İBB'nin kurban kesim alanında rezalet: Kasaplar kaçtı, vatandaş kendi kurbanını kendi kesti

İstanbul Başakşehir Kayaşehir’de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait kurban kesim alanında yaşananlar vatandaşları isyan ettiren bir olay yaşandı.

Dün sabahtan itibaren alana gelen bazı vatandaşlar geceyi kurban kesim alanında geçirmesine rağmen kurbanlarının kesimini gerçekleştiremedi.

Alanda bulunan kasaplar kaçınca vatandaşlar ve kurban satışı yapanlar mağdur oldu. Kesilmeyen bekleyen hayvanlar ortada kaldı.

Kendi kurbanlarını kestiler

Numaralandırılarak ayrılan kesim noktalarının bazılarında kesim işlemi deva ederken, bazılarında ise kasaplar ayrılınca vatandaş çareyi kendi kurbanını kendi kesmeye çalışmakta buldu.

Veterinerler hayvanların yenmeyeceğini söylüyor

Kurban kesim noktasında görevlilerin gittiğini belirten Halil Yetiş, "Kurbanımız kesilsin diye bin 250 lira ödedik. 15.00'a randevu verdiler. Şuan saat 04.00 ve hayvanlarımız şuan çürüdü. Veteriner hayvanların yenmeyeceğini söylüyor. Hastalıklı hayvanları şuan çöpe atıyorlar. Paramız çöpe gitti. Karşımızda muhattap olabileceğimiz kimse yok. Burada 4 çadır var. 300 kişi hayvanlarının kesilmesini bekliyor. Hiçbir yetkili yok karşımızda. İçeride çalışan herkes kaçtı gitti. Vatandaşlar kendi kurbanlarını kendisi kesmeye çalışıyor. Onlar kestikten sonra sıra bize gelecek. Bizde kendi hayvanımızı keseceğiz" dedi.

Etler bozulmak üzere

Kurban kesimi için bekleyen başka bir vatandaş ise "Saat 12.30 için randevu verilmiş. Sabah 04.00 olmuş. Hala bekliyoruz. Hayvanımızı kendimiz kestik. Etler bozulmak üzere, kokuyor. Bu mağduriyetimizi kim giderecek?" ifadelerini kullandı.

Kayaşehir'den sonra İBB’nin Alibeyköy’deki kurban kesim merkezinde de kasap olmayınca vatandaşlar ortada kaldı

• Bu kadarına da pes!
• Koronavirüs salgını nedeniyle hijyen kurallarının öncelikli olduğu bu bayramda kesim alanında bulunan manzara ise bu kadarına da pes dedirtti. Kesilen hayvanlara ait deri ve sakatatların alınmadığı kesim alanlarında vatandaşlar pis ortamda kesim yapmak zorunda kaldı.

İmamoğlu duysun bunu

Yaşananlara isyan eden vatandaşlar, yetkili bir kişiyle muhatap olamadıklarını belirttiler. Kurbanını kesmesi gereken kasabın kaçtığını ve kurbanını kendisinin kesmek zorunda kaldığını belirten Mehmet Keskin, “Çaresiz kaldık geldik kasaplar kaçmış. Burası bomboş, ne yapalım mecbur kaldık kendi kurbanımızı kendimiz kestik. Parasını ödemiştik, bize paramızı geri verdiler. Ne yaparsanız yapın alın hayvanınızı götürün dedi, ben de vurdum bıçağı kopardım. Lafla olmaz ’her şey iyi olacak’ dedi. Böyle mi iyi olacak, İmamoğlu duysun bunu. Elimi yaraladım, kolumu kestim ben burada” diye konuştu.

İBB haksız yere işten çıkarmıştı: Mahkeme işe iade ve tazminat kararı verdi

Ne bir yetkili var ne de bir kasap var

Hayvanlarını satmasına rağmen kesim gerçekleşmediği için evine gidemediğini belirten bir kurban satıcısı, “Ne bir yetkili var ne de bir kasap var, hepsi bırakıp kaçtı. Evimize gideceğiz gidemiyoruz. İnsanlar gergin zaten burada, insanların mağduriyetini dile getirmekten sesimiz kısıldı. Adam burada hem parayı vermiş hem de kurbanını kendisi kesiyor. Dışarıdan kasap getiriyoruz 2 bin TL para istiyor, bu adam zaten bin 250 TL buraya para verdi, kurbanını 3 bin 250 TL’ye mi kesecek” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun dili sürçtü: Aklım İstanbul'da ne yapayım

Kurbanını kestirmek için iki gündür bekliyor

Kurban kesimi için kendisine bayramın birinci günü öğleden sonraya randevu verildiğini belirten Mahmut Pekdemir, “Dün bize saat 15.30’a randevu verdiler ama kurbanımızı kesemedik. Akşam eve gittik, sabah gelin dediler, sabaha geldik ama şu an kurbana sahip çıkacak bir tane adam yok. Yetkili yok, sahip çıkan yok. Kurbanımı burada kestiremiyorum. Şimdi bir tane kasap bulmaya çalışıyorum ki kurbanımı kestireyim. Böyle rezillik olur mu? Biz burada kurban ibadetimizi yapıyoruz ama bu kalmadı burada“ ifadelerini kullandı.

İBB Fazilet Durağı skandalının faturasını ona kesmişti: İşten çıkarılan otobüs şoförü konuştu

Ayasofya'nın ibadete açılması Ekrem İmamoğlu'na soruldu: Dünyanın çeşitli yerlerindeki camilerimiz bu kararla riskli bir duruma düşmüş müdür?