|
Çarpıtma ustaları yine kuru gürültü peşinde

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit Üsteğmen Uğur Taşçı'nın cenaze töreninde, kıblesinin yanlış olduğunu fark edince imamları uyardı ve cenazenin kıble yönü değiştirildi.



Şimdi bazı gazeteler bu haberi “Erdoğan kıbleyi değiştirdi” şeklinde verirlerse şaşırır mısınız?



Asla.



Bazı derken, hangilerini kast ettiğimiz malûm.



Öyle yazsalar ne olur?



Yalan mı?



Değil.



Fakat nasıl algılanacağını düşünürsek, asıl maksat anlaşılır.



Daha önce çok yapıldı bu tür oyunlar da o yüzden.



Hani, Muhammed Mursi ile ilgili “yüzde 52” üzerinden yapılan çarpık haber gibi.



Yoksa eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek gibi bir niyetimiz yok.



*


Aslına bakarsanız, cenazelerin musalla üzerindeki duruşunu bir yana bırakın, bazı camilerin kıblesi de hatalı olabiliyor.



Neyse, o ayrı bir konu.



Diyeceğim, Erdoğan'ın Mursi gibi idamla yargılanmasını, hapse atılmasını isteyenler, her türlü çarpıtmaya imza atabilir.



Evvelce az emek harcamadılar bu konuda.



Dahası Saddam gibi, Kaddafi gibi olmasını isteyenlerin, hatta öyle olacak diye iddiada bulunanların, basit bir haberi çarpıtmaları sıradan sayılıyor bu memlekette.



*


Şırnak ve Hakkâri il merkezlerinin taşınması konusundaki eleştirileri bir kenara koyalım.



Biri isabetli, diğeri değil diyerek gerekçesini açıklayanların yapıcı eleştirisine ancak saygı duyulur.



Ancak daha önce hiç öyle bir şey olmamış gibi, ilk defa karşılaşılmış bir durum gibi değerlendirenlerin iyi niyetinden bahsedemeyiz.



'Taşıma' her ne şekilde olursa olsun, bizim birkaç bin yıllık tarihimiz içinde en iyi bildiğimiz işler arasında yer alır.



Ufak bir şehrin yönetim merkezini taşımak ne ki…



Biz kaç defa başşehrimizi taşıdık.



Sadece Selçuklu ve Osmanlı'nın başşehirlerini saymak bile yeterli delildir.



Gemileri bile karadan taşıdığımızı unutmayalım.



*


Cumhuriyet döneminin başındaki ilk iş Ankara'yı merkez yapmak değil miydi?



Bu da bir nevi taşıma işte.



En son taşıma nedir derseniz, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün Çankaya'dan Beştepe'ye taşınmasını gösterebiliriz.



Ve sadece bu konudaki itirazları hatırlarsanız, kötü niyetli olanların tıynetini hemen fark edersiniz.



Peki, bir işe yarıyor mu onca patırtı?



Hiç…



Kesinlikle kuru gürültüden öteye geçmiyor.



Belki pabuç bırakılır ümidiyle bakanlar da avuç yalamak zorunda kalıyor sonunda.



Ürüyenler ve yürüyenler arasında böyle bir fark var işte.



*


“Aha buraya yazıyorum” diye söze başlayıp “Kaçacaklar” diyenlerin kendileri kaçtıysa…



“Yargılanacak” diyenlerin kendileri yargılanıyorsa…



İşte hep bu farktan ötürü…



Demek ki neymiş?



Her kulağına fısıldanana inanmayacakmışsın.



Eline tutuşturulan metni aynen okumadan önce biraz düşünecekmişsin.



Her şeyden önce bir bak, o fısıldayanlar ile eline pusula verenlerin kendileri nerede, ne yapıyorlar?


#şehit Üsteğmen Uğur Taşçı
#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#Selçuklu
#Mursi
8 yıl önce
Çarpıtma ustaları yine kuru gürültü peşinde
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle