|
Paralelcilerin "Raskolnikov Sendromu"

Ramazan mübarektir, paralel zamane yazarlarından Müslüman olanlar belki Müslümanlıklarını hatırlarlar da Ramazan"da olsun iftiralarına, küfürlerine, tehditlerine, inkarlarına ve azgınlıklarına biraz ara verirler diye düşünüyordum.

Gündem cumhurbaşkanlığı seçimleri, paralellerin olan ve olabilecek tüm kalkışmalar da bidayetinden beri ona endeksli olunca düşüncem yerini bulmadı haliyle.

Paralel zamane yazarlarının son haftada tehditte gayretkeş oluşları da açıkça gösterdi ki, Ramazan zekat ve fitreleri indiragandi ettikleri bir ay olmaktan başka bir şey ifade etmiyormuş onlar için.

TEHDİT ETMEK UMUTLARIN TÜKENİŞİDİR

Konu paralelcileri sorgulayan savcılar, hakimler, hükumet, iktidar partisi, milletin huzuru, güvenliği ve selameti adına onları destekleyen yazarlar olunca rahmet ayı Ramazan"da savaşın şiddetini artırmakta bir sakınca görmediler.

Dillerine doladıkları şu: "Birgün gelecek, yargılanacaksınız; yakanızı bizim elimizden kurtarmanız mümkün olmayacak; sizleri sürüm sürüm süründüreceğiz; her şeyinizi -bilahare sayıp dökmek üzere- kaydediyoruz."''

Bunlarla elbette şimdi deşifre olmaması için atıl tuttukları paralel yargıyı, emniyet güçlerini zamanı gelince "yeniden" harekete geçirme potansiyeline sahip olduklarını; kayıt, kaset, tape işlerinde mahir bulunduklarını ima ederlerken aynı zamanda, kendilerine hizmet etmeyen devletin ve onlara her gün yeni bir şamar indiren milletin varlığına kastetme cesaretinde ve kararlılığında olduklarını da söylemiş oluyorlar.

Çünkü onlar için vatan, devlet, millet mefhumları kendilerini yükseltmediği sürece bir değer ifade etmiyor; ha Tel Aviv"de yaşamışlar, ha New York"ta... değişmiyor onlar için.

Bu dolaylı itirafın asıl gösterdiği şey ise: Umutlarının tükenmekte olduğudur. Karanlıktan korkan çocuğun yüksek sesle konuşarak karanlığa hükmettiğini sanma vehmi tarafından kuşatılmış durumdalar; çöplük kabadayısı olarak nara atmakla olmayan cesarete sahip olacaklarını, umutlarının tükenişini geciktireceklerini sanıyorlar.

Ne diyordu Dostoyevski: "Elindeki güç kadar oluyor, insanın isyanı da!"

İNKARDA AŞIRILIK İTİRAFIN TA KENDİSİDİR

Paralel zamane yazarlarının Ramazan"la birlikte şaha kalkan bir diğer tutumları da içinde "meczup" kelimesi geçen cümlelere ve "p" harf geçen kelimelere savaş açmaları; kendilerini üçüncü dereceden bile ilgilendirmeyen durumlar karşısında bile "hayır, biz yapmadık" diye avaz avaz bağırmalarıdır.

Freud olsaydı bunu "suçluluk psikolojisinin doğurduğu bilinçaltı patlaması" olarak yorumlardı kuşkusuz. Biz Freudiyen olmadığımız için vaki durumu "inkar yoluyla gerçekleşen itiraf" olarak niteliyoruz.

Çünkü inkarın iki yönü vardır. Birincisi inkardan kaynaklanan suçun cezasını erteletmek, ikincisi inkarda ifrat ile gerçekleşen itirafı perdelemek.

İnkar da aşırılık gösterirlerken farkında olmadıkları şey, kendilerine teslim edilmiş bir hak olarak takiyeciliğin sonuçlarından birisinin bu olmasıdır. Diğer bir söyleyişle takiyeciler inkar etmekle kalmaz, inkarında taşkınlık gösterir çünkü takiyeciliğinden tatmin olabilmesinin şartı budur ve saman altında su yürütüp, sonra geriye çekilerek "demek ki su fazla saman kaldırmıyormuş" diye suyu suçlamak bunların alametifarikasıdır.

RASKOLNİKOV SENDROMU

Paralelcilerin Haşhaşiliklerini ve onun gerektirdiği saklanma güdüsünü parantez içinde alıp, "suç ve ceza" başlıklı yorum-severliklerinden hareketle söz konusu inkar-itiraf tutumlarını "Raskolnikov Sendromu"yla ilişkilendirmek de mümkündür.

Malum, Raskolnikov hukuk eğitimini yarıda bırakmış bir hukuk kaçkınıdır. Bu yüzden hukukla ilişkisi "tamamlanmamışlık" nedeniyle içinde bir uktedir ve eksiltilmiş felsefi bilgi oluşuyla da sapkınlık ilişkisidir.

Raskolnikov, kendi yeteneğinin karşılığı olması gereken paranın yanlış ellerde bulunduğuna inandığı için tefeciyi ve onun kız kardeşini öldürür. Bu eyleminde tahakkuku yanlış olan bir hakkı yerine oturtmak iddiası kadar kendi yeteneklerini put edinmesinin de büyük bir etkisi vardır.

İş bu nedenle, paralel zamane yazarlarının örgütün yurt dışındaki tesislerini "göz nuru", orada eğitim görenleri "üstün başarılı" olarak nitelemeleriyle Raskolnikov"un cinayeti işleyebilmek için egosunu yükseltme tarzı arasında fazlaca bir fark yoktur.

Dolayısıyla, Dostoyevski"nin yeteneği parayla buluşamayan Raskolnikov"unun cürmüyle, meczubun iktidarın kendilerine ait olmasını hak ettiklerini zanneden müminlerinin kaos yaratma, darbe yapma cürümleri "Raskolnikov Sendorumu"nda eşitlenmiş olur.

Bunlara rağmen Ramazan mübarektir! Ve biz onu bizler için halkedene ve bu halk edilişi kendi güzel sünnetleriyle süsleyen Şari"ye hürmeten paraleller için "bile" idrak aydınlığı, tefekkür kabiliyeti ve kendi yanlışlarını anlama basireti temenni edelim.

Paralelciler gibi alüfte patronu, bedduacı, tehditçi, münkir, müfteri, azgın ve takiyeci olmadığımıza göre bize iyilik temennisi yakışır.

twitter.com/OmerLekesiz
10 yıl önce
Paralelcilerin "Raskolnikov Sendromu"
Yaşama Sanatı ve Sinema
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...
İmalat PMI, kredi kartı harcamaları ve Fed
Kim bu çılgın tüketiciler