|

Hamas’ın Esed ile normalleşme sorunsalı

21 Haziran tarihinde 2007’den beri Gazze şeridini yöneten Hareket el-Mukavemet el-İslamiye’den (Hamas-İslami Direniş Hareketi) bir yetkili Reuters kanalına şaşırtıcı bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre Hamas, Esed rejimi ile yeniden ilişki kurmaya dair oy birliği ile bir karar aldı. Bu alınan karar Hamas gibi bir direniş hareketinin angajman siyasetinin değiştiğini ortaya koyuyor.

00:00 - 22/07/2022 Cuma
Güncelleme: 18:12 - 21/07/2022 Perşembe
Yeni Şafak
Esed
Esed
Mehmet Rakipoğlu
Araştırma Görevlisi – Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü

21 Haziran tarihinde 2007’den beri Gazze şeridini yöneten Hareket el-Mukavemet el-İslamiye’den (Hamas-İslami Direniş Hareketi) bir yetkili Reuters kanalına şaşırtıcı bir açıklama yaptı. Açıklamaya göre Hamas, Esed rejimi ile yeniden ilişki kurmaya dair oy birliği ile bir karar aldı. Bu alınan karar Hamas gibi bir direniş hareketinin angajman siyasetinin değiştiğini ortaya koyuyor. Nitekim Hamas’ın bir dönem siyasi büro başkanı olan Halid Meşal, Esed rejiminin zulmüne tepki olarak Suriye’yi terk etti ve Şubat 2012’de Katar’a yerleşti. Fakat Hamas doğrudan Esed rejimini karşısına almadı ve devrimin şiddetli savunucusu olmadı. Öyle ki 2012’nin Aralık ayında Gazze’de düzenlenen bir festivalde Suriye devrimiyle özdeş bayrakların mevcudiyetinin dahi kasıtlı olmadığı ifade edildi. Diğer bir deyişle Hamas uzun süre Esed rejimi ve dolayısıyla İran’ı kızdırmamaya gayret etti. Fakat rejim bu olayda medya üzerinden Halid Meşal’in üzerine yürüdü. Bölgesel konjonktürün değişmesi ve Esed rejiminin Rusya tarafından korunması ile Hamas’a karşı sert açıklamalar artmaya başladı. Örneğin 2015’te Esed İsveç medyasına verdiği röportajda, Hamas’ın Suriye halkından uzak olduğunu, Yermuk’taki kampın el-Nusra örgütü ile iş birliği halinde kullanıldığını iddia etti. Esed bir adım daha ileri giderek İsrail’in argümanlarını doğrular biçimde “Hamas’ın Müslüman Kardeşler’in izinden giderek dini siyasete alet ettiğini” dile getirdi.

ARTAN İRAN ETKİSİ

Ortadoğu’daki güç dengeleri değiştikçe Hamas’ın da angajman siyaseti değişti. 2012’de Mursi’nin devrimle iktidara geldiği, Türkiye-Mısır-Katar ekseninin güçlendiği dönemde İran’dan göreceli bağımsız olan Hamas, 2019 sonrası İran’ın radarına girdi. Bu anlamda Hamas’ın askeri kanadının siyasi kanadı ezdiği görülüyor. Söz konusu durum Hamas’ın içerisinde en azından iki farklı güç blokunun olduğunun göstergesi. Diğer bir deyişle Hamas içinde güçlenen ve kontrolü eline alan İran’a yakın kanat, Esed ile normalleşme politikasının mimarı.

Örneğin İran’a yakın olarak bilinen Mahmut ez-Zehhar, Hamas’ın rejimle ilişkilerini yeniden tesis etmek istediklerini 2019’da dile getirmişti. Benzer şekilde İran’ın ve Esed’in Hamas üzerindeki etkinliği güç geçtikçe arttı. 2021’de cereyan eden Kudüs’ün Kılıcı savaşı sırasında bazı Filistinli isimlerin Şam’da Esed ile bir araya geldiği ve Esed’in Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’na selam ilettiği iddia edildi. İran medyasına yansıyan bu habere Hamas’ın üst düzey isimlerinden Üsame Ebu Hamdan da olumlu yanıt verdi. Dolayısıyla

Hamas’ın içindeki İrancı kanadın gücünün artması ve Esed rejimi ile ilişkilerin normalleşmesi eş zamanlı ilerliyor. İran’ın arabulucu, Hizbullah’ın da uygulayıcı rol üstlendiği bu süreçte Hamas’ın şu anki siyasi büro şefi İsmail Haniyye 21 Haziran’da Beyrut’a gitti. Lübnan ziyaretinde Hizbullah, İslami Cihad ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi liderlerinin yanında Esed rejiminin güvenlik bürokrasisi ile Hamas arasında bir görüşme cerayan ettiği de iddia ediliyor.

DEĞİŞEN DENGELER

Hamas’ın, Esed rejimi ile ilişkileri kestiği dönemde Arap devrimleri hızla yayılıyordu. Gelinen noktada Tunus dahil birçok demokratik dönüşüm tecrübesi yerini “otokratik istikrar”a bıraktı. Dolayısıyla Hamas’ın halk devriminin yanında Esed’in karşısında olmasını gerektiren şartlar ortadan kalktı. İkinci olarak Arap devrimleriyle birlikte güçlenen İslami hareketlerin manevra alanları sınırlandırıldı. Mısır’daki darbe süreci ve Körfez ülkelerinin baskı politikaları İslami hareketleri Katar ve Türkiye’ye itmişti. Katar üzerindeki ablukanın kaldırılması başta olmak üzere bölgede yaşanan normalleşme örüntüleri Hamas’a destek veren ülkelerin sayısını azalttı ve bu durum Hamas’ı İran’ın kucağına itti. Üçüncü olarak devrimlerin başladığı dönemde Hamas’ın arabuluculuğunu reddeden Esed rejimi Rusya ve İran’ın eliyle ayakta kaldı. Dördüncü olarak Kovid-19’un getirdiği ekonomik meydan okumalar ve Biden ile bölgesel aktörlerin yerel siyasete odaklanmaları da Hamas’ın dış politika angajmanlarını sınırlandırdı. Beşinci olarak başta Cezayir olmak üzere birçok Arap ülkesi de Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Esed ile normalleştirmek istiyor. Hamas içinde hareketin Esed ile normalleşme eğiliminin dışında kalmaması gerektiğini düşünen çok sayıda isim var. Esed ile normalleşme noktasında hareketin içerisinde farklı duruş sergileyenler olsa da İrancı kanadın daha ağır bastığı ifade edilebilir. Altıncı olarak Rusya, İsrail’i ve dolayısıyla Batı’yı dengeleme noktasında Hamas ile ilişkileri geliştirdi. Bu anlamda Moskova, Filistin davasını Hamas-Esed normalleşmesinde araçsallaştırabilir.

Öte yandan İran ise Hamas’ı tam anlamıyla kontrol ederek Esed’i Sünni dünyada parlatmak istiyor. İkinci olarak Filistin merkezli propagandasını Hamas üzerinden Sünni coğrafyalara pazarlamanın derdinde. Üçüncü olarak İran direniş eksenini tek kampta topluyor ve Biden’ın İran karşıtı blokuna dolaylı olarak cevap veriyor. Bu durumda bölgenin 2011 öncesine, ideolojik kamplaşmanın yoğunlaştığı döneme döneceğine dair en büyük kanıt.

Sonuç olarak Hamas, bütün tepkilere rağmen Esed ile ilişkilerini normalleştirme kararı aldı. Bu karar Hamas’ın Esed gibi bir zalimle iş birliği tutabileceğini gösteriyor ve aynı zamanda hareketin “İslami” özelliğini zedeliyor. Nitekim Hamas; Yermuk, Raml, Der’a gibi kamplarda binlerce Filistinlinin ve bir milyona yakın insanın ölümünden mesul olan bir rejimle normalleşecek. Bölgesel istikrar açısından oldukça riskli olan bu normalleşme gerçekleşirse Şam-Hamas arasındaki ilişkiler büyük oranda İran tarafından yönetilecek ve Tahran’ın bölgesel nüfuzu artacaktır.

#Hamas
#Esed
#Gazze
#Halid Meşal
#el-Nusra
#İran
2 yıl önce