Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Servet Kayhan, yeni tip Koronavirüs salgınında vaka sayısının yeniden artışa geçmesini değerlendirdi. Prof. Dr. Kayhan, 2019 yılının son haftalarında yeni tanımlanan bir Koronavirüs olan Covid-19’un, bundan önceki SARS ve MERS virüsleri gibi mutasyona uğrayıp etkisini kaybetmediğini vurguladı. Geride kalan 6 ay boyunca dünyada salgına yol açan Covid-19’un halen aktif olarak yayılmaya devam ettiğini anlatan Kayhan, “Dünyada yaklaşık 10 milyon kişi enfekte oldu, yaklaşık 500 bin kişi öldü. Ülkemizde 200 bin civarında vaka ve 5 bin 115 ölüm var” diye konuştu.
Sıkı önlem vakaları bitirir
1 Haziran’dan itibaren kontrollü normal hayata geçilince vaka sayılarının yeniden artış trendine girdiğini kaydeden Prof. Dr. Servet Kayhan şöyle devam etti: “Virüsün yaklaşık 1 hafta - 10 gün arasında değişen bir kuluçka dönemi var. Dolayısıyla bugün gördüğümüz vakalar bir hafta önceki bulaşmaların tezahürü. Biz aslında çok sıkı önlemlerle iki haftalık bir süreç uygulamış olsak yeni bir vaka belki görmeyeceğiz. Ama maalesef hâlâ günlük yeni vakalar görüyoruz.”
Aşı bulunsa bile üretime geçmesi zaman alır
Virüsün tamamen kaybolması için aşı geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Servet Kayhan, “Yapılan aşı çalışmaları var ama henüz uygulamaya dönük en az 3-6 aylık bir süreye daha ihtiyaç var. Çünkü hayvan ve insan deneylerinin yapılması gerekiyor. Ayrıca aşı bulunsa bile tüm dünyaya yetecek aşı üretimi için de zamana ihtiyaç olacak” diye konuştu.
Sonbahar dönemine dikkat
Koronavirüs vaka sayısındaki artışların ekonomik kaygılar nedeniyle kontrollü sosyal yaşama geçilmesinden kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Servet Kayhan, sonbahar dönemi için hem vatandaşları hem yetkilileri uyardı: “Sonbahar döneminde influenza salgınları bekleniyor. Bu dönemde ortaya çıkacak yeni Koronavirüs salgınları yeniden gündemimizi meşgul edebilir. Burada toplumun bağışıklık kazanması diye bir şey söz konusu değil. Örneğin 200 bin kişi geçirdi diyoruz. Ne kadar süreceğini bilmiyoruz. 9 ay sonra antikor düzeyleri hala pozitif kalacak mı, bilemiyoruz. Küçük mutasyonlar geçirerek yeni salgınlara ya da epidemilere yol açacak mı, bilmiyoruz. Süreçleri öngöremediğimize göre bu konuda koruyucu önlemleri mutlaka devam ettirmemiz, kendimizi korumamız gerekiyor.”