|
Bakan Şimşek’in zor sınavı

Türkiye ekonomisi için yeni bir dönem başladı. Bakan Şimşek görevi devraldı. Daha önce bambaşka bir Türkiye’de görev yapmıştı. Şimdi çok başka zorluk ve sıkıntıların üstesinden gelmek durumunda…

Aslında onun bakan olması gerektiği üzerine bir konsensüs oluştu. Fakat bu konsensüs çok dar bir zaviyeden bakış açısı kurdu. Bunu bir haksızlık olarak görüyorum. Şöyle ki; Bakan Şimşek’in ismi üzerindeki mutabakat Türkiye’ye döviz likiditesi sağlayabileceği üzerinden oluştu. Fakat Türkiye’nin en yakın sorunu döviz likiditesi olsa da tek sorun bu değil. Üstelik Bakan Şimşek’in kabiliyetleri yapacağı döviz girişini artırıcı etkiden ibaret değil. Ekonomideki mevcudu ihtiyaçlarla uyumlaştıracak tüm kabiliyeti haiz.

Meseleyi döviz girişine sıkıştırmak hem Türkiye’nin sorunlarını analiz edememek hem Bakan Şimşek’in kabiliyetlerini eksik yorumlamak anlamına gelir.

Zorlu geçebilecek yılın son çeyreğinden önce Bakan Şimşek’in hazırlıklarını tamamlayabileceği bir alanı olacak. Eylüle kadar döviz kurunun yukarı doğru salınımını tolere edecek kadar enflasyonist etkilerin güçlü olmayacağı, döviz likiditesinin de bol olacağı bir dönemde göreve başladı. Sonra baz etkisinin hissedilirliği de ortadan kalkıp enflasyonist güçler işlemeye başlayacak. Yaz aylarındaki hazırlık bu yüzden önemli olacak.

Ama bu dönemin içinde bir zorluk da var ve neredeyse iki yıla varacak periyot boyunca dönem dönem kendisini hissettirecek. Ücret artışlarının güçlü tutulabilmesini kastediyorum.

Hanehalkının çözümü zaman alacak kiracılık gibi belli zorlukları yönetebilmesi için ücret artışlarının güçlü tutulması gerekecek. Fakat ücretlerin güçlü artırılmasının, Bakan Şimşek’ten piyasanın beklediği politikalar içinde yeri yoktur. Hatta çelişir. Ama ekonominin gerçeklerinin bir kısmını göz ardı etmek ve Bakan Şimşek’in bir çerçeve içinde kendisini bağlamasını beklemek haksızlık olur. Çünkü sanatlı bir çözümleme gerekecek.

Daha önce ekonomik aktörler arasında bir barış işaretinin zorlukların aşılmasını kolaylaştırabileceğini değerlendirmiştim. Bakan Şimşek bir yönüyle bu barış işaretinin ta kendisi olarak da görülebilir. Kabinedeki varlığı, belirleyeceği politikalar kadar bir ağırlık teşkil edebilir. Barışın tarafları devlet, işletmeler, finansal kurumlar ve hanehalkı ise barış, aktörlerden biri aleyhine olmayacaktır.

Yani piyasayı tutup işletmeler aleyhine; yahut işletmeleri tutup ücretliler aleyhine; ve yahut da devleti tutup piyasa aleyhine çözümlemeler yapmak gerçek bir barış getirmez. O yüzden ekonomi yönetiminin bir çerçeveye sıkıştırılmadan politika alanının geniş yelpazesinin tamamını kullanabilmesi gerekir.

Bu arada liralaşma adımları da önümüzdeki dönemin tartışmaları içinde geniş yer tutacak. Özellikle de Kur Korumalı Mevduat hesapları (KKM) gündemi meşgul edecek. KKM çok çok iyi bir enstrümandı; eğer KKM ile edinilen döviz rezervlerde kalsaydı. Başka bir zaman ve başka bir ortamda tanıtılsaydı “liralaşma başlığında dolarizasyon” eleştirisine maruz kalmazdı. KKM’ye ilgi sürer, bu ilgi de rezerve dönüştürülürse yılın son çeyreği çok daha rahat geçirilebilir. Bu gerçekleşirse kısmen de olsa KKM kendi kendisini de tasfiye edebilir. Tabii eğer tasfiye edilmesi planlanıyorsa.

Aslında KKM varken döviz hesabı açılabilmesi bir ikilem. Türkiye’de döviz hesaplarıyla ilgili liberal tavrın devam edeceği öngörülürse KKM’lerin tasfiye edileceği düşünülebilir. Ama liralaşma konusunda bir tavır sahibi olmak ve bu tavrı korumak gerektiği de bugünkü Türkiye’nin bir gerçeği.

Elbette liralaşmayı sadece dövizin temerküz merkezinde değil, tasarruf tercihinin yapıldığı merkezde de tutundurmak gerekir.

Hâsılı, iki önemli kısıt ekonomi yönetiminin önümüzdeki dönemde kurulacak her denklemde karşısına çıkacak; birisi güçlü ücret artışı, diğeri liralaşma.

Vizyoner bir lider ve başaracak bir ekip olduktan sonra istenen sonuçlar alınabilir. Tabii toplam amaç lakayıt piyasadan serbest piyasaya geçiş olacak.

Paranın pazarı değil, ev sahibi olunacağı yüz yılın temelinin atılacağı günler başladı.

#Ekonomi
#Mehmet Şimşek
#KKM
1 yıl önce
Bakan Şimşek’in zor sınavı
Haksız penaltı haklı galibiyet
Kara dinlilerle milletin savaşı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…