'Bizdeki gibi' sayabiliriz.. Toplam muhalefetin Avrupa Birliği sevdası da hemen aynı yüzde 48'lik orana yakın düşüyor...
Kaldı ki, İngiliz ahalisinin tatil dönemine denk düştüğünden, 'sahillerdeki AB'ciler oy kullanmadı' tahlili yapan da vardı. Bir tür CHP vakası yani...
Londra'nın tüm gayretlerine rağmen, 'Büyük Britanya'nın AB'de kalmasına son darbe majestelerinden gelmişti...
Buckingham Sarayı yalanlamış olsa da, Kraliçe'nin bir yemek esnasında misafirlerine, “bana AB'de kalmak için üç neden söyleyin” dediği kuvvetlice rivayet edildi ve haberi bizim matbuata kadar ulaştı...
Fransa gibi başından beri İngiltere'yi istemeyen ve
olduğundan bahisle, 'birlik bozucu' sayan ülkenin Cumhurbaşkanı Hollande dahi, “kalsa iyi olur” dese de, İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı aldı.
Bu kararın hükümeti bağlayıcılığı yok.. Ama siyaseten görmezden gelinemez. Kararın 'düzeltilmesi' ancak yeni bir '10 numara' ile mümkün.. Ki, dün acil toplanan AB yönetiminin, 'uzatmaya gerek yok, işlemleri hızla bitirin, bir daha da görüşmeyiz' minvalli açıklaması köprülerin atıldığını gösteriyor.
Bütün yönlere doğru, 'bir kısmı önceden hesaplanmış' zincirleme politik reaksiyonları olacaktır...
“ABD büyük bir güç.
Ancak Rusya'nın AB ile ilişkilerini düzeltmesini engelliyor. ABD Başkanlık seçimlerini kazanan adayla çalışmaya hazırız”...
Başkan Putin bu sözleri daha ayın 19'unda Saint Petersburg'da gerçekleştirilen, 'Uluslararası Ekonomi Forumu'nda dile getirdi. ('
', 20/06, Milliyet.)
Brexit'in ilk küresel/stratejik komplikasyonu Avrupa'nın
kendini gösterecektir...
İngiltere, Washington'dan bile fazla Rusya'ya politik saldırıda bulunan, Moskova'ya ağzına geleni söyleyen belki tek ülke.
Baltık Denizi'nde uzun süredir devam eden çok riskli 'deniz savaşları'nda aktif izleyici pozisyonunu da sürdürüyor.
Ukrayna, Suriye, Polonya merkezli eski doğu bloku ülkelerinde ve Balkanlar'da yeni NATO üsleri, Karadeniz'de yeni tatbikatlar, mülteci tehdidi ve ekonomik savrulmalar Mikado çöpleri gibi Avrupa haritası üzerine saçılmış durumda.
Birini oynattınız mı yanarsınız...
Eğer Brexit pratiğe geçirilirse, ABD-AB ilişkileri ve 'Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması (TTIP)'na etkisinin ne olacağı ile Rusya-AB ilişkilerinin yeni formu
olacak.
Bu dış çeper.. İçeride ise, AB'nin çekirdeğine/özüne döneceği-ki
-zamanla toparlanmış ve homojen olarak dirileceği tezi fısıldanıyor.
Mümkündür.. Tabii ardı-sıra başka darbeler gelmezse.
Bunun için ise “önce güvenlik” isimli acı ilacı yutması gerekecek...
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier dün sonuçlara ilk reaksiyon olarak,
dedi...
Doğru, Avrupa için üzücü bir gün..
Türkiye'nin AB kapısında on yıllardır bekletilme sebeplerinden biri Müslüman olmasıysa, diğeri,
Ve hiç akıllarda yokken şimdi Türkiye'nin gündeminde de bir referandum var.
“53 yıl geçti hala oyalıyorsunuz. Niye oyalıyorsunuz? Söyleyeyim bugüne kadar bunu pek telaffuz etmiyordum sadece özel görüşmelerde konuşuyordum. Ey Avrupa Birliği, siz bizi halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman olduğu için kabul etmiyorsunuz.
”... (23/06)
Cumhurbaşkanı'nın bu çıkışı ve zamanlaması, 30 Haziran'da Brüksel'de AB müzakereleri yürütecek dört bakanlı Türk heyetinin elini güçlendirme düşüncesine yaslanıyor olabilir. Normaldir.
Ama sadece o değil;
İşin bu ciddiyeti batı tarafından iyi bilindiğinden, ilk gelen cevap da, o sihirli kelimeyi içerdi; “Türkiye AB üyeliğini
olarak açıklamıştı. AB üyeliğinden vazgeçmesi
olur”. ('AB: Karar Türkiye'nin', 24/08, Hürriyet.)
Yani?.. Batı çizgisinden çıkar, “
Yanlış!
Bu sefer o suçlama kullanılamaz.
Biri bıraktı bile.
Şakası olmaz!
O halde Berlin ve Brüksel kulakları kadar kafalarını da, AB Bakanı Ömer Çelik'in şu sözlerine sonuna kadar açmalılar;
Bakın ne kadar kısa bir cümle.
Diğer seçeneğiniz ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmek Şimşek'in attığı tweetle yüzleşmektir;
('
', 24/06.)