|
İki ressam bir sergi
İki ressam:
Ali Emre
ve
Muzaffer Malkoç
.


1996 yılında

Hasan Aycın

ağabeyin Topkapı'daki bürosunda tanışmıştım.



Sanat konularında mütecessis, müdekkik, ideallerle yüklü, renklerin diline ayarlı olarak konuşan iki gençtiler henüz o zamanlar.



Ali Emre hiperaktifti. Muzaffer Malkoç ise onun tam aksine mülayim ve mutedildi. Bu mizaçları çalışmalarına da aynen yansıyordu.



Ali Emre, garavürle soyut resim arasındaki salınımda, tam surete büründürecekken, kendilerini geriye çekmelerine izin verdiği deli figürlerle, o an'daki hallerinde ve ancak o kadarcığına tahammül edebildiği hareketsizlikte cilveleşirken; Muzaffer Malkoç, büyük hikayelerin resme dönüşebilme imkan ve tarzları üzerinde sakince düşünerek, muhtemel suretleri önce kendi hayal alemindeki resmi geçitlerinde seyrediyordu sanki.



Mete Çamdereli

hocanın sayesinde Ali Emre'yle görüşmelerimiz seyrek de olsa devam etti; Muzaffer Malkoç'la bir daha görüşemedik ama yakın zamanda ikisiyle birlikte yeniden görüştüğümüzde, aynı zamanda Ali Emre'nin bir dosya dolusu eskizleriyle, Muzaffer Malkoç'un ise ete kemiğe bürünmüş iki resmiyle buluşmuş olmaktan sevinç duydum.



“Sevinç duydum” derken, sözü(n) gelişine göre söylemiyorum.

John Berger

'in

Beneto'nun Eskiz Defteri

'nde, “Hayatta, yazıdan çok farklı bir şekilde, söz durmadan kesintiye uğrar, hiçbir zaman tek bir konuya odaklanılmaz. Bir aradayken alınan eylem kararları korosunu gözleyin ve dinleyin. Ortak eylemler de, tıpkı çatışmalar gibi önceden tahmin edilemez. Gülmek bir tepki değil, katkıdır. Yirmi dört saat içinde bir yüzyıla bedel şeyler yaşanabilir” der ya hani. Ben de aynı bağlamda söylüyorum sevinç duyduğumu.



Çünkü, Ali Emre'nin yapacağı bir sergi, beklenilmeden gelenlerin (henüz ehlileştirilmemiş imgelerin) bir berkliğe eriştirilmesinde, nelerin onca yaşanmışlıklara karşılık oluşturduğunun görülmesine neden olabilecektir. Muzaffer Malkoç'un,

Yolu Trabzon'dan Geçen Sanatçılar II

adlı yeni bir sergide yer alan

Adem ve Havva

ile

Züleyha

adlı tabloları da, suretleşmiş sözlerin kesintisizliğinde, kimi kadim hikayelerin, bizler için neden daha kıdemli hale geldiğini anlamamızı çok kolaylaştıracaktır.



Bu görme ve anlama ikilisini

Juhani Pallasmaa

'nın

Tenin Gözleri

adlı kitabındaki “Son birkaç on yıl içinde gerçekliğin miras alınmış kurgusunun dramatik bir biçimde çatırdaması kuşkusuz bir temsil kriziyle sonuçlanmıştır. Hatta zamanımızın sanatlarında temsile yönelik panikli bir histeri saptamak mümkündür” tespitine bitiştirdiğimde, söz konusu olumsuzlukları, hatta yıkımı aşma yönünde ilk kıvılcımın bizden birileri tarafından çakılabileceğine dair beslediğim ürkek umutlardır bir de sevinmeme yol açan...



Mezkur sergiden de kısaca söz edeyim.



Bu sergi,

Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı

(TAMEV) tarafından, yakın gelecekte Trabzon Çağdaş Sanatlar Müzesi'ni doğurması maksadıyla (da) hazırlanan projenin ikincisi.



Trabzon'da doğmuş veya sanatsal çalışmalar yapmış ya da buradaki sanatsal çalışmalara katkılarda bulunmuş 113 sanatçının eserleriyle katıldıkları serginin gezilmesi, zikredilen sayıya bağlı olarak çok fazla zamanı gerektiriyor.



Çokluğun neden olduğu diğer bir

normal olumsuzluk

ise, kimi

kitsch

işlerin kendilerine yer bulabilmesidir. “Hemşerimiz dışarıda kalmasın” yaklaşımı ağır basmış olmalı ki, sergide yer alacak eserlerin seçiminde biraz müsamahalı davranılmış sanki.



Onca isim ve eser kalabalığı içinde, şu ressamların eserleri üzerinde yakın ilgi ve beğeniyle durduğumu söylemeliyim:



Ahmet Doksanoğlu

,

Bilal Yazıcı

,

Canan Atalay Aktuğ

,

Kamer Önder

,

Koray Keküllüoğlu

,

Selmanur M. Aktaş

,

Şenol Yorozlu

ve

Veysel Günay

.



Aktaş ile Önder'in işlerinden ayrıca söz etmek isterim ancak fotoğraflarını veremeyeceğim için söyleyeceklerim okurda bir kanaat oluşturmayacaktır. Yine de şunu belirtebilirim: Ressam

Cy Twombly

etkisiyle resimde süslemeye (dolayısıyla dekorasyona) karşı oldukça mesafeliyim. Fakat Aktaş ve Önder'in eserlerinde sadece tezhibin değil, minyatürün ve zor bulunur (özgün) resimsel bir

naif edanın

da etkisi var. O halde başka bir şey olmalı. Belki yeni bir vesileyle onlar üzerine ayrı bir bahis açabilirim.



Yolu Trabzon'dan Geçen Sanatçılar Sergisi, Akatlar'da, MKM Beşiktaş Çağdaş Galerisi'ndedir. Erişme ve zaman problemi olmayanlar 24 Aralık 2016 tarihine kadar sergiyi gezebilirler.




#Ali Emre
#Muzaffer Malkoç
#Cy Twombly
#Ressam
7 yıl önce
İki ressam bir sergi
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak