Türkiye-Etiyopya ilişkilerinin meyvesi: Türk Camii

Etiyopya’da Müslümanların en büyük camisi Enver camii, işgalci İtalyan güçlerinin mirasıdır. Minaresinde, mermerinde, sütununda binlerce Etiyopyalının kanı vardır. Semerkant ne ise, Üsküp ne ise, Addis Ababa da odur. Türkiye ve Etiyopya arasında 500 yıllık tarihi bir ilişki vardır. Burada inşa edilecek camii, hem iki ülke arasındaki beraberliği taçlandıracak hem de geçmiş ve bugün arasındaki bağı daim edecektir.

Haber Merkezi Yeni Şafak
İLLUSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM

İbrahim Tığlı / Daily Africa News Genel Yayın Yönetmeni

Türkiye ile Etiyopya (eski adıyla Habeşistan) arasındaki münasebetler 16. yüzyılın ikinci yarısında başladığından beri bir dargın bir barışık uzatmalı sevgili ilişkisi gibi sürmüştü. Osmanlı döneminde Habeşistan’la kimi zaman oldukça sert kimi zaman da oldukça dostane ilişkiler yaşanmış, günümüzde Eritre’den bugünkü Kenya sınırına kadar olan bölge o yıllarda Habeş eyaleti olarak uzun bir süre Osmanlı Devleti’nin hakimiyetinde kalmıştı.

Sultan II. Abdulhamit ve Habeşistan kralı II. Menelik dönemi ise iki ülke tarihi açısından yeni bir dönemin başlangıcıdır. Harar eyaletinin Müslümanların elinden düşmesi iki devlet arasında gerginliğe yol açsa da, bir süre sonra karşılıklı heyetlerin gönderilmesi ile dostane ilişkiler tekrar kurulmuştur. Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin Harar’da açılması bunun yanı sıra Osmanlı Devleti’nin Harar eyaletine konsolosluk kurması ve burada görev yapan konsoloslar içinde de Mazhar Bey’in Etiyopya tarihinde oynadığı rol son derece kritik ve etkileyicidir.

KRAL II. MENELİK SÖZ VERMİŞTİ

Kral II. Menelik, Osmanlı Devleti’nden Kudüs’te kendi mezhebinden olan Hıristiyanlar için bir kilise yapılmasını ister. Kilise yapılır, buna karşılık Osmanlı Devleti de yeni başkent olmuş ama henüz tek bir camiisi bile olmayan Müslümanların yoğun yaşadığı Addis Ababa’ya bir camii yapılmasını ister. II. Menelik söz verir ama maalesef iç karışıklar, taht kavgaları gibi sebeplerden dolayı camii bir türlü inşa edilemez.

İtalyanlar işgal girişimleri esnasında Hıristiyanlarla Müslümanların kendilerine karşı birlik olmasını önlemek için, Addis Ababa’nın bugün de şehrin en büyük camisi olan Enver Camisi’nin inşasına destek verirler. Bu cami ticari bir bölge olan Marketo’da olup hala Müslüman halkın en önemli merkezlerinden biri olarak görülür.

Türkiye-Etiyopya ilişkileri Cumhuriyet döneminde de bazen gergin bazen dostane bir şekilde devam etmiştir. Cumhuriyetimizin ilk yöneticileri her ne kadar Habeşistan’a ayrı bir önem verdiyseler de Etiyopya tarafı bir türlü aynı karşılığı veremedi. Üstelik Sahra Altı Afrika’da gösteremedi büyükelçilik Addis Ababa’da açılmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Etiyopya’yı, İmparator Haile Selase de Türkiye’yi ziyaret etmiştir.

KOCA SİNAN’IN TORUNLARI HAREKETE GEÇTİ

Günümüze gelirsek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika açılım politikasını Etiyopya’ya gerçekleştirdiği ziyaretle başlatır ve akabinde Etiyopya’da TİKA’nın Afrika’daki ilk ofisi açılır. TİKA bugüne kadar 100’den fazla projeyi harekete geçirir. Harar’daki Osmanlı başkonsolosluk binası ve Necaşi türbesinin restorasyonu bu projelerden sadece bir kaçıdır. Anadolu Ajansı da Afrika açılımını ilk olarak Addis Ababa’da açtığı büro ile başlatır. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Birliği, Hıristiyan Müslüman ayrımı gözetmeden Etiyopyalı yüzlerce öğrencinin Türkiye’de okumasını sağlar. Diyanet Vakfı Afrika’daki kurban organizasyonlarının en büyüklerini Etiyopya’da gerçekleştirir. Türk Hava Yolları haftanın her günü uçak seferleri başlatır. Türkiye’nin Etiyopya’ya karşı bu kadar istekli davranmasına rağmen Etiyopya tarafı her zaman biraz nazlıdır.

II. Menelik’in söz verdiği camii bugün hala yapılamamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki Türk heyeti Addis Ababa’ya temaslarda bulunmak için geldiğinde, heyetteki bazı görevliler namaz kılmak istediklerinde Sheraton Otel’in aşağısında bakımsız, teneke çatılı bir camide namazları eda etmek zorunda kalırlar. Heyetten birisi “keşke diğer ülkelerde yaptığımız camilerin bir benzerini burada da yapsak” der. Bu konuşmayı duyan dönemin Diyanet Müşaviri Mustafa Acar, Addis Ababa’da bir cami yapılmasını kendine görev edinir. Camii, hemen Sheraton otelin altında Addis Ababa’nın en prestijli yerinde yapılacaktır. Bu camii tıpkı Koca Sinan’ın Süleymaniye’yi konuşlandırdığı gibi, bütün Addis Ababa’nın görebileceği yüksek bir yerde olacak ve cami Priştine camisi benzeri bir külliye şeklinde yapılacaktır. Acar çalışmalarını hızlandırır, Etiyopya yönetimini ve Müslümanlarını ikna ederek, arazinin sahibinden arazinin tahsis edilmesini sağlar. Fakat Etiyopya’da iç karışıklıklar ve siyasi kriz baş gösterince, başbakan istifa eder. Yeni Başbakan Abiy Ahmed ise projeye pek sıcak bakmaz ve o zamanlar kendisin en büyük destekçisi olan bir kendisinin araziyi başka bir cami yapılması için tahsis eder.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, Tigrey krizinde, umduğu devletlerden desteğini bulamayınca bu defa yönünü Türkiye’ye çevirir ve Türkiye ile Etiyopya arasında yeniden bir bahar havası başlar. Etiyopyalı Müslümanlar, Türkiye’nin Addis Ababa’ya camii yapması konusunda ısrarlı olup, Meclis-İslami ve diğer Etiyopya kurumlarını ikna etmeye çalışırlar. Etiyopya yönetimi camii yapılması için Afrika Birliği’nin de yakınında bulunan boş ve kıymetli bir araziye onay verir.

MÜSLÜMANLARA ÖZGÜVEN KAZANDIRACAK

Yüzyıldan fazla süredir Müslümanlar suskunluk içindeydi. Abiy Ahmed’in iktidara gelmesi ile bürokraside, siyasette ve eğitimde yer almaya başladılar. Şehre büyük bir caminin yapılması Müslümanların özgüvenini sağlayacaktır. Bu bakımdan Addis Ababa’da yapılacak bir camii mühimdir, ehemmiyetlidir. Üstelik Addis Ababa, sadece Etiyopya’nın değil Afrika’nın da başkenti, Afrika Birliği’nin de merkezidir. Her yıl Afrika ülkelerinden yüzlerce devlet adamı diplomat, gazeteci Afrika ile ilgili kararların alındığı Addis Ababa’da toplanmaktadır.

Müslümanların en büyük camisi Enver camii, işgalci İtalyan güçlerinin mirasıdır. Minaresinde, mermerinde, sütununda binlerce Etiyopyalının kanı vardır. Semerkant ne ise, Üsküp ne ise, Addis Ababa da odur. Türkiye ve Etiyopya arasında 500 yıllık tarihi bir ilişki olup inşa edilecek camii, hem iki ülke arasındaki beraberliği taçlandıracak hem de geçmiş ve bugün arasındaki bağı daim edecektir.

Türkiye-Etiyopya ilişkileri şimdilerde altın çağını yaşıyor diyebiliriz. Artık bu beraberliğin meyvesini alma dönemi gelmiştir. Bu meyve de, şehrin siluetini renklendirecek büyük bir caminin, Türkiye-Etiyopya ortaklığıyla inşasıdır. Osmanlı Devleti sona erdi ama Koca Sinan’ın mirası yıkılmadı. Kim bilir belki Türkiye-Etiyopya ilişkileri bir gün yeniden sekteye uğrayacak fakat iki halkın beraber inşa ettiği cami her daim ayakta kalmaya devam edecek.