Görmediğimiz bir tehlikeyi görünür kılmak derdindeyiz

Milano merkezli tasarım stüdyosu 2050+ tarafından tasarlanan, hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına alan “Havaya Dair” sergisi küresel çevre politikalarını ve teknolojiyi bambaşka formatlarda ele alıyor. Aciliyet gösteren konulara önem verdiklerinden bahseden Salt Genel Müdürü Deniz Ova, “Havaya Dair sergisi, işitsel ve görsel bir çalışma ile görmediğimiz bir tehlikeyi görünür kılmak derdinde” diyor.

Havaya Dair sergisi

Salt’ın, kurucusu Garanti BBVA’nın desteğiyle gerçekleştirilen yeni sergisi “Havaya Dair”, geçtiğimiz günlerde Salt Beyoğlu’nda sanatseverlerle buluştu. Milano merkezli disiplinlerararası tasarım stüdyosu 2050+ tarafından hazırlanan sergi, hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına alıyor.

Kirlilik verileri İstanbul semalarından

Sergide, ziyaretçileri havanın maddeselliğiyle ilişki kurmaya teşvik eden bir dizi müdahale yer alıyor: Azot dioksit, ozon, karbon dioksit, partikül madde, kükürt dioksit dâhil olmak üzere havanın kimyasal bileşimini ortaya çıkaran ve her biri farklı zehirlilik derecelerine karşılık gelen bir renkle tasvir edilmiş; organik maddeleri kateden toz parçacıklarından İstanbul semalarına zehirliliğin farklı ölçeklerdeki yaygınlığını gösteren veri ve görüntülerin işlendiği perdeler, havadaki bu maddelerin etkileşiminin tetiklediği kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan koşulları duyumsanabilir kılan bir ses enstalasyonu ile İstanbul’un gökyüzünün, genellikle hareketsiz ve üç boyutlu nesneleri kaydetmek için kullanılan fotogrametri tekniğiyle hazırlanmış bir animasyonu. Böylece, yeryüzünü çevreleyen gaz hâlindeki görünmez maddelerin belgelenip cisimleştirilmesi amaçlanıyor.

Kent üzerine bir fikir geliştirmeye davet

Aciliyet gösteren konulara sergi ve programlarıyla yer verdiklerini anlatan Salt Genel Müdürü Deniz Ova, çevre konusunda farkındalık yaratmayı ve bu konuları farklı perspektiflerden anlatarak daha anlaşılır kılmayı hedeflediklerini belirtiyor. Ova, “Havaya Dair sergisi, işitsel ve görsel bir çalışma ile görmediğimiz bir tehlikeyi görünür kılmak derdinde. Tabii bu seyircilerimize ve ziyaretçilerimize aslında bir öneri, yeni bir okuma olarak sunuluyor. Aynı zamanda sergi süresi boyunca 2. katta bir video programı yer alacak. Her ay video programının değişeceğini söyleyebilirim. Burada da havaya ve çevre konularına dair anlatımlar yer alacak” diyor. Salt’ın kent üzerine farklı araştırmalarda yer aldığının altını çizen Ova, “Kente bakarken aslında en çok önümüze çıkan konu, hava kirliliği oldu. Bunun muhakkak çalışılması gerektiğini, nasıl gizli bir tehlike olduğunu, bu farkındalığı nasıl yaratabileceğimizi düşünürken Havaya Dair projesi gelişti” açıklamasını yapıyor. “Sular, Rüzgarlar, Araziler Arasında” adlı gösterim programının eşlik ettiği sergi, 18 Ağustos’a kadar Salt Beyoğlu’ndaki Forum alanında ziyaret edilebilir.

Çevre politikalarını ve teknolojiyi farklı formatlarda inceliyoruz

2050+’nın Milano merkezli bir tasarım stüdyosu olduğunu söyleyen 2050+ ekibinden Ippolito Pestellini Laparelli, farklı disiplinlerden sanatçıların tasarım stüdyosu bünyesinde yer aldığını söylüyor. Konuları farklı formatlarda inceleyebilen mimar, film yapımcısı, yazar ve küratörlerin yer aldığı bir ekip olduklarını ifade eden Laparelli, “Küresel çevre politikalarını ve teknolojiyi farklı formatlarda inceliyoruz. Bu işe bu yüzden ilgi duyuyoruz. Sergideki sonsuzluk enstalasyonu dijital ortamda sergileniyor. Bizim mimarlık fikrimiz biraz masraflı ve biz kendimize fiziksel uygulayıcılar diyoruz” açıklamasında bulunuyor.

HAYAT
İstanbul albümü satışta