Babamın hastalığı süreci ve ardından ahiret yurduna göçü nedeniyle uzun süre gazetemize uğrayamayınca adıma gönderilen kitap ve dergilere de haliyle bakamadım.
Geçen gün gittim baktım ki, sevgili
'ın gönderdiği
albümünden (inanç, kültür ve mitoloji araştırmaları dergisi) “
”e,
'nin “
”ndan “
”e
dostumuzun
'den hazırladığı “
”nden
'nin
'dan çıkan “
”ine kadar bir yığın kitap, dergi, albüm...
Her birine fırsat buldukça değinmek isterim.
B'li gençlerin hazırladığı “
” (Kaynak Yayınları) kendi zaviyeleri bakımdan iyi hoş bir çalışma olmuş da,
'nun o tuhaf lakırdılarına (kitabın kapağında) yer vermelerini anlayamadım.
Tuhaf dediğim…
Mesela, “
” ifadesi. Sahi, siz anladınız mı, ne demek istedi Kemal Kılıçdaroğlu, nam-ı diğer
?
Hayırdır, uyku sorununuz mu var gençler? Uyumayanlar deseydi hadi anlardım, “
” da nedir?
Bir de devamında, “
” diye de aklı sıra “rüşvet-i kelam” ediyor.
Peki gençler, hiç sormadınız mı, “
”
Genç dediğin her şeyden evvel soru soran adamdır.
Sorsaydınız ya,
”
yaparak mı,
arkalayarak mı,
'ye karşı yapılan her operasyona karşı çıkarak mı, hendeklerdeki
'lı teröristlere “
” diyerek mi,
'nu cumhurbaşkanı adayı göstererek mi?...
Madem Türkiye'nin karanlıktan kurtulmasının müjdesi olarak görüyor sizi, bir tek eyleminize de sahip çıksın.
Öyle rüşvet-i kelamla, genç ayartmaya çalışmakla olmuyor. Öyle ABD'ye gidip de, “
” yollu lobi faaliyetleri yapmakla olmuyor. Öyle “Kumpasçı” marifetiyle genel başkan koltuğuna oturmakla olmuyor.
Bakınız gençler, sizinle aynı dünya görüşünde değilim, ama,
'nde ABD askerlerinin başına çuval geçirme eyleminizi bu köşecikte, “
” ifadesiyle alkışladım.
Bu eylemden dolayı birkaç
'li genç para cezasına çarptırıldı. Burdan bunu kınıyorum.
Hadi, Kemal Kılıçdaroğlu da bir çift laf etsin. En azından, CHP olarak bu para cezasını biz ödemek istiyoruz, desin.
Sıkıysa bir çift laf etsin ABD'ye de görelim.
İktidarda değil, kaptırıp gidebilir, nasılsa sırtında yumurta küfesi taşımıyor.
Vallahi ABD'ye laf etmesinden de geçtim,
bir çift laf etsin yeter.
Demem o ki, gençler, bize karşı çıkın, çıkıyorsunuz da, canınız sağ olsun, yeter ki ABD ve taşeronlarına da karşı çıkmaya devam edin, ama ne olur her şeyi ama her şeyi sorgulayın.
Genç olmak her daim uyanık bir bilince sahip olmayı, her şeyi sonuna kadar sorgulamayı gerektirir.
Bu bakımdan,
abimiz 66 yaşında olduğu halde genç kalmayı başarmıştır.
Çünkü yıllarını verdiği yapıyı sorgulamış, hipnozdan kurtulmuştur.
“
” (Kahverengi yayınları)
'nin kendi tecrübelerinden de hareketle paralel yapının serencamını çarpıcı bir şekilde ortaya koyan müthiş bir kitap.
'nun malum kitabı çok konuşuldu ama
'nin kitabından kendi gazetesi
ve hatta kankası
bile bahsetmedi. (Yoksa bahsetti de benim mi gözümden kaçtı?) Oysa Fehmi Koru'nun kitabını da açığa düşüren son derece doyurucu bir çalışma: “
”
Söz konusu kitabın 95. sayfasında çok ilginç bir bilgi yer alıyor.
'in
“
” şeklindeki bedduasından (mülâane dedikleri) birkaç hafta sonra
'ya
'in yanına gitmiş.
“
”ndan okuyalım: “
”
Vay vay vay!
Demek kendiliğinden konuşmuyor, konuşturuyorlar, o da naçar konuşuyor.
Cebrail parti kursa, kusura bakma ben sana oy vermem, derken acaba kim konuşturuyordu, iblis mi? Zira Cebrail, Allah'ın -hâşâ- hilafına hiçbir şey yapmaz, yapamaz.
bu hali söz konusu kitabında şöyle yorumluyor: “
”
Hüseyin abim, Hakan Şükür belki de hiç unutmadığı için ikna oluyor; bunları din olarak algıladığı için…
Yoksa…
Peygamber Efendimiz (s.a.v)
'da yaralandı, mübarek dişi kırıldı, miğferi yüzüne battı ve vücudu kan revan içinde kaldı. O haldeyken yüzündeki kanları sildi, ellerini açtı ve dua etti: “
”
İmdi,
şuncağızı soramıyor mu: “
”
Şuncacık soruyu bile sorabilecek kadar “
” kalmadıysa sizi her zaman güden birini bulurlar.
Emri Hak vaki olduğunda
göçünce, yerine bir başka muhteremi getirirler. O da “
” falan der. Herhangi bir
çıkıp da, “
” derse, “
dün gece
” der, olur biter.
NOT 1:
'la hastalığı vesilesiyle konuştuk. Benim kaldığım hücreden canlı olarak bir ben çıktım, dedi. İçim nasıl acıdı anlatamam.
sadece bu insanlara zulmetmedi, bu zulmü sahip olduğu medya düzeneği ve algı yönetimiyle öyle manipüle etti ki, maalesef bu korkunç zulme hakkıyla karşı çıkamadık. Karşı çıkınca da “
” damgası yemek işten değildi. Zaten o dönemde abimi de tam bir yıl boyunca hücreye kapatan aynı yapıydı.
NOT 2:
öyle bir taziye mektubu aldım ki inşirah buldum. Allah eksikliğini vermesin. Dünya durdukça durası duaları yeryüzünden eksik olmasın. Allah ondan ebeden razı olsun. Bu vesileyle,
ç'a, her zaman yanımızda olan değerli sanatçı abimiz
'a, Sabah gazetesi yazarlarından
dostuma, Türkiye'nin dünya çapındaki kardiyoloğu güzel insan
'e,
'e,
'e ve daha önce burda adlarını zikrettiğim veya zikredemediğim herkese taziyelerinden ötürü tekrar teşekkür ederim.
