|

Diyanet açıkladı: Umre turları başlıyor

Umre kayıt tarihleri hac döneminin sona ermesiyle birlikte vatandaşların gündeminde. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 2023-2024 yılı umre turlarının başlangıç tarihini ve kayıt tarihini açıkladı. Buna göre, ilk kafile 15 Ağustos'ta kutsal topraklarda olacak. Peki bu sene kaç kişi hacca gitti? Umre ziyareti nasıl yapılır? Umreye nasıl niyet edilir? Umre ve hac arasındaki farklar nelerdir? İşte umre rehberi.

14:36 - 11/07/2023 Salı
Güncelleme: 14:36 - 11/07/2023 Salı
Yeni Şafak
Umre kayıt tarihleri 2023
Umre kayıt tarihleri 2023

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, umre ziyaretlerin başlayacağı tarihin müjdesini verdi.2023-2024 Umre Döneminde ilk kafile 15 Ağustos'ta kutsal topraklarda olacak. Ali Erbaş, "Kutsal toprakların özlemini çeken vatandaşlarımızın çıkacakları bu kutlu yolculuk hayırlı ve makbul olsun” ifadesini kullandı.Umre'ye gitmek isteyenler kayıtlarını 10 Temmuz itibariyle yapabilecek.

Türk vatandaşı 92 bin 500 kişi hacı oldu

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, kutsal topraklarda görevli personel ile birlikte toplamda 92 bin 500 Türk vatandaşının hacı olduğunu bildirdi. Bu yıl son hacı sayısı bakımından 20-30 yılın zirvesi olduğunu söyleyen Erbaş, "92 bin 500 vatandaşımızla Arafat vakfesini yaptık. Geçen yıl sayımız 37 bin 770 idi. Ondan önceki yıllarda hep 80 binlerin altındaydı." bilgisini verdi.

Umre Nedir?

Umre, sözlük anlamı ile “ziyaret, ziyaret etmek” anlamlarına gelmektedir. İslam dininde hac mevsimi dışında kutsal topraklara yapılan ziyaretler umre olarak adlandırılmaktadır. Umre yapan kimseye “Mu’temir” denir. Umre ibadeti, Arafat günü ile Kurban Bayramı’nın dört günü haricinde yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir. Umrenin Ramazan ayında yapılması mendubdur. Mendub kelime anlamı olarak; sevilen ve yapılması teşvik edilen iş anlamına gelmektir. Mendub bir işin dinen yapılması tavsiye edilmekle birlikte, yapılmaması durumunda bir sakıncası yoktur.

Umreye Nasıl Gidilir?

Türkiye’de umre hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı ve yetkili acenteler tarafından verilmektedir. Umreye gitmeye niyet ettikten sonra Diyanet İşleri Başkanlığımıza veya yetkili seyahat acentelerinden birine başvuru yapmanız yeterli olacaktır. Umre turlarımız hakkında bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak için umre fiyatları sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Umrenin Hükmü Nedir?

Umre ibadeti Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnettir. İmam-i Şafii’ye göre; ömürde bir defa yapılması gereken farz-ı ayndır. Farz-ı ayn; mükellef Müslüman’ın yerine getirmesi gereken veya kişinin bizzat yerine getirmesi gereken farz olarak kabul edilmektedir. Hanbeli mezhebine göre ise umre ibadeti; hemen yapılması gereken bir farz olarak kabul edilmektedir.

Umrenin Fazileti

Kıyamete kadar Kâbe’yi ziyaret edenler, Hz. İbrahim’in [aleyhis selam] davetine “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!” diye cevap verenlerdir. Bunlar, Cenab-ı Hakk’ın [celle celaluhu] sevdiği seçilmiş kullardır.

Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurur:

“Hacılar ve umre yapanlar, Allah’ın ziyaretçileri ve ona gelen elçileridir. O’ndan istediklerinde onlara verir, istiğfar ettiklerinde onları affeder, O’na dua ettiklerinde dualarına karşılık verir. Birisi için şefaat ettiklerinde şefaatleri kabul edilir.” [İbn Mace; İbn Hıbban; Beyhaki]

Hac veya umreye giden kişilerden dua almak ve dualarına kendisini de ortak etmesi için ricada bulunmak sünnettir. Nitekim umre yapmak için Peygamber Efendimiz’den [sallallahu aleyhi vesellem] izin isteyen Hz. Ömer’e [radiyallahu anh], Rasûl-i Ekrem Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem]: “Kardeşçik! Duanda bana da yer ayırır mısın?” “Kardeşciğim! Bizi de duanda unutma!” buyurmuştur.

Bunun üzerine Hz. Ömer [radiyallahu anh] şöyle buyurmuştur:

“Bu öyle bir dua isteğiydi ki, karşılığında bana dünyalar verilseydi hiç bu kadar sevinmezdim.” [Ebu Davud, Tirmizi]

Umrenin Vakti Nedir? Ne Zaman Yapılmalıdır?

Umre ibadeti hac günleri haricinde yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir. Arafat günü ile Kurban Bayramı’nın dördüncü gününe kadar olan süre hac günleri olarak kabul edilmektedir. Yıl içerisinde umre ibadeti çoğunlukla Ekim aylarında başlamakta Şevval umresi ile son bulmaktadır. Umre sezonu içinde en sakin dönemler Ekim – Kasım ayları, en yoğun dönem ise Ramazan dönemidir. Ramazan umresi, en faziletli umre olarak kabul edilmektedir.

Umre Nasıl Yapılır?

Mikat sınırları öncesinde ihrama girilir. Tekbir, tehlil, telbiye ve salavat-ı şerif eşliğinde Kabe-i Muazzama’ya varılır. Kabe’nin etrafında yapılan tavafın ardından, tavaf namazı kılınır ve Safa – Merve tepeleri arasında say yapılır. Tıraş olunup ihramdan çıkılır. Böylece umre tamamlanmış olur.

Umre ve Hac Arasındaki Farklar Nelerdir?

Hac ve umre arasındaki en belirgin fark yapıldıkları zamanla ilgilidir. Umre; hac günleri dışında yılın her vakti yapılabilen bir ibadettir, hac ise yılın yalnızca belirli günlerinde yapılabilmektedir. Umre ziyareti Hanefi ve Maliki mezheplerine göre müekked sünnet, Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre ise farzdır. Hac ibadeti ise İslam’ın 5 şartından biri olup gücü yeten her Müslüman’a farzdır.

Umrenin Farzları ve Vacipleri Nelerdir?

İslam dinindeki her ibadette olduğu gibi umre ziyaretlerinde de dikkat edilmesi gereken farz ve vacipler bulunmaktadır. Umre ibadetinin farzları; ihrama girmek ve tavaf yapmaktır. Bunlardan ihram şart, tavaf ibadeti ise rükündür. Say yapmak ve tıraş olmak ise umrenin vacipleridir.

Umre İbadetinin Bir Farzı Olarak İhrama Girmek

Umre ibadeti ihrama girilerek yapılan bir ibadettir. İhrama girmek; yalnızca süslü elbiselerimizi terk ederek kefeni andıran “izar” ve “rida” adılı iki beyaz bez parçasına bürünmek değil, aynı zamanda dünyevi arzu ve isteklerden vazgeçmek, yönümüzü ruh ve beden bütünlüğü içerisinde Rıza-i İlahi’ye çevirmek demektir.

İhrama örtüsü makam ve mevkiden soyunmanın simgesidir. İhrama giren kişi süslü elbiselerinden kendisini uzaklaştırdığı gibi, kendisini dünyevi hırs ve arzularından da uzaklaştırmalıdır.

İhram kelime anlamıyla “haram kılmak” demektir. Yani normal zamanlarda yasaklı olmayan birtakım davranış ve eylemler de ihramlıyken kişiye yasaktır. İhrama girmek kadın ve erkekler için biçem olarak farklılık göstermektedir. Erkekler, iç çamaşırları da dahil olmak üzere tıpkı kefene bürünür gibi ihram örtüsüne bürünürler. Ancak kadınların kendi elbiseleri ihram örtüsü olarak kabul edilmektedir.

İhrama girmek için öncelikle abdest alınır. Mümkünse daha faziletli olması bakımından gusl etmek gerekir. Abdestini alan kişi iki rekat ihram namazı kılar ve niyet eder.

Umre niyeti nasıl yapılır?

Niyet şu şekilde olur: “Allah’ım ben umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır, benden kabul eyle.”

Niyet ettikten sonra: “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke La şerike Leke Lebbeyk. İnnel Hamde Ven Nimete Leke Vel Mülk. La şerike Lek” diyerek telbiye getirir.

Telbiyenin manası şu şekildedir: “Buyur Allah’ım buyur. Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Şüphesiz hamd ve nimet sana aittir. Mülkün sahibi sensin. Senin hiçbir ortağın yoktur.”

İhram Yasakları Nelerdir?

Belli başlı ihram yasakları aşağıdaki gibidir:

“Kötü ve incitici söz söylemek, insanlarla mücadele ve münakaşa etmek, insanları kırmak, eş ile yakınlaşmak, bitkileri koparmak, av hayvanı avlamak, saç ve sakal tıraşı olmak, bıyıkları kesmek, vücuttan kıl koparmak veya tıraş etmek, tırnak kesmek, koku sürünmek, elbise giymek, erkeklerde başı, kadınlarda yüzü örtmek, eldiven, çorap veya topukları kapalı ayakkabı giymek” ihramın yasakları arasındadır.

İhramdan Nasıl Çıkılır?

Say tamamlandıktan sonra saçlar tıraş edilerek veya kısaltılarak ihramdan çıkılır. İhramdan çıkmak için kesilmesi gereken saç miktarında mezheplere göre görüş farklılıkları bulunmaktadır. Kesilmesi gerekenden az kesilen saç, ihramdan çıkmayı tehlikeye atabilir. Bu nedenle erkeklerin saçlarını tamamen tıraş etmeleri önerilmektedir. Kadınlar ise ihramdan çıkarken başlarının dörtte birindeki saçlarının tamamının uçlarından en az bir parmak boğumu kadar kısaltmalıdırlar.

Mikat Sınırları Nelerdir?

Mikat; ihramların giyildiği, niyetlerin edildiği, dünyevi istek ve duyguların terkedildiği yerdir. Umre yapmak isteyen kişi buradan ihramsız olarak geçemez. Bu nedenle umre yapmak isteyen bir kimsenin ihrama girebilmesinin şartlarından biri de Mikat sınırlarına uyması gerekliliğidir. Mikat sınırları şu şekildedir:

Zülhuleyfe: Medine yönünden gelen umrecilerin mikat sınırıdır. Günümüzdeki adı Ebyar-ı Ali’dir. Mekke’ye en uzak olan mikat sınırıdır.

Rabiğ
: Kızıl Deniz, Süveyş Kanalı tarafından gelenlerin mikat sınırıdır
Zatü Irk
: Irak yönünden gelen umrecilerin mikatıdır.
Cuhfe
: Şam yönünden gelen umrecilerin mikat sınırıdır. Türk umrecilerin mikat sınırı burasıdır.
Karn veya Karnü’l Menazil
: Necid civarıdan gidenlerin mikat sınırıdır.
Yelemlem
: Yemen yönünden gelenler için kullanılan mikat sınırıdır.

Tavaf Niyeti Nasıl Yapılır?

Allah’ım! Umre tavafı yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve benden kabul eyle. Aziz ve celil olan Allah rızası için umre tavafı yapmaya niyet ettim. Allah’ım! Salat Efendimiz Hz. Muhammed’in [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun ailesinin üzerine olsun.

Tavaf Nasıl Yapılır?

Kainatta maddenin en küçük yapı taşı olan atomdan, en büyük galaksilere kadar her şey bir nizam dairesindedir. Bu bakış açısıyla tavaf, kainatın ve yaradılışımızın adeta bir kesiti gibidir. Tavaf, Yüce Allah’ın hikmet ve kudretini tasdik etmek ve O’na teslim olmaktır.

Umre ibadeti için kutsal beldeleri ziyaret eden her kültürden ve her dilden Müslüman Kabe-i Muazzama’yı tavaf için omuz omuzadır. Orada ne kültür farklılığı ne de sınıf farkı vardır. Bilakis orada herkes eşittir ve Yüce Allah’ın misafirleridir.

Tavaf, Hacer-ül Esved taşının bulunduğu noktadan başlanarak Kabe-i Muazzama’nın etrafında yedi kere dönülmesi neticesinde yapılan bir ibadettir. Tavafta, Kabe sol omuz hizasına alınır ve Kabe’nin etrafında dönülen her tura şavt denir. Yapılış maksadı itibariyle toplamda 7 çeşit tavaf bulunmaktadır. Bunlar; “kudüm tavafı, ziyaret tavafı, umre tavafı, veda tavafı, nezir tavafı, nafile tavafı ve tahiyyetü’l mescid tavafı” şeklindedir.

Tavafın geçerli olması için bazı kaideler vardır. Bunların ilki niyet etmektir. Niyet edilmeden yapılan bir tavaf geçerli kabul edilmez. Bunun haricinde tavafın geçerli olabilmesi için tavafı Kabe-i Muazzama’nın etrafında yapmak ve toplamda 7 şavt’a tamamlamak gerekir.

Tavafın, abdestli yapılması vaciptir. Tavaf sırasında abdesti bozulan umreci tekrar abdest alarak kalmış olduğu şavttan tavafa devam edebilir veya ilk şavttan başlayabilir. Bunun haricinde; “tavafı avret mahalli kapalı olarak (setr-i avret) ve sol omuz Kabe’ye dönük olacak şekilde yapmak, tavafın ilk şavtına Hacrer-ül Esved’in hizasını geçmeden başlamak, tavafı yürüyerek yapmak, tavafı hatimin dışından yapmak, tavafı yedi (7) şavta tamamlamak ve tavaf sonunda iki rekat tavaf namazı kılmak” umrede tavaf ibadetinin vaciplerindendir.

Tavaf Namazı Nasıl Kılınır?

Hanefilerde kerahet vakti değilse umre tavafı veya nafile tavaftan sonra iki rekat tavaf namazı, kılmak vaciptir. Şafiilerde ise, kerahat vakti yoktur. Dolayısıyla tavaf namazını her vakitte kılmaları sünnettir. Ancak kaza namazı olanlar, tavaf namazı yerine kaza namazlarını kılabilirler.

Tavaf namazı şöyle kılınır:

Önce; “Allah’ım senin rızan için tavaf namazı kılmaya niyet ettim” denir ve iftitah tekbiri getirilir.

Sonrasında sırasıyla şöyle devam edilir:

Birinci rekâtta;

1- Hanefiler; Sübhaneke, Şafiiler ise; Veccehtu okurlar. (Veccehtu duasını bilmeyenler Sübhaneke’yi okuyabilirler.)

2- Euzu Besmele

3-Fatiha Suresi

4-Kafirun Suresi

İkinci rekâtta;

1- Besmele

2- Fatiha Suresi

3- İhlâs Suresi

4- Teşehhüd ve selam

Tavafın Fazileti Nedir?

İbn Abbas [radiyallahu anh] anlatıyor: “Rasulullah [sallallahu aleyhi vesellem] buyurdular ki:

“Beytullah etrafındaki tavaf, namaz gibidir. Ancak bunda konuşabilirsiniz. Öyle ise, kim tavaf sırasında konuşursa sadece hayır konuşsun.” [Tirmizi; Nesai]

Nesai’nin bir başka rivayetinde şöyle buyurulmuştur:

“Tavaf sırasında az kelam edin. Zira sizler namazdasınız.” [Nesei]

Amr İbn Şuayb [radiyallahu anh] anlatır: Rasulullah‘tan [sallallahu aleyhi vesellem] şunu işittim:

“Kişi tavaf için bir ayağını koyup diğerini kaldırdıkça her adımı sebebiyle Allah onun bir hatasını siler ve bir sevap yazar.” [Tirmizi]

Behçet-ün Nüfüs’ta şöyle anlatılır:

“Kâbe, insanlar ve melekler arasında müşterektir. Kâbe’yi her sene belirlenmiş sayıda insanlar ve melekler tavaf ederler. İnsanlardan tavaf edenlerin sayısı az olursa Allah [celle celaluhu] o sayıyı melekleri ile tamamlar.”

İbn Abbas [radiyallahu anh] anlatıyor: “Rasulullah [sallallahu aleyhi vesellem] buyurdular ki:

“Beyt’i (Kâbe-i Muazzama’yı) kim elli defa tavaf ederse, günahlarından temizlenir ve tıpkı annesinden doğduğu gündeki gibi olur.” [Tirmizi]

Buradaki tavaftan maksat, şavtlar (turlar) değil, elli tam tavaftır. Taberani’de şu açıklama yer alır: “Elli tavaftan maksat, bunun bir anda peş peşe yapılması demek değildir. Burada istenen, kişinin sevap defterinde elli tavafın bulunmasıdır. Bunu bir ömür içinde de tamamlamış olsa fark etmez.”

Efendimiz [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle buyurmuştur:

“Hacı, Kâbede son tavafını yaptığı zaman annesini onu doğurduğu günkü gibi günahlarından arınır.” [İbn Mace]

Tavafta Remel ve İzdıba’nın Sebebi

Kureyş müşrikleri şöyle bir dedikodu yaymışlardı: “Yanımızdan çıkıp gittikten sonra (Medine’de) Hz. Muhammed [sallallahu aleyhi vesellem] ve ashabı hastalık ve yoksulluğa uğramıştır.” Bunun üzerine Allah [celle celaluhu] Habibi’ne [sallallahu aleyhi vesellem] bu durumu bildirdi.

Rasûl-i Ekrem [sallallahu aleyhi vesellem], Mekke’de Kâbe’ye gelince, ihramının bir ucunu sağ koltuğunun altından alıp sol omuzunun üzerine atıp sağ omuzunu açtı ve şöyle dedi:

“Bugün, kendisini, şu şirk ehline kuvvetli ve zinde gösterecek kahramanları, Allah rahmetiyle esirgesin!” [İbn Hişam Sire]

Sonra, sahabilere, Kâbe-i Muazzama’yı üç kere koşa koşa ve omuzlarını silke silke tavaf etmelerini emretti. [Müslim]

Bu azameti gören müşrikler: “Medine’nin sıtması onları zayıf düşürmemiş. Yürümeye kanaat etmeyip silkine silkine koşuyorlar!” diyerek şaşkınlıklarını ifade ettiler. [İbn Sa’d Tabakat]

Safa ve Merve Tepeleri

Safa tepesi, Kâbe’ye 130 m mesafede küçük bir tepedir. Sa’yin başlangıç yeridir. Merve tepesi, Kâbe’ye 300 m mesafede küçük bir tepedir. Sa’yin bitiş yeridir.

Umrede Ziyaret Yerleri

Mekke-i Mükerreme Ziyaret Yerleri

Mekke-i Mükerreme’de Yakın Ziyaretler

Peygamber Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] doğduğu evin yeri, Şecere Mescidi, Cin Mescidi ve Cennet-ül Mualla.

Mekke-i Mükerreme’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Sevr Dağı, Hira Dağı, Arafat (Cebel-i Rahme), Müzdelife ve Mina.

Medine-i Münevvere Ziyaret Yerleri

Medine-i Münevvere’de Yakın Ziyaretler

Gamame Mescidi, Hz. Ebubekir (r.a) Mescidi, Hz. Ömer (r.a) Mescidi, Hz. Ali (r.a) Mescidi ve Cennet-ül Baki Kabristanlığı.

Medine-i Münevvere’de Uzak (Genel) Ziyaretler

Uhud Şehitliği, Okçular Tepesi (Ayneyn Tepesi), Mescid-i Kıbleteyn, Hendek ve Kuba Mescidi.

İhsar Sonucunda Umrenin Kazası Durumu

İhsar sebebiyle; yani zorlayıcı bir engel durumunda umresini yapamayıp kurban kestirmek suretiyle ihramdan çıkmak zorunda kalan bir kimse daha sonra bu umresini kaza etmelidir. Ancak Şafii ve Maliki mezheplerine göre nafile olarak yapılan umre ibadetinde ihsar sonucunda ihramdan çıkılırsa umrenin kaza yapılması gerekmez.

Umre İbadetlerinde Kadınların Durumu Nedir?

Umre süresince kadınlar şu durumlara dikkat etmelidir:

1- Kadınların ihramı kendi elbiseleridir.

2- İhrama giren kadınlar, ihram süresince yüzlerini kapatmazlar.

3- Telbiye, tekbir ve diğer zikirlerde seslerini yükseltmezler.

4- İhrama girdikleri esnada özel günlerinde bulunsalar dahi gusül abdesti almaları sünnettir.

5- İhrama girerken özel günlerinde olan kadınlar, özel günleri sona erinceye kadar ihramlı olarak bekler (yani ihram yasaklarına dikkat eder) ve özel günleri sona erince umre tavafını ve umre sa’yi’ni yaparak ihramdan çıkarlar.

6- Özel günlerinde olan kadınlar, tavaf yapamazlar ve Mescid-i Haram’a giremezler.

7- Erkek umrecilerin Remel ve Hervele yaptıkları yerlerde kadınlar normal yürüyüşleriyle ibadetlerine devam ederler.

8- İhramdan çıktıkları sırada sadece saçlarını kısaltırlar.

9- Harem-i Şerif’te kendilerine ayrılan yerde namaz kılarlar.

Çocuklar Umre Yapabilir mi?

Çocukların umre yapmaları caizdir. Çocuklar da ihrama girdikten sonra ihram yasaklarına riayet ederek tavaf ve sa’y yapıp ihramdan çıkarlar. Bu konuda ebeveynlerin umre ibadeti sırasında çocuklarına yardımcı olmaları önerilir.

Hac ve Umreyle İlgili Bazı Terimler

Afak: Mikat sınırları dışında kalan bölgelere denir.

Arafat: Mekke’nin 25 km. güneydoğusunda bulunan bölgenin adıdır. Haccın asli rüknü olan vakfenin yapıldığı yerdir.

Arefe Günü: Zilhicce ayının 9. günüdür. Arafat vakfesi bugün yapılır.

Bedel: Dinin kabul ettiği bir mazeret sebebiyle hac veya umre ibadetini şahsen yapamayan kimsenin yerine yapan kimseye verilen isimdir.

Bedene: Sözlükte büyük baş hayvan anlamına gelmektedir.

Dem: Hac veya umre esnasında ibadet maksadıyla kurban kesilmesi anlamına geldiği gibi bir vacibin terkedilmesi, geciktirilmesi ya da ihlal edilmesi durumunda ceza olarak kurbanlık kesilmesi anlamına gelmektedir.

Hac: Mekke’de bulunan Kabe, Arafat, Müzdelife ve Mina’da belli dini görevleri, belirli zamanlar içinde yerine getirerek yapılan ibadettir. İslam’ın 5 farzından biridir.

Hacer-ül Esved: Siyah taş demektir. Cennetten gelen bir taş olduğuna dair rivayetler vardır. Tavaf Hacer-ül Esved hizasından başlanır.

Harem Bölgesi: Mekke’de dokunulmazlık bölgesidir. Zararlı hayvanlar dışında bu bölgede hayvanların öldürülmesi ve bitkilerin koparılması yasaklanmıştır.

Hil Bölgesi: Mekke’nin Harem bölgesinin dışında kalan ve Mikat sınırlarına kadar uzanan bölgenin ismidir.

Hatim: Rüknülıraki ve Rüknüşşami arasında bulunan Kabe’nin kuzey duvarının ön tarafında yarım daire bir duvarla çevrilmiş alandır. Kabe’nin içinden sayılmakla birlikte tavafın bu alanın dışından yapılması gerekir.

Hedy: Hac ve umre esnasında Harem sınırları içinde kesilen kurbanlık hayvanlara denir.

Hervele: Say sırasında iki yeşil ışık ile belirlenmiş alanda koşar adımla ve çalımlı yürümedir.

İfrad Haccı: Hac aylarında ihrama girerken sadece hacca niyet edilerek yapılan hac ibadetine denir.

İhram: Yasaklama anlamına gelen ihram; bir kimsenin normal zamanlarda kendisine helal olan bazı davranış veya nimetleri, Mikat sınırlarına girmeden kendisine yasaklaması demektir.

İhsar: Engellemek veya alıkoymak anlamlarına gelir. Hac ve umre ibadetlerinin tamamlanmasını engelleyen durumları ifade eder.

İstilam: Selamlamak demektir. Tavaf sırasında Hacer-ül Esved’in selamlanması anlamında kullanılan terimdir.

Iztıba: Ardından say yapılacak olan tavafta erkeklerin omuzlarında bulunan ve Rida ismini taşıyan elbisenin bir ucunu sağ koltuk altından geçirip sol omuz üstüne atmaktır. Bu durumda sağ kol ve sağ omuz açıkta kalır. Ardından say yapılmayacak olan tavaflarda ıztıba yapılmaz.

Kabe: Müslümanların kıblesi Kabe, Mekke-i Mükerreme’de Harem-i Şerif’in içerisinde yer almaktadır. Kabe’nin; doğu köşesine, Rüknühacerülesved, güney köşesine Rüknülyemani, batı köşesine Rüknüşşami ve kuzey köşesine Rüknüıraki isimleri verilmiştir.

Kıble: Yön ve taraf anlamlarına gelmektedir. Müslümanların namazda yöneldikleri Kabe yönünü ifade eder.

Kıran Haccı: Aynı hac mevsiminde umre ve hacca birlikte niyet ederek girilen ihramla birlikte tamamlanan haccın ismidir.

Kudüm Tavafı: İfrad haccı yapanların Mekke’ye vardıklarında yaptıkları ilk tavaf ile kıran haccı yapanların umreden sonra yaptıkları ilk tavafın adıdır.

Kurban: Belirli birtakım şartları taşıyan hayvanı, ibadet maksadıyla usulüne uygun olarak kesmektir.

Makam-ı İbrahim: Hz. İbrahim’in Kabe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı ve halkı hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın adı ve bulunduğu yerdir. Bu yer Kabe’nin kapısının bulunduğu duvarın önünde, cam bir fanusun içerisindedir.

Menasik: Hacda veya umrede yerine getirilmesi gereken ibadetler, kurban kesmek ve kurban kesilen yer için kullanılan terimdir.

Mes’a: Safa ile Merve arasında sa’y yapılan yerdir.

Mescid-i Haram: Mekke şehrinde Kabe’nin bulunduğu büyük mescittir.

Mescid-i Nemire: Arafat meydanının Müzdelife yönünde bulunan Urene vadisindeki mescidin adıdır.

Meş’ar-i Haram: Müzdelife bölgesinde Kuzeh isminde bir tepecik vardır. Bu tepeciğin etrafına verilen isimdir.

Metaf: Tavaf edilen yere verilen addır.

Mikat: Hac ve umre yapmak isteyenlerin, ihrama girecekleri sınırları ifade eder.

Mina: Mekke’de Arafat istikametine giderken, Mekke ile Müzdelife arasında kalan bölgenin adıdır. Hac döneminde şeytan taşlama ve kurban kesme burada yapılır.

Altınoluk (Mizab-ı Kabe): Kabe’nin damında biriken suları tahliye etmek için Hatim’in bulunduğu taraftaki duvarın üstüne yerleştirilmiş olan oluğun adıdır. Yönü Türkiye’ye bakmaktadır.

Muhrim: İhrama giren kimseye denir.

Mültezem: Hacer-ül Esved’in bulunduğu köşe ile Kabe kapısı arasında kalan kısma denir.

Müzdelife: Mekke’de Mina ile Arafat arasında bulunan ve Harem sınırları içinde yer alan bölgenin ismidir. Hac döneminde Müzdelife vakfesinin yapıldığı yerdir.

Ravza-i Mutahhara: Temiz bahçe demektir. Medine’de Mescid-i Nebevi’de Resul-i Ekrem Efendimiz’in [sallallahu aleyhi vesellem] Kabr-i Şerifi ile minberi arasındaki bölümün ismidir. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] burası için şöyle buyurmuştur: “Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.” (Buhari, Faalü’s-salat, 6)

Remel: Süratle gitmek anlamına gelen Remel, tavaf yaparken kısa adımlarla koşmak ve çalımlı bir şekilde yürümek demektir.

Rida: İhrama girerken erkeklerin omuzdan bele kadar sarındıkları ihram örtüsüdür.

İzar: İhrama girerken erkeklerin belden aşağıya sarındıkları ihram örtüsüdür.

Safa ve Merve Tepeleri: Kabe’nin doğusunda bulunan iki tepenin ismidir. Say ibadeti bu iki tepe arasında yapılır.

Tahallül: Haram iken helal hale gelmek demektir. Hac veya umre yapan kimse için ihram yasaklarının sona ermesi, yani ihramdan çıkması anlamına gelir. Hac yapanlar için iki tahallül vardır. Kurban Bayramı’nın birinci günü tıraş olduktan sonra birinci tahallül gerçekleşir. Bu durumda eş ile yakınlaşma dışında bütün ihram yasakları sona erer. Ziyaret tavafı yapıldıktan sonra da ikinci tahallül gerçekleşir. Bu tahallül ile eş ile yakınlaşma yasağı da kalkar. Umre yapanlar için tek tahallül vardır. Umre ihramından çıkan kimse için bütün yasaklar sona erer.

Taksir: İhramdan çıkacak kimsenin saçlarını kısaltması anlamına gelir.

Tehlil: “Allah’tan başka ilah yoktur.” anlamına gelen “La ilahe illallah” cümlesinin söylenmesine denir.

Tekbir: “En büyük sadece Allah’tır.” anlamına gelen “Allahüekber” diyerek Allah’ın büyüklüğüne dile getirmeye denir.

Teşrik Tekbiri: Arefe günü sabah namazından sonra başlayıp her farz namazdan sonra ve en son Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazından sonra söylenen tekbir cümlelerine teşrik tekbirleri denir.

Temettü: Bir hac döneminde önce umre yapıp onun ihramından çıkarak ihramlıya yasak olan şeylerden yararlanma ve sonra hac için tekrar ihrama girip haccı tamamlama şeklinde yapılan hac türüdür.

Terviye Günü: Zilhicce ayının sekinci günüdür. Başka bir ifade ile Arefe gününden bir önceki gündür.

Udhiyye: Kurban Bayramı günlerinde ibadet maksadıyla kesilen kurban demektir.

Vakfe: Bir yerde bir süre kalmak demektir. Hac için ihrama giren bir Müslüman’ın Zilhicce ayının 9. günü öğleden sonra Arafat’ta ve akşam güneşi battıktan sonra o gece de Müzdelife’de bir müddet beklemesidir.

Zemzem: Kabe’nin doğu kısmında yerden çıkan ve vaktiyle yüce Mevla’nın Hz. Hacer ve oğlu Hz. İsmail’e (a.s) ihsan ettiği suyun ismine denir.


#umre
#kabe
#Diyanet işleri Başkanlığı
#umre kayıt tarihi
1 yıl önce