Galatasaray camiası işte bu kadar ilginç bir camia. Şampiyonluk kutlamaları neredeyse 48 saat bile sürmedi ve ivedi bir şekilde yeni sezon için düşünceler ve planlar hem taraftar hem de yönetim tarafından hayata geçirilmeye başlandı. Galatasaray yönetimi Okan Buruk ile Ankaragücü maçından önce yani henüz şampiyonluk kesin değilken bile 1 yıllık yeni sözleşme imzalamış, hocaya hem yönetim hem de taraftar güveniyor. Başarının asla tesadüf olmadığını, kaliteli bir kadro kurmanın ne kadar etkili olduğunu, yönetim ve taraftar desteğinin ne kadar etkili olduğunu bu sezon da görmüş olduk. Galatasaray, 11. haftada “Uzay Takımı” olarak adlandırılan Fenerbahçe’nin 5 puan gerisindeydi ve o dönemlerde hem kaliteli kadrosu hem tecrübeli hocası hem de muazzam taraftar desteği ile geriden gelerek lider oldu ve bir daha da kimseye bırakmadı. Şimdi yıldızlarla dolu kadrosunun üstüne en az 3-4 dünya yıldızı daha ekleyerek gelecek sezon da hem Avrupa’da iddialı hem de ligde şampiyonluğunun en büyük adayı olmayı planlayan Aslan rakiplerini de kaliteli kadro kurmaya zorluyor. Ancak takımınıza dünya yıldızı getirmek için paradan fazla şeylere sahip olmanız gerekir. Galatasaray bir dünya markası, Avrupa’da en çok bilinen ve en başarılı Türk takımı. Hal böyle olunca dünya yıldızı getirmek hiç zor olmuyor ve Aslan’ın bu seneki Şampiyonlar Ligi handikapını eklersek rakiplerinin işi bir hayli zorlaşmış oluyor. Üstelik Galatasaray’ı diğer Türk takımlarından ayıran bir durum var; Galatasaray’ın ekonomik özgürlüğünü sağlayabilecek projeleri var ve hepsi yürürlülükte. Artık takımların oyuncu maliyetlerini hesaplarken çok dikkat etmesi gerekiyor ve yüksek harcamalar yapıp başarısız olduklarında ekonomik krizle karşı karşıya kalma durumları söz konusu. Ayrıca Fenerbahçe ve Beşiktaş, Konferans Ligi’nde mücadele edecekleri için yıldız oyuncu getirmeleri bir hayli zorlaşıyor ve bu takımların elle tutulur projeleri de yok. Yani mali olarak özgürlük sağlayacakları bir durum da olmamış oluyor. Galatasaray, sezonu en erken açacak takım olduğu için transferde gaza basacak. Ön elemelerde bir sürprizle karşılaşmamak adına en azından bu sene kiralık sözleşmesi biten futbolcuları yetiştirmeye gayret edecek. Beşiktaş cephesi Şenol Güneş ile yola devam edecektir diye düşünüyorum. Ligin ikinci yarısında siyah-beyazlı ekip, Şenol hoca ile iyi bir ivme yakaladı ve Konferans Ligi’nde kafaya oynamak istiyor. Fenerbahçe cephesinde durum böyle değil. Jorge Jesus’u göndermek ile göndermemek arasında muallakta kaldıkları çok ortada ama taraftarının Jesus ile devam edilmemesi yönünde bir tavrı mevcut. Fenerbahçe’de İsmail Kartal sesleri yükselirken transferde de henüz Jesus’un kalıp kalmayacağı belli olmadığı için bir çalışma gözükmüyor. Hem psikolojik üstünlüğü, hem rüzgarı hem kuvvetli bir yönetimi hem de kuvvetli bir teknik adamı arkasına alan Galatasaray rakiplerinin çok önünde. Transfer konusuna gelecek olursak; Galatasaray’da Uğurcan Çakır’ın ismi geçiyor ama bu tamamen bir yalan, kimsenin Galatasaray taraftarına hayal satmaya hakkı yok. Mauro İcardi için çok yoğun bir çaba var, sağ tarafta Milot Rashica’nın maliyetine bakılıp duruma göre Hakim Ziyech ile görüşme durumu olabilir. Orta sahaya güçlendirme yapılacak. Satış konusunda Galatasaray’ın çakılı ilk 11’indeki Muslera hariç herkese talip var neredeyse. Yönetim, satış konusunda çok dikkatli olup kaliteyi korumak adına adımlar atacaktır. Galatasaray taraftarı kazanılmışlarla yetinmeyecektir hem yönetimin hem Okan Buruk’un hem de taraftarın gözü Avrupa’da. Yetmez Galatasaray’a bir kupa hedef yine Avrupa.
