UNESCO’nun “Başvurun, dünya miras listesine alalım” diye yıllardır beklediği tek yapı olan Kapalıçarşı’nın restorasyon çalışmalarının birinci yılı doldu. Fatih döneminde yapılan çarşının uzun aradan sonra geçirdiği onarımda 5 ve 6. yüzyıl erken Bizans dönemine ilişkin sütün başları ve kemerler bulundu. Bu bulgularla çarşının en eski tarihine ulaşılmış oldu. Yapılan belgelemede, sıva altlarında bulunan taş kemerler, türlerinin nadide örneklerinden. Dünya üzerinde kaynağı olmayan bu materyaller, tek tek temizleniyor. Bu yapılar arasında sütun başları, sütun gövdeleri ve kemerler bulunuyor. Halıcılar Caddesi’ndeki çalışmalar sonrası ortaya çıkacak olan eserler, çarşıya özgün ruhunu yeniden kazandıracak.
KÜLTÜR VARLIĞI BİLİNCİMİZ GELİŞECEK
Raspa çalışmalarında ilginç durumlarla karşılaştıklarını söyleyen Öğr. Gör. Hayri Fehmi Yılmaz, “Şu ana kadar en eski kalıntılar, 5. ve 6. yüzyıl dolaylarına tarifleniyor. Çoğu erken Bizans dönemine ait mimari parçalar. Çarşı içinde mahzen ve sarnıç gibi kalıntılar da var. Antik Byzantion Nekropolü’yle bağlantılı olabilecek mezar taşları da çıkıyor. Dökülen yerlerden görüyoruz ki, onlarca yapıyı dolaşmış, Mısır, Yunanistan, Çanakkale ve Akdeniz dünyasından gelen renkli malzemeler var” dedi.
Film çekimleri nedeniyle oldukça yıpranan Kapalıçarşı’nın çatısı da büyük bir tadilattan geçti. Onarım sonrası çatıya ziyaretçi alınmaması planlanıyor. Çalışmaların 2022 yılının haziran ayında tamamlanması bekleniyor.
UNESCO’nun beklediği tek eser
Kapalıçarşı Bilim Kurulu üyesi, Yüksek Mimar İhsan Sarı, çalışmalarda elde edilen eserlerin sunulacağı bir müze çalışmasının planlandığını duyurdu.
UNESCO’nun Kapalıçarşı planını anlatan Sarı, “Saraybosna eski Belediye Başkanı Semiha Borovac yıllar önce, UNESCO ile aralarında geçen konuşmayı, ‘Türkiye’den bir eserin başvurusunu bekliyorlardı. Hangi eser diye sorduğumuzda dediler ki, İstanbul’da Kapalıçarşı var, onu bekliyoruz. O bize başvursun dünya miras alanına alacağız’ diye aktarmıştı. Başvurusu beklenen tek eser Kapalıçarşı” dedi.