|

Kudüs'e BAE işgali: Türkiye’nin irtibatını kesmek istiyorlar

İsrail, bölgeye nüfuz aracı olarak kullandığı BAE’ye işgal altındaki Kudüs’te kutsal mekanlar ve özellikle El Aksa Camii’ne gözetim rolünü vermeye hazırlanıyor. BAE’li birçok isim kutsal şehirde gayrimenkul satın alma yarışına girdi. Oteller de BAE’liler tarafından kontrol edilecek. İsrailli haham Rafi Peretz bu çerçevede BAE’den Kudüs’e binlerce turist getirme planı olduğunu duyurmuştu. Hedef İsrail’in Kudüs’teki Türkiye etkisini azaltmak. Kudüs araştırmacısı Ziyad İbhis, “İsrail, Kudüs’te Türk ve Katar nüfuzuyla savaşmayı amaçlıyor” yorumunu yaptı.

Hatice Saka
00:00 - 29/12/2020 Salı
Güncelleme: 20:37 - 28/12/2020 Pazartesi
Yeni Şafak
Kudüs
Kudüs

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ihanet anlaşmasına imza attığı İsrail’in Kudüs’teki etkisini artırmasının yolunu açacak. Kudüs’teki bu yeni girişimler, İsrailli Haham Rafi Peretz’in BAE’den Kudüs’e binlerce turist getirme planını duyurmasının ardından geldi. İsrail’in sözde “başkenti” olarak şehrin statüsünü pekiştirmek için atılan bu adımlarla, turistik tesisler ve kutsal mekanlar BAE’nin temsilciler tarafından kontrol edilecek. İsrail yönetiminin BAE’ye Kudüslüler arasında yükselen Türk etkisini zayıflatan bir pozisyon vermek istediğine dikkat çekiliyor. Kudüs’teki Türk projeleri hayırseverlik için hayata geçmesine rağmen, İsrail Türk varlığını istemiyor. Kudüs’teki Türk girişimleri engellenmeye çalışılıyor ve kutsal yerlerde ibadet etmelerine kısıtlamalar getiriliyor.

GAYRİMENKUL İŞİNE GİRDİ

Normalleşme anlaşmasının duyurulmasından bu yana Birleşik Arap Emirlikleri birçok Filistinli iş adamı ile temasa geçti. Ticari çıkarlarını, emlak işlerini yönetmek ve Eski Şehir’in eteklerinde gayrimenkul inşaatını finanse etmek için ortaklık kurmaları karşılığında birikmiş vergi borçlarını ödemeyi teklif etti. Eski Şehir’de gayrimenkul satın almak için para pompalamaya başladı.


YAHUDİLER’E İBADET İZNİ

Öte yandan Kudüs Araştırmalar Merkezi, BAE’nin El Aksa Camii’ndeki statükoyu değiştirmeye onayını ilk kez ortaya çıkardı. Buna göre, Yahudilerin Haram-i Şerif’te ibadet etmelerine izin verilirken, Müslümanların tüm Haram-ı Şerif’e değil sadece camiye kısıtlı erişim hakkı verildi. Bu karar Ürdün ve Filistin Vakıf Dairesi’nin endişesini ve korkusunu artırdı. Böylece BAE’nın El Aksa içinde yeni bir rol verilecek.

HALK İZİN VERMEYECEKTİR

Kudüs meseleleri araştırmacısı Ziyad İbhis, el-Vatan haber sitesine yaptığı açıklamada Kudüs kentindeki BAE etkisinin İsrail ile normalleşme anlaşmasının açıklanmasının ardından yükseldiğini belirtti ve ekledi: “Resmi ve yarı resmi kaynaklara göre İsrail partileri ve çevreleri Kudüs’te Türk ve Katar nüfuzuyla savaşmayı amaçlıyor. Bu sebeple BAE’nın önü açılıyor. BAE, işgal polisinin güvenliği eşliğinde El Aksa Camii’ne heyet gönderebiliyor. Filistinliler, Aksa’nın kutsallığına saldırmalarına izin vermeyecektir. Dolayısıyla bu ziyaretler Kudüs halkı tarafından reddedilecektir.”

KUDÜS’E DEĞİL TEL AVİV’E GİDERLER

Kudüs Araştırma Merkezi’ndeki yetkililer ise İsrail’in planının başarılı olmayacağını dile getirdi. Körfez ülkelerinden, hedefledikleri rakamlarda turist gelmeyeceğinin altını çizdiler, “BAE yetkilileri onları zorla Kudüs’ü ziyaret etmeye zorlamadıkça, çoğu turizm ve eğlence için Tel Aviv’e gidecek” ifadelerini kullandılar.


UNRWA’ya sabotaj

Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ikilisinin, Filistinli mültecilerin topraklarına geri dönüş hakkını tamamen sonlandırmak için de harekete geçtiği belirtildi. Fransız Le Monde gazetesinin haberine göre BAE yönetimi, uzun zamandır İsrail’in isteği olan Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun (UNRWA) ortadan kaldırmaya dönük adım atmaya hazırlanıyor. Le Monde’ye göre bu süreç, Ağustos ayında İsrail ve BAE’nin iki ülke arasında normalleşmeyi açıklamasından bu yana devam ediyor. Rapora göre Emirlik yetkilileri, UNRWA’yı mülteci sorununun çözümüne şart koşmadan kademeli olarak ortadan kaldırma planını değerlendiriyorlar. Bu, BAE’nin 2018 ve 2019 yıllarında Katar ve Suudi Arabistan ile birlikte UNRWA’nın ABD Başkanı Donald Trump’ın teşkilata verdiği fonları kesmesinin ardından dengelemek için yardımda bulunan önemli bir fon sağlayıcısı olmasına rağmen palnlanıyor. Planı yorumlayan Le Monde muhabiri Benjamin Barthe, “Bu yolla Abu Dabi yönetimi, uzun zamandır İsrail’in talebi olan, “Teşkilatın 1948’de topraklarından olan Filistinli mültecilerin topraklarına dönüş umudunu ayakta tutttuğu ve barışı engellediğini” iddia eden İsrail’in talebini yerine getirmiş olacak.

#BAE
#Kudüs
#Türkiye
3 yıl önce