|
Niye şaşırıyorsunuz ki, gerçek CHP budur!

CHP'li bir milletvekilinin, ancak bir sokak kabadayısında, boynu altın zincirli bir maçoda rastlanılabilecek bir dille, “Diyelim ki, 'evet' çıktı. Kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye, Sakarya'ya, Dumlupınar'a... Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz” demesine şaşıranların haline şaşırıyorum.



Çünkü, gerçek CHP'li budur!



Birileri de sosyal medyadan, “bir milletvekilinin yaptığı densizliği CHP'lilerin tümüne mal etmeyelim” diye, güya bana uyarıda bulunuyor.



İyi de

Kemal Kılıçdaroğlu

bu milletvekilinden farklı bir mantıkta, ayrı bir söylemde mi duruyor?



“Arkadaşımız emperyalistleri kastettiğini söylüyor” diyerek, çirkinliği onaylamaktan başka tepki vermeyen Kılıçdaroğlu, demek ki sadece okuma özürlü değil, aynı derece de anlama özürlü.



Yoksa “

Sizi

de sizin

yedi göbek sülalenizi

de bütün

emperyalistleri

de yine İzmir'den denize dökeriz” diyerek, küfür listelemesinde kimseyi dışarıda bırakmayan bir milletvekili hangi nedenle, hangi ahlakla savunulabilir?



Hem emperyalistler kim?



CHP hangi emperyalistlerle, ne sorunu yaşamış?


Bereketli Hilal'i işgal eden emperyalist güçler hakkında CHP'den bir tek eleştiri duyan var mı?


ABD'nin himayesindeki ve güdümündeki darbeci Sisi hakkında bir tane olumsuz kelime, niteleme, eleştiri duydunuz mu bir CHP'linin dilinden?


Rusya'nın ve İran'ın sağladığı mühimmatla ve insan gücüyle halkına kan kusturan Esed hakkında tek bir eleştiri cümlesi sarf etti mi CHP'linin biri.


O halde hangi emperyalizm, hangi emperyalistler!



CHP, soğuk savaş devrinin romantik sosyalistlerince üretilen masalların içinde yaşıyor hâlâ!



İnönü'nün bağladığı kazıkta ip sürüyor CHP, halen.


Bu nedenle, en son

Şemsettin Günaltay

'ın CHP'ye sürdüğü

millet-severlik cilası

, onca CHP'linin şunca yıldır millete hoş görünme sahtekarlığı nedeniyle gün be gün dökülmeye devam ediyor.



Dolayısıyla malum CHP'liye, diğer CHP'lilerin destek vermesi nedeniyle, söz konusu arızalı zihniyet ve tutumun CHP için genelleştirilmesinde hiçbir tutarsızlık yok.



Üstelik, CHP genel başkanlığını kaset zoruyla Kılıçdaroğlu'na bırakmak zorunda kalan

Deniz Baykal

da o sözleri farklı bir sentaksla yeniden tekrarlamışken...



En azından hakkaniyetli bir itiraz beklense beklense Baykal'dan beklenirdi.



Fakat Baykal da “en akıllısı Gavurdağlı, o da direkte bağlı” halk deyişini haklı çıkarırcasına, anayasa değişikliğinin 16 Nisan'da reddedilmesi halinde, Cumhuriyeti o gün ilan etmiş gibi, İzmir'de düşmanı denize dökmüş gibi yüreği kabararak, gözleri sevinç yaşlarıyla dolarak sevineceğini söylediğine göre, geriye kim kaldı!



İşte gerçek CHP budur!



Gerçek CHP millete, onun tarihine, dinine, kültürüne, huzuruna düşmandır.



Gerçek CHP'nin istiklalden, istikbalden, istikrardan anladığı, onu oluşturan ve destekleyen azınlığın mutluluğudur!



CHP'nin emperyalizmden anladığı, İnönü'nün Lozan'da İngilizlere verdiği kayıt dışı taahhütlere sadakat göstermek ve bunun hilafına hareket eden istiklal sevdalısı milleti kendisine düşman saymaktır.



En azından, 1925'ten 1949'a kadar, tam çeyrek asır, tarihi eserleri sarhoş yatağına çeviren; camileri, türbeleri, zaviyeleri, Mevlevihaneleri yıkılmaya terk eden CHP'nin, hala aynı özlemle yanıp tutuşmadığını, Osmanlı'yı hatırlatabilecek her türlü eseri, simgeyi, alameti tahrip etmek duygusunu terk ettiğini gösterecek tek bir delil var mı ki, CHP'nin değiştiğinden, milletle barıştığından dem vurulabilsin.



Geldiği son nokta itibariyle, emperyalistlerin hizmetçisi, teröristlerin destekçisi, FETÖ'nün hamisi olmaktan en ufak bir rahatsızlık duymayan, Almanların sarayına sığınan Can Dündar'dan, damdaki türkücü Selo'ya kadar devlete ve millete düşmanlıkları tescil edilmiş herkesi savunan, onları korumaya ve kollamaya çalışan bir CHP, hangi olumlu değişikliğin, hamiyetperverliğin mevzusu haline gelebilsin ki.



Malum tarihi de bir yana on beş yılına bakın CHP'nin.



Yeni çıkartılan kanunların iptali için Anayasa Mahkemesi'nin kapısında yatmaktan başla bir işi oldu mu CHP'nin!



İktidara kıyıcığından olsun tutunabilmek için Gezi eşkıya kalkışmasından medet ummaktan, bozgunluğu, talancılığı desteklemekten, koalisyon devrinin geri gelmesi için adak mumları yakmaktan başka neyle uğraştı CHP!



Hangi işine şaşırılır ki bu CHP'nin, arızalı zihniyetiyle, çirkin diliyle aslına, gerçeğine dönmesine şaşırılsın.


#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#ABD
7 yıl önce
Niye şaşırıyorsunuz ki, gerçek CHP budur!
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?