|
Sevr dedi gözlerin, kısaca Türk korkusu

Avrupa'nın iki yüzlülüğünü eserlerinde neredeyse iki yüz defa tekrarlayan Cemil Meriç, “Şiddet: Avrupa'nın Tanrısı” der.



Batı'yı da Doğu'yu da en iyi bilenlerden biridir üstat.



Avrupa'nın şiddetperestliğini çok güzel özetler.



Terörü sever Batı.



Elbette başkalarına karşı olunca.



'Başkası' düşmandır Batı için.



Ötesi hikâye.



Eliyle besler terörü, destekler.



Yemini suyunu verir, itinayla yetiştirir, büyütür.



*



Cemil Meriç'e dönelim; şöyle söylüyor kelimelerin efendisi:



“Avrupa'nın en 'insancı' filozoflarına bir göz atın, hepsi şiddete âşık. Soyumuzun alınyazısıymış bu. 'Kullanılan şiddet, şiddeti kökleştiriyor mu, yok mu ediyor; bizi geriye mi götürüyor, ileriye mi? İşte asıl mesele' diyorlar.



Şiddeti yok eden şiddet, yalanların en alçakçası değilse vehimlerin en şairanesi. Her kavganın ezelî mazereti: Son kavga olmak.



Bu tahrip ihtirası, bir asrın imtiyazı, daha doğrusu yüz karası değil, Kabil'den beri uzayıp giden bir lânet zinciri. Kıyıcılık kanında var Avrupalı'nın, Yunan destanları birer cinayet salnâmesi, Yunan, İskandinav veya Germen destanları.



Machiavelli'ye göre, 'mecbur kalınınca kuvvet haktır'; mecbur kalınınca, yani istenince.”



*



Bir zirveden, başka bir zirveye geçelim ve hocaların hocası Halil İnalcık'a kulak verelim.



“Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma yolunda karşısına çıkan en önemli engellerden biri, kuşkusuz, Türkler ve Türk devleti üzerinde tarihten gelen yaygın kötü imgedir.”



Bu önemli tespiti, Özlem Kumrular'ın “Türk Korkusu” adlı kitabının önsözünde kaydetmiş İnalcık.



Avrupa'da Türk düşmanlığının kökeni üzerine yapılan inceleme araştırma, bugüne ışık tutmak için geçmişe uzanıyor.



*



İnalcık'tan altı çizilmesi gereken satırlara devam edelim:



“Bugün Batı müttefiki olan Türkiye aleyhinde diasporaların faaliyetleri 'dostumuz' Avrupa ülkelerince desteklenmekte veya hiç olmazsa engellenmemektedir.



"Bin yıldır Kutsal Papa, Avrupa halkını Türklere karşı ayaklandırıp Haçlı seferleri vaaz etmiştir. Selçuklular ve Osmanlılar daima Haçlıların karşısında olmuştur.



"Tarihimizi iyi bilmiyoruz, Osmanlı'ya karşı ilk Haçlı saldırısı 1359'da Çanakkale Boğazı'nı Türklere kapamak için Lâpseki'ye yaptığı çıkarmadır. Osmanlı Türkiyesi'ne karşı 14 Haçlı seferi yapılmıştır.



"Yakında Papa VI. Benediktus Türkiye'ye neden geldi? Hıristiyanlığa ortak bir cephe birliği kazandırmak için.



"Papa, Türkiye'nin Avrupa Hıristiyan Birliği'ne alınmamasını ilan etmiştir.”



*



Türk Korkusu'nun nereden başladığı ve nereye ulaştığını görmek için bu eseri başucunda tutmak gerek.



“Kuşatan, kapıya dayanan, ele geçiren, muzaffer, hükmedici, kibirli ve mağrur…



"Akıllı, muhteşem, disiplinli, kararlı, acımasız ve hoşgörülü…



"Tüm bu kavramların, Avrupa'da aynı ortak düşman için, yani Türkler için telaffuz edildiğini ve 'korku'yla örülü bir 'literatür' oluşturulduğunu düşünürsek, tarihi amneziye direnen, kolay kolay silinemeyecek, bir korku türü çıkıyor karşımıza: Türk korkusu!”



*



Batı dünyasındaki bu kronik hastalığın yeni olmadığının farkındayız.



Gideceği noktayı da çok iyi biliyoruz.



Biz var oldukça devam edecek.



Yazının başlığını yaklaşık yirmi yıl önce kullanmıştım.



Aradan geçen süre içinde, görüyoruz ki Avrupa'nın tavrında bir milimlik bile değişme yok.



Yüz yıl önce de olsa, bin yıl önce de olsa durum aynı.



O halde bu başlığın tekrarında bir sakınca olamaz.



Hepsinin gözlerinde Sevr'i görüyoruz.



Gereğini düşünmek zorundayız.


#Sevr
#Batı dünyası
#Özlem Kumrular
#Avrupa Birliği
7 yıl önce
Sevr dedi gözlerin, kısaca Türk korkusu
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi