Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve GODIVA Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Büyükelçi Prof. Dr. Hasan Doğan'ın "Osmanlı Devleti’nin Son Döneminde Çalışma İlişkileri ve Çalışan Hakları" isimli eserinden yola çıkarak, Osmanlı'daki çalışma ahlakı ve sosyal yapıyı değerlendirdi.
Büyükelçi, Prof. Dr. Hasan Doğan’ın Osmanlı Devleti’nin Son Dönemlerinde Çalışma İlişkileri ve Çalışan Hakları eserinde İslam hukukunda işçinin ücretinin, sözleşmede şartların belli, tarafların rızasının olması gibi konuları işliyor. Hz. Peygamberin (SAV): İşçi çalıştıran ücretini bildirsin ve alın teri kurumadan versin, buyruğuna uymak gerekir. Bunlar bizde çalışan hakları düzenlemelerinin düşünsel dayanağıdır. Çalışma hayatının işleyişi, idarenin yaklaşımı ve dönemin üretim alışkanlıklarına dayanır. Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e şehirleşme, üretim biçimlerinin değişmesi ve Avrupa’daki gelişmelerin tesiri, çalışma hayatında mesai, izin gibi uygulamaları belirlemiştir.
Osmanlı'da çalışma hayatı
Eserde arşivlerde Maden kanunnameleri, Amele Nizamnameleri, Dilaver Paşa Nizamnamesi ve Polis Nizamnamesi gibi metinlerde iş güvenliği, disiplin hükümleri, ücret güvencesi ve çalışma koşullarıyla ilgili ayrıntılar görüyoruz. Kitapta II. Meşrutiyet yıllarında memur ve işçi maaşlarına ilişkin talepler, hayat pahalılığı nedeniyle yapılan iyileştirme girişimleri, savaş dönemindeki ödeme güçlükleri ele alınıyor. Dönemin tarifi demiryolu, matbaa, tütün ve liman işçilerinin toplu hareketleri, grevler ve örgütlenmeler üzerinden dönemin sosyal yapısını tarif ediyor. Kitapta1909 Ta‘tîli Eşgāl Kanunu, yaz ve kış dönemleri, Ramazan ayına özgü mesai ve öğretmenlerin yıllık izin hakları ayrıntılı inceleniyor. Arşivden yararlanarak çalışma hukukunun yanında sosyal örgütlenme, mahalle hayatı ve mesleki dayanışma anlatılıyor. Osmanlı’da güçlü olan aile, hane ve mahalle ilişkileri çalışanlar için bir güvenlik ağı işlevi görüyormuş. Ahilik geleneği gibi yapılar bana tartışmaların o dönemde geniş bir toplumsal zemine yayıldığını düşündürdü. Usta ile çırak ilişkisinin güven ve sorumluluk üzerine kurulması, meslek içi dayanışmanın korunması ve işin ahlaki boyutunun gözetilmesi, üretime sadece ekonomik değil, sosyal bir boyut kazandırmış.