|
Millet nedir, millet ne der?
'Millet'in tanımını yapmak gittikçe zorlaşıyor.

Dil birliği
açısından bakarsak, birçok dil konuşuluyor ülkede.

Devlet kanallarında bile farklı dillerde yayınlar yapılıyor.

Din birliği
dersek, ne ararsan var.

Ada vapuru gibi.
Müslüman'ı, Yahudi'si, Hristiyan'ı
Hiçbir dine inanmayanı

*

Onlar da kendi içlerinde taksime tabi.

Mezhep
, her dönemde kişinin kendini tanımlamada, kimliğini belirlemede önemli bir unsur.

Bazen aşırı gidildiği de oluyor ve din bir yanda unutulmuş gibi dururken mezhep öne çıkıyor.

Soy birliği
üzerinden bakarsak, yaya kalırız.

72 tür sayarız da az gelir.

Tarih birliği
, ortak geçmiş diyecek olsak, kendini ayıranlar olduğunu görürüz.

İdeal
birliği
belki en önemli husus.

Geleceğe dönük olarak, bir arada yaşama isteğini taşımayanlara ne diyeceğiz?

Herkes sadece kendi çevresine dikkatle baksa, farklı bir gelecek tasavvuru taşıyanların çokluğu karşısında şaşkınlığa düşer.

*

Misal…

Kapı komşumuz geleceği AB'de görüyor.

Üst kattaki
Turancı
.

Karşı komşu Ümmetçi. “İttihat-ı İslam” diyor, başka bir şey demiyor.

Hipotenüs ise ayrılma derdinde; açıkça
bölücü
.

Bütün bu veriler ışığında milletin tanımını nasıl yapacağız?

Aynı dizileri seyredenler
…” diye söze başlamak suretiyle milleti tarif etmek mümkün olur mu dersiniz?

O da sağlam görünmüyor.

Hem bizim diziler başka ülkelerde de seyrediliyor hem de bizde yabancı dizilere müptela olanlar var.

Küfür tek millettir
” ilkesiyle hareket edersek, belki bir yere varırız ama belli sınırlar içinde yaşayan insan topluluğu ve yönetim biçimi birbirinden farklı devletler gerçeği karşımızda dikilir bu defa.

*

Bir seyahat için vize işlemlerine başladığımız zaman çok daha iyi anlarız sınırların ne menem bir şey olduğunu.

Bu ayrımların çok yapay olduğunu da idrak ederiz.

Yapay fakat esaslı… Sağlam. Sert. Kaya gibi.

Yüz sene önce bizim vatandaşımız olanların pek çoğu bugün başka ülkelerin bayrağı altında yaşıyor.

Sıkıntıya düştükleri zaman yine buraya koşuyorlar.

Haritayı çizenler, çizgiyi biraz öteden çekseydi, durum çok farklı olurdu.

Ya da biz hiç değilse (millî sınırlar anlamına gelen)
Misak-ı Millî
'yi sahiplenebilseydik…

*

7 Haziran seçimi öncesi, “
Suriyelileri geri göndereceğiz
” diye bas bas bağırarak milletten oy toplamaya çalışan zat-ı muhterem, merak ediyorum 1 Kasım'da yapılacak seçim için meydanlara çıktığında aynı sözü tekrarlayacak mı?

Doğrusu biz de dışarıda kim varsa gelsin derdinde değiliz.

Fakat o kadar insan kurulu düzenini bırakıp keyif çatmaya gelmiyor ki.

Hayat memat meselesi.

Kalırsa hepsi ölecek.

Adamlar, kadınlar, çocuklar hep birden yola düşmüşler, canlarını kurtarma telaşındalar.

Hayati tehlike olmasa, herkes yerli yerinde iyi kötü yaşayıp gidecekler.

Bugün yaşanan patırtı bir gün son bulduğunda, sulhu salah olduğunda belki tamamı geri dönecek.

*

Cumhurbaşkanı
R. Tayyip Erdoğan
, Başbakan
Ahmet Davutoğlu
ve hükümet, muhtaç durumda olana yardımcı olmak gerektiğine inanıyor.

Çünkü milletçe aynı görüşteyiz.

Çoğunluk itibariyle diyelim, darasız ve net olsun.

*

Olmaz ya, varsayalım tezler değişti, vaziyet tersine döndü.

Kemal Kılıçdaroğlu
, Suriyelilere yardım etmekten yana, Cumhurbaşkanı
Erdoğan
, Başbakan
Davutoğlu
ve hükümet hepsini tek hamlede geri göndermeyi istiyor.

O durumda emin olun, bu millet Kemal Bey'in yanında yer alır.

*

Lakin bu işin bir püf noktası var.

Erdoğan ve Davutoğlu, bütün millet Kemal Bey gibi düşünse bile görüşlerinden vaz geçmezler.

İnandığın yolda, tek başına kalsan da kararlı bir şekilde ileri doğru yürümektir liderlik.

Ardından gelen gelir, kalan kalır.şek
#mülteciler
#suriyeliler
#erdoğan
#kılıçdaroğlu
9 yıl önce
Millet nedir, millet ne der?
Sayın Nurettin Canikli, göle su gelinceye kadar masumların gözü patlar
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir