HDP'li Demirtaş: Dışarıda olsaydım Meral Hanım'a giderdim

Medyascope’dan Ruşen Çakır’a konuşan Selahattin Demirtaş, 20 Ağustos tarihinde kaleme aldığı “Bir ittifak modeli önerisi” yazısıyla ilgili olarak dışarıya bir tartışma metni sunduğunu ifade etti. Demirtaş, şunları söyledi:

Ben, hapishanedeki siyasetçi bir rehine olarak dışarıya bir tartışma metni sundum sadece. Bunu eksiğiyle, gediğiyle tartışıp geliştirmek, hayata geçirmek dışarıdakilerin işidir. Ben buradan kimse adına karar da veremem pratik siyasete müdahale de edemem. Bunun için pozisyonum da imkanım da yok. Dolayısıyla “nasıl” sorusunun pratikteki cevabını dışarıdaki siyasetçiler bulacak. Ben elimden gelen desteği sunarak kolaylaştırıcı olabilirim ancak.

HDP'nin "Gizli kapaklı ittifak yok" çıkışı sonrası Kılıçdaroğlu'ndan yeni açıklama: Demirtaş'ın içeride olması vicdanları kanatıyor

"Dışarıda olsaydım Meral Hanım’ın kapısını çalardım"

Sözlerine siyasi liderlerin insani ilişkileriyle ilgili konuşarak devam eden eski HDP lideri, şu ifadeleri kullandı:

• Örneğin, siyasi amaçla bir araya gelmeden önce tüm liderler, sırf aile ziyareti kapsamında ve insani ilişki çerçevesinde, bir kahvaltı için herhangi bir liderin evinde buluşarak birbirlerini daha yakından tanımaya, daha iyi anlamaya gayret edebilirler. Mesela ben dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve “Kahvaltıya geldik” derdim.

"Her siyasetçi, demokrasi için yan yana durmak zorundadır"

Demirtaş, Ruşen Çakır’ın “İYİ Parti, DEVA, Gelecek ve Saadet partilerini de potansiyel bileşenler olarak görüyor musunuz?” sorusuna da şöyle yanıt verdi:

Ben muhalefet cephesinde hiçbir ayırım yapılmadan, ön şart ve ön yargılara teslim olunmadan herkesin demokrasi ilkelerinde buluşması gerektiğine inanıyorum. Yoksa bagajı, eleştirel geçmişi olmayan siyasetçi ya da parti var mı ki? Bence tüm siyasetçiler olarak geçmişimize özeleştirel yaklaşarak geleceğe odaklanmamız dışındaki her türlü yol, muhalefete kaybettirir. Yaşanan sorunların büyüklüğünü, yakıcılığını, aciliyetini görerek her siyasetçi, demokrasi için yan yana durmak zorundadır. Bunu yapmayan veya yapamayanları halk da tarih de affetmez.