Bütün Batılı emperyalistler, Türkiye'nin güneyine üşüştü.

Niçin?

İki temel nedeni var bunun:

Birincisi, Türkiye'nin, bizzat Batılı emperyalistler tarafından tezgâhlanan 15 Temmuz saldırısını püskürtmesi ve ardından sınır-ötesi harekâtlara girişmesi...

İkincisi, Türkiye'nin, (

, hatta ondan önce

başlayan süreçte)

içerde yapılan ekonomik atılımlarla, dışarıda atılan stratejik adımlarla

ve böylelikle hem kendi kaderini hem de iki asırdır Batılıların kölesi olan

İşte iki başlık altında özetlediğim bu önemli adımlar, Türkiye'nin tarihî yükümlülüğünü üstlenmeye, bunu da içerde ve dışarda gerçekleştirdiği atılımlarla

Türkiye'nin,

Türkiye, bu noktaya kolay gelmedi. Bu somut adımların atılmasının aslâ gözardı edilemeyecek

Bu süreçte, en önemli kilometre taşlarından biri,

, Türk cumhuriyetlerine koridor açmamıza yol açan

'dir.

Bu proje hayata geçirilmeye başlandığı zamanlarda Londra'daydım ve

bizzat tanık oldum.

Karadeniz İşbirliği Projesi, o zamana kadar bu ülkenin geliştirdiği en büyük bölgesel ve küresel projesiydi. Bu projeyle birlikte,

Rahmetli Erbakan'ın Özal'dan tam 10 yıl sonra geliştirdiği son yüzyılın en büyük projesi

Bu olamazdı, böyle bir şeye göz yumulamazdı!

Ve son olarak

, özellikle de 2008'den itibaren Türkiye, ekonomik, siyasî ve stratejik atılımlarla,

, bölgenin geleceğinin bin yıl önce olduğu gibi yeniden Türkiye'nin öncülüğüyle bölgenin Müslüman halkları tarafından belirlenebileceğini gözler önüne serdi.

Türkiye'de, 5-6 yıl önce, tam da bu nedenle,

İşte ondan sonradır ki,

; böylelikle

altına aldı. Bütün bunlar, Türkiye'nin yılmadan yoluna devam etmesini engelleyemedi.

Oysa

: Laik Türkiye, Batılıların uydusu olacak, uslu uslu oturacak,

bu topraklarda yaşayan insanlar zamanla medeniyet iddialarını bütünüyle unutacak,

Sonuçta, Türkiye, dünyanın büyük bir krizin eşiğinden geçtiği, tarihin yeniden yapıldığı bir süreçte, tarihin yapılmasında yeniden kilit rol oynayacak bir yolculuğa -iyi kötü- soyunmuştu bir kere... Bu arada

. Türkiye, başlangıçta bu tuzaklara düştü ama gelinen noktada çabuk toparlandı: Rusya'yla ilişkilerini rayına oturttu;

; Mısır'la ilişkileri yeniden kuracak zemini oluşturmaya başladı.

Ve resmen Batı ittifakının ve belli başlı bütün Batılı kurumların üyesi olan Türkiye'nin böyle bir medeniyet yürüyüşüne soyunmaya kalkışmasının

, Osmanlı'nın altı asır barış yurdu yapmayı başardığı bu bölgeyi kendilerinin bir asırda cehenneme çevirdiklerini görerek

Batılılar, Türkiye'yi içerde ve dışarıda boğacak ama bölgeyi, hatta dünyayı

, maşa örgütleri ve taşeron devletleri kullanarak etnik savaşları, mezhep savaşlarını kışkırtmaktan, özetle bölgeyi yangın yerine dönüştürecek barbarlıklara soyunmaktan çekinmediler!

Toparlayacak olursak...

Batılılar, DEAŞ'la filan savaşmıyorlar!

DEAŞ, sopa!

Çok amaçlı kullanılan bir İngiliz anahtarı!

Atmamız gereken

var:

. Unutmayalım: Koskoca Osmanlı'yı, kurulan tuzağı göremediğimiz için Birinci Dünya Savaşı'na sürüklenmemiz nedeniyle kaybettik.

3-

!