi.
Gösterdiği fotoğraf tam da dediği gibiydi.
*
Bir askerin, dizleri ve elleri üzerinde durarak kadına yardım ettiğini görüyorduk.
Kocaman fotoğraf yalan söyleyecek değil ya…
Objektif ne görürse onu çeker.
O koca salonda bulunanlar da vay canına diye baktılar.
Evet, fotoğraf yalan söylemez, lakin fotoğrafla yalan söylenebilir.
Nitekim o görüntüyü çeken muhabir, çıktı ve doğrusunu açıkladı.
Suriye değil, Irak.
Halep değil, Felluce.
Tarihi de biraz daha evveli.
*
Görüyor musunuz, adam görevini nasıl layıkıyla icra ediyor?
Daimi Yalancı.
Çünkü daha önce de yapmıştı aynı şeyi.
Başka fotoğrafları kendi ülkesiymiş gibi göstermiş ve sonra gerçek ortaya çıkmıştı.
Yatsıya kalmadan.
*
Yahu arkadaş, madem fotoğrafları kullanarak yalan yanlış konuşacaksın, hiç değilse kendi ülkenden bir iki fotoğraf seçseydin demiyoruz.
Çünkü arkadaş değiliz.
Desek de anlamaz.
Anlasa da uymaz.
*
Peki, niye bu huyundan bir türlü vazgeçmiyor bu herif?
Ne yapsın azizim, adamın görev anlayışı böyle sağlam işte.
Temsilciliği, yalancılık olarak bellemiş.
Zaten adı da patronuyla aynı: Beşar.
Beşer şaşar, Beşar şaşırtır.
Yurt dışına kaçan ve çağrılara rağmen bir türlü gelmeyen teröristler, vatandaşlıktan çıkarılacak.
Güzel karar.
Yetmez ama evet deniliyordu ya bir vakitler…
Tam olarak öyle.
Yetmeyen kısmı nedir, onu da belirtelim.
Vatandaşlıktan çıkarmakla kalmayıp, bütün mal varlığına da devletin el koyması gerekir.
*
Vatandaşlıktan çıkarılmak, onlar için fazla dert olmaz.
Ancak mal varlığı canlarını yakar.
Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli ile Çankaya Köşkü'nde toplantı yaptı.
Konu terör.
Arkasını terör örgütlerine yaslayanların partisinden Aysel Hanım, tepki gösterdi.
“Terör zirvesine biz neden çağrılmadık?”
İlahi Aysel.
Yanlış anladın yine.
Terörü önlemek içindi o toplantı.
Size ters.
