YSK 1 Kasım kesin sonuçlarını açıkladı. Katılım oranı yüzde 85,23 ile gayet iyi bir seviyede. Avrupa'daki seçimlerin iki katı… Bu yüksek katılım oranının, Türkiye'de seçmenin sandığa olan güvenine işaret ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Partilerin oylarına bakalım.
AK Parti: 23.661.926 oy, yüzde 49,5
CHP: 12.111.812 oy, yüzde 25,32
MHP: 5.694.136 oy, yüzde 11,90
HDP: 5.148.085 oy, yüzde 10,76
Şimdi bu tabloya bakıp, CHP yöneticileri şöyle düşünebilir: “HDP, MHP'den 550 bin daha az oy almasına rağmen daha fazla vekil çıkardıysa, biz niye AK Parti'den daha çok vekil çıkarmadık? Hakkımızı isteyelim.”
*
Ufak partilerin oy oranlarına da bakmak gerekir.
Vatan Partisi yüzde 0,25 alırken, Millet Partisi yüzde 0,04'te kalmış.
Son derece düşük oy seviyesi, insanın aklına garip sorular gelmesine yol açıyor.
Nedir yani, millet vatanı mı sevmiyor?
Halkın Kurtuluşu diye bir parti var ki oyu yüzde 0,17 olarak görünüyor.
Halk kurtulmayı istemiyor mu demeli yoksa adı Halkın Küsuratı Partisi yapılsa daha mı iyi olur?
Bir zamanların en çok oy alarak iktidara gelen partileri yerlerde sürünüyor.
DSP'nin oyu yüzde 0,07 sadece. DYP yüzde 0,03 ile en az oy alan parti.
HER OKA BİR ADAY
CHP'de 1 Kasım sonrasında başlayan parti içi muhaliflerin “olağanüstü kurultay” çağrısı yankılanıyor.
25 Kasım'a kadar gerekli sayıda imza toplanırsa kurultay toplanacak.
Üç genel başkan adayı var şimdilik. Üç aday daha çıkacak görünüyor.
“Partinin okları sayısınca aday var” esprisini yabana atmamak lazım.
İçlerinden bir tanesi seçilip genel başkan olacağına, HDP'deki gibi eş başkanlık sistemine geçebilirler.
Her bir ok için bir genel başkan görev alabilir.
Onlara da eş başkan yerine “ok başkan” demek uygun düşer.
EYVAH, YİNE ATEŞLER SALACAK
KPSS'deki usulsüzlük soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı, Fetullah Gülen'in akrabası olan ve aynı adı taşıyan İzmirli öğrencinin Türkiye üçüncüsü olduğu 2014 LYS'de “güçlü usulsüzlük şüpheleri” bulunması üzerine soruşturma talimatı verdi.
Eyvah eyvah.
Şimdi yine evlere ateşler salınacak.
Hazan yaprakları anılacak.
Gübre edebiyatı devreye girecek.
Yine benim bilgisayardan dumanlar çıkacak.
GÖKTAŞI GRAM HESABIYLA
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde “Dönemin Başbakanı” Recep Tayyip Erdoğan'ın bir gezisine katılmıştım.
Kalabalık bir miting yapılmıştı.
Son seçimde milletvekili olan bir akademisyen arkadaş, bir süre önce sohbetleri yarım kaldığı için Erdoğan'ın danışmanı Lütfullah Göktaş'ı arıyordu.
“Lütfullah Göktaş'ı gördünüz mü? Lütfullah Göktaş'ı gördünüz mü?”
Sonra buluştular, konuştular, vs…
Diyeceğim, memleket ne kadar gelişti, ne günlerden ne günlere geldik. Ülkemizin dağlarında köylüler göktaşı toplayıp satıyor da para kazanıyor.
Bingöl'ün Sarıçiçek köyü civarına 2 Eylül'de düşen meteor parçaları köylülere gelir kaynağı oldu.
İlk zamanlar taş toplamaya giderken, dalga geçilmesinden çekinerek tüfekle ava gidiyormuş gibi yapmışlar.
Rus, Amerikan ve Almanlar gelip satın alınca, kimsenin dalga geçecek hali kalmamış, herkes toplamaya çıkmış.
Vatandaşlar topladıkları göktaşlarını gram hesabıyla satarak, borçlarını ödüyor. Araba alan bile var.
Bütün bunlar hep Erdoğan sayesinde. O başta olmasaydı, memleketin dağlarına göktaşı düşer miydi?!
Ülke yönetiyorsan kimi danışman seçeceğini bileceksin, nereye ne düşeceğini hesap edeceksin. Kemal Bey olsa bunları yapabilir mi Allah aşkına?
Ne yani, kötü olayları Erdoğan'a bağlayanlara bir şey demiyorsunuz da iyi olayları bağlayınca mı konuşacaksınız. Susun bence. Hiç ses etmeyin. Yeni taşlar düşer sonra gökten.
#LYS
#Fetullah Gülen
#Recep Tayyip Erdoğan
8 yıl önce
Ne olacak bu küsurat partilerinin hali?
Evet sokağa çıkamayacak hale geleceksiniz!
Batı’da İsrail spiritüel bir tutkuya dönüştürüldü...
Din savaşı
13 şehit
İstanbul’da bir Yemenli âlim: Abdülmecid el-Zindanî
