Ve İstanbul Mushafı tamamlandı

10 ciltlik Mushaf’ın son cildine önceki gece sahura kadar devam eden çalışmayla son şekli verildi. Asr-ı Saadet’ten günümüze tüm yazı ve süsleme ekollerinin temsil edildiği Mushaf önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim edilecek.

Sevda Dursun Yeni Şafak
Hüseyin Kutlu.

İslam medeniyetinin estetik birikimini ortaya koyan Hattat Hüseyin Kutlu ve 66 kişilik ekibi tarafından hazırlanan “İstanbul Mushafı” tamamlandı. Geçtiğimiz akşam Bilim Kültür ve Sanat Derneğinde (BİKSAD) tanıtımı yapılan mushaf, Asr-ı Saadet’ten bugüne İslam tarihi ve İslam coğrafyasını merkeze alarak hazırlandı. İslam medeniyetinin 15 asırlık seyrine "Mushaf Sanatları Tarihi" yönünden bakmayı amaçlayan çalışma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teklif ve himayeleri ile gerçekleştirildi. Ebadı 365'e 559 milimetre olan ve tamamı 850 sayfadan oluşan el yazma orijinal altın nüsha eser, ilim adamlarına ve İslam medeniyetlerine verdiği desteklerden dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim edilecek.

Kâğıdından mürekkebine, cildinden zerendud özel baskısına kadar bu görkemli eserin ortaya çıkması için ne lazımsa Hattat Kutlu ve ekibi tarafından üretildi. Dünyanın dört bir tarafından getirtilen kâğıtlar eskitmeye koyulunca 100 sene dayanabildiği için 5 yüz sene dayanacak kâğıt yapmak ve hamuruna ümmet duası katmak için müthiş bir çaba sarf edildi. İş ciltlemeye gelince, esere layık bir cilt için mücellithane kuruldu. Ardından tıpkı basımı için bazı makineler dönüştürülerek el yapımı kâğıtlara baskı yapıldı. Derken 3 senede bitereceklerini vaad ettikleri eseri 8 yılda tamamladıklarını söyleyen Kutlu, hamuruna kattığı duasını şu şekilde dillendirdi:

“Çalışmaya ayrı bir ruhaniyet katsın diye Mekke’den, Medine’den, Kudüs’ten, Semerkant’tan, Buhara’dan yani İslam diyarının mukaddes bilinen makamlarından dut, gül, zeytin dalları vesaire getirilerek Mushaf’ın hamuruna karıştırıldı. Yani bu farklı bitkilerin, ağaç dallarının bir araya gelip Mushaf’a hamur olması gibi, ümmetin bir araya gelip güç oluşturması için fiili bir duadır bu. Ayrıca zemzem, Eyüp Sultan Hazretleri’nin kuyusundan alınmış su, İbrahim Aleyhisselam’ın doğduğu mağaradan su, Nil nehrinden Peygamber Efendimizin mübarek saçlarını yıkadığı suyun çoğaltılmışından da boyalara katıldı.”

Sekiz yıllık maceranın tamamını anlatmanın çok zor olduğunu belirten Hüseyin Kutlu, çalışmanın belgeseli yapılıp, her sayfasını anlatan kitabının da çıkacağını sözlerine ekledi.

ZAMAN ZAMAN AĞLADIK

İftar sofralarına konuk olduğumuz BİKSAD’da mushafın son cildi üzerinde çalışmalar devam ediyordu. Müzehhiphaneyi gezdiren eserin sanat danışmanı Şehnaz Biçer, 10. cildin son rötuşlarının yapıldığını, sahura kadar çalışmanın tamamlanacağını belirtti. Müzehhibelerden biri süslemelerin en ince detaylarında eksik olup olmadığını kontrol ediyor, diğerleri bazı sayfaların eksik kurtları veya kontörlerini tamamlıyordu. Sekiz yıl boyunca düzenli olarak nakkaşhaneye gelen 8 kişilik uygulama ekibi, son kontrollerde çok mutlu ama süreç içerisinde zor günlerden geçtiklerini belirtti. Çok geceler burada sabahladıklarını söyleyen Ayşe Cömert, “Zaman zaman ağladık, hatta çokça ağladık. Bazen yorgunluktan, bazen yetişmiyor diye ağlıyoruz. Ama tabii ki severek yaptık” diye anlattı.

PEYGAMBERİN HIRKA DESENİYLE AÇILIYOR

Şehnaz Biçer ise yolda giderken çok tecrübe kazanıldığını, bu tecrübeyle nakkaşhane geleneğini de canlandırdıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Nakkaşhane geleneği baskıya geçilip yazma eserler geride kalınca son bulmuştu. Burada gördüğünüz modern bir nakkaşhane, çünkü teknolojiden de yararlandık, geleneğimize ait olan el yapımı kâğıt ve toprak boya da kullandık. Mushaf’ın ilk cildi Hırka-i Şerif Camisi’ndeki Peygamber Efendimizin hırka deseniyle açılıyor, son ciltte de son sayfa Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Şerif’in bulunduğu mekanın çinilerinden esinlenerek yapıldı.”

15 ASIR 10 CİLTTE TEMSİL EDİLDİ

Sekiz yılda tamamlanan ve 10 cilt olarak hazırlanan projede, 1. cilt Asr-ı Saadet’ten başlayarak, Emevi, Abbasi, Büyük Selçuklu, Gazneli, Anadolu Selçuklu, 1. dönem Anadolu Beylikleri ve Eyyubi, 2. cilt Memluk, 3. cilt Endülüs ve Mağrib, 4. cilt İlhanlı, 5. cilt Akkoyunlu ve Karakoyunlu Türkmen, 6. cilt Timur dönemi, 7. cilt Delhi Sultanlığı ve Babürlü, 8. cilt Safevi, 9. cilt 2. dönem Anadolu Beylikleri ve 16. yüzyıla kadar Osmanlı, 10. cilt ise 16. yüzyıldan günümüze kadar uzanan ekoller ve üsluplar özü itibariyle temsil edildi.

SEKİZ YÜZ BİN YUMURTA AKI KULLANILDI

Mushaf’ın kâğıtlarının yapımında 200 tabaka kâğıt için toplamda 800 bin organik yumurtanın akı kullanıldı. Yapılan kâğıtların aharlanması için de benzeri olmayan bir aharlama makinası icat edildi. İstanbul Nakkaşhanesi'nde bin adet özel tıpkı basımı da yapılan Mushaf'ın ölçüleri orijinaliyle aynı olarak hazırlandı. Toplam 10 cilt olan eserde, her cildin dış kapak, iç kapak, zahriye ve serlevhası dönem özelliğini taşıyan farklı şekillerde tasarlandı. Kufi, maşrık kufisi, tezyini kufi, kayrevan kufisi, mağribi, muhakkak, reyhani, sülüs, nesih, ta'lik ve icaze olmak üzere 11 farklı hat çeşidi kullanılan eserde, yine her biri farklı olmak üzere 62 adet sayfa tasarımı yapıldı. İslam sanatlarına katkı sunmayı amaçlayan eserin 59'a 45 milimetre ebadında aharlı el yapımı kâğıtlara aynı baskı tekniğiyle tek cilt halinde de herkesle buluşması adına hazırlanacak.


36 yıl sonra aynı sette

Yapay Zeka yazıtları çözüyor eserleri dijitalleştiriyor

Birikim olmadan yenilik tutmaz