Mustafa Kutlu’nun 75 yıllık hayatında yaşanmışlıklarını, yayın hayatına girişini ve yazarlık serüvenini belgeleyen Üç Konuşma İki Albüm kitabı Dergah Yayınları’ndan çıktı. 3 röportaj ve 2 albümden oluşan kitaptaki albümlerden biri ilk mektep günlerinden itibaren artarak devam eden ilgisiyle son yıllarda çizdiği resimlerden oluşuyor.
Hayatının önemli kesitlerinden oluşan 2. albümdeki fotoğraflar ise Kutlu’nun biyografisini süslüyor. Kendisi kaleme aldığı biyografisinde, Erzincan’da dünyaya gelmesinden, yazarlık hayatına ve İstanbul’a uzanan yolu detaylıca anlatıyor.
İlk tayin yeri Tunceli Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak görev aldığını belirten yazar, göreve başlar başlamaz önce kilitli olan okul kütüphanesini açarak çeşitli yayınevlerinden kitaplar getirdiğini söylüyor. Kutlu, “Spor Salonu damından akmış ve parkeler patlamıştı. Tamir ettirip, bir basket takımı ve ardından bir de futbol takımı kurulmasına öncülük ettim. Salonun sahnesinde Orhan Kemal’in 72. Koğuş adlı eserini oynadık” diyerek yeni mezun bir öğretmenin ufkunun çok ötesinde ortaya koyduğu işleri anlatıyor.
Yazılarından önce resmi basıldı
- “Fikir ve Sanatta Hareket” dergisini çıkaran Ezel Erverdi’yle 54 yıllık dostluğunun başlangıç hikayesinden de söz eden yazar, Hareket dergisinin 28. sayısının kapağında ilk önce Kutlu’nun çizdiği bir resim, 29. sayıda ise ilk hikayesi ‘O’ yayınlanıyor. Kutlu, “Artık ‘Hareket’ ailesine katılmıştım” diyerek anlatıyor bunu. 1972 yılında tayini İstanbul’a çıkan yazarın içinde Hareket, Dergah, Yeni Şafak olan macerası da başlamış oldu.
Yeni şafak kurulurken
Kurulduğu günden beri Yeni Şafakta yazan üç yazardan biri olan Mustafa Kutlu, biyografisinde gazetenin kuruluş hikayesine de yer verdi. Mustafa Özel, İsmail Kara ve İsmet Özel’le birlikte poz verdiği 1996 tarihli fotoğrafı paylaştığı sayfada, o fotoğrafın hikayesini şu ifadelerle anlattı: “Yeni Şafak gazetesi geniş bir yazar kadrosu ile yayın hayatına atıldı (1995). İsmail Kara ile beraber biz de yazmaya başladık. Bir yıl sonra köşe yazarlarının fotoğrafları çekilecek diye Sinan Çetin’in stüdyosuna gittik (1996). Yukarıdaki resim orada çekildi. Bu fotoğrafın hikayesini İsmail Kara yazacak.”
Erenler’e sıkça uğrardık
- Kutlu’nun kaleme aldığı esenlik bildirisiyle başlayan kitabın ‘Üç Konuşma’ bölümü yazarla yapılan üç söyleşiye yer veriyor. İlki “Kişisel Olanı Anlatırken Dahi Toplumsal Yarayı Görmek İsterim” başlığıyla 2001 yılında yayınlanan Fatma Barbarosoğlu imzalı bir röportaj. İkincisi Feridun Andaç’ın “Mustafa Kutlu ile Dünden Bugüne” başlıklı hayatından kesitler aktardığı 2002 yılında yayınlanan söyleşi. Sonuncusu ise İlyas Dirin’in “Mustafa Kutlu ile Öykücülüğü Üzerine” başlıklı 1999 yılında yayınlanan geniş bir röportaj.
Dirin’in “Peki Mustafa Kutlu nasıl çalışır, nasıl yazar?” sorusuna Yazarlar Birliği’nden Derviş Aile Çay Bahçesi’ne çeşitli mekanları sayan Kutlu, “Bir ara Erenler’e sıkça uğrardık. O yetmiş seksen kişilik kalabalıktan kaynaklanan o uğultular bana ninni gibi geliyordu. Yalnız böyle yerlerde tanıdık birisi rastlarsa onunla ilgilenmek icap ediyor” diyerek yazı yazdığı mekanları birer birer anlatıyor.
Dergah Yayınları’nın Mustafa Kutlu’nun 75 yaşına armağan olarak yayınladığı bu eser sayısız kitap yazan ve nesillere yön veren bir yazarın hayatını günümüze taşıyor.
Mustafa Kutlu: İstanbul’u tanımak kendimizi tanımaktır