Emperyalist güçler İkinci Dünya Savaşı’na kadar tüm kirli işlerinde ulusları kullandılar. Osmanlı’nın son döneminde kullanılan Ermeniler, Yunanlılar çarpıcı örneklerden. Ancak küresel akıl bu yöntemden sonuç alamayacağını anladığından İkinci Dünya Savaşı’ndan itibaren toplumların yerine terör örgütlerini kullanmaya karar verdi. Zira milyarlarca dolar harcanmasına rağmen kullandığı uluslar üzerinden hedefe ulaşmayı başaramadılar. Üst akıl bu kısır döngüyü kırmanın yolunu terörde buldu ve mevcut birçok terör örgütünü kurdu ve yönetti.
Küresel aklın hedefi, terör eylemleri üzerinden toplumlarda oluşan korkuyu yönetmektir. Buradaki amaç kitlesel eylemlerle, kitlesel sonuçlar almaktır. Uygulanan bu taktikle Ortadoğu’da çok ciddi sonuçlar elde edilmiştir. Ancak devletlerin bu konuda bilinçlenerek güvenlik boşluklarını kapatması, terör örgütlerinin hareket alanlarını daraltmış ve işlerini zorlaştırmıştır. Üst akıl bu handikabı aşmak için stratejik değişikliğe gitmiş, “bireysel eylemlerle kitlesel sonuç almak” yöntemini devreye sokmuştur. İşte bu noktada çocuk teröristler devreye girmiştir.
NEDEN ÇOCUK TERÖRİSTLER?
Terör örgütlerinin sözde bir kuruluş amacı ve bu amaca göre belirlediği yol haritası vardır. Bu yoldaki başarısızlıklar örgüt içerisinde ciddi sıkıntılar yaratır ve bu sıkıntılar önlem alınmadığı takdirde örgütü bitirme noktasına getirir. Bu anlamda PKK ve DEAŞ çok ciddi kaos içindedirler. Art arda alınan mağlubiyetler örgütleri dağılma sürecine getirmiştir. Fakat daha büyük sıkıntı insan kaynağı konusunda yaşanıyor. Bugün PKK ve DEAŞ bu konuda tıkanmış durumda. Her iki örgüt bu konudaki tıkanıklığı aşmanın yolunu çocuk terörist devşirmekte bulmuşlardır.
Türkiye, Endonezya, Suriye, Irak, Ürdün, Yemen, Lübnan, Sudan gibi Müslüman ülkelerden, yaşları 10 ila 16 arasında değişen çocuklar cinsiyet ayırımı yapılmaksızın çeşitli yollarla terör örgütlerinin bünyesine alınıyorlar. Sayıları binlerle ifade edilen bu aşağılık tedarik için muhtelif yol ve yöntemler kullanılıyor. Zorla alıkonulan veya ailesinden tehdit, şantaj, ikna yoluyla koparılan ya da istikbal ve para vaadiyle kandırılan çocuklar örgütlerin eleman kaynağı olmuş durumdalar.
Örgüte ait militan yetiştirme merkezlerine götürülen körpe beyinler saptırılmış dini ve siyasi eğitimler sonucu “yaşayan ölü” konumuna getirilmekteler. Çocuk terörist yönteminin ateşli uygulayıcısı DEAŞ, eylemlerde kullanmak üzere 2014 yılında çocuk okulları açtı. Irak’ta Musul, Suriye’de ise Rakka’da açılan bu okullar dünyada bir ilk olmuştur. Okullarda amaç; emirlere koşulsuz itaat edecek, gerektiğinde canlı bomba olmayı kabul edecek çocuk teröristler yetiştirmektir. Bu konuda iş öyle bir noktaya geldi ki PKK kaçırdığı çocukları para karşılığında DEAŞ’a satmaya başladı.
NASIL KANDIRILIYORLAR?
Çocuk teröristler genelde canlı bomba, sabotaj ve istihbarat konularında kullanılıyorlar. Bunlar içinde en yaygın olanı canlı bombalar. Çünkü bu konuda en kolay kandırılacak çocuklardır. Örgüt çocukların yeşeren dini duygularını ve körpecik beyinlerini öylesine acımasızca yıkamaktadır ki, eğitimin sonunda çocuklar intihar edeceği güne bir an önce kavuşmak için dualar etmektedir. İşte beyin yıkamada kullanılan sloganlardan birkaçı;
“Canlı bomba olmayı kabul edersen bu fani dünyayı terk edip cennette olacaksın, hem de Peygamber’e komşu olacaksın.”
“Peygamber kucağını açmış seni bekliyor, orada sonsuz nimetlere kavuşacaksın!”
“İslamiyet’in zaferi seninle gelecek”
Kandırılan çocuklar canlı bomba olarak kullanılıyor, kandırılamayanlar ise diğer terör eylemlerinde kullanılıyor. Direnen çocukların dirençleri ise ailelerini yok etmek tehdidi ile kırılıyor. Ardından çeşitli kimyasallarla uyuşturma ve telkin süreci başlatılıyor ve süreç sonunda çocuklar birer robot haline getiriliyor.
Bu konuya verilecek en acı örnek 2016 Ağustos’unda Gaziantep’te yaşanan terör saldırısıdır. Bombalı yelek giydirilen bir çocuk, kına gecesi yapılan sokak düğününe gönderilmiş ve olanlardan bihaber çocuk uzaktan kumanda ile patlatılarak 51 vatandaşımız katledilmiştir.
AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR
Atalarımızın bu sözü çok önemlidir. Gerçekten ağacı yaşken eğmek gerekir. Zira körpe beyinlere ilk gireni çıkarmak neredeyse imkansızdır. Terör örgütlerinin küçük yaşlarda kanca attığı kurbanları kazanmak bugüne kadar mümkün olmamıştır. Bu ilmi gerçeği kavrayan küresel akıl, çocuk terörist uygulamasını dünyada ilk olarak FETÖ örgütünde başlatmıştır. Bir şekilde devşirilen çocuklar örgütün hücre evlerinde yıllarca örgütsel eğitime tabi tutulmuştur. Sınav sorularını çalan FETÖ, birçok örgüt elemanını devlete sızdırmış ve onları general, vali, emniyet müdürü, hâkim, savcı yaparak üst düzey makamları ele geçirmiştir. Ne acıdır ki, dünün çocukları örgüt elinde büyümüş ve azılı birer terörist olarak devletine ve milletine kurşun yağdırmıştır. Bu eserin sebebi çocuk teröristlerdir.
