Hatırlanacağı üzere anamuhalefet ND Partisi Genel Başkanı Vangelis Meymerakis yasanın kendisine tanıdığı 3 günlük süre içerisinde hükümet kurmayı başaramayınca Parlamento'daki en büyük üçüncü parti durumundaki Halk Birliği'nin lideri Panayotis Lafazanis görevi devraldı. Lafazanis'in kendisine tanınan 3 günlük süre zarfında hükümet kurmak için çalışmaktan ziyade SYRIZA'dan ayrılarak yeni kurdukları Halk Birliği partisini tanıtmaya çalıştı ve hükümet kurmakta başarısız olan Lafazanis de perşembe günü Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos'a görevini iade etmiş oldu.
Parlamentoda en çok oya sahip ilk üç parti hükümet kuramadığında ne yapılacağı Yunan anayasasında açık şekilde belirtiliyor. Anayasaya göre bu durumda cumhurbaşkanı bütün parti liderlerini huzuruna topluyor ve mevcut parlamentonun güvenini alacak bir kabine kurmanın imkânsız olduğunun teyit edilmesi durumunda, erken genel seçime gitmek üzere parlamentodaki bütün partilerden oluşan bir kabine teşkil etmeye çalışıyor.
Eğer bu da başarısız olursa, cumhurbaşkanı o zaman, Yargıtay, Yüksek İdare Mahkemesi, Yüksek Hukuk ve Ceza Mahkemesi ve Sayıştay başkanına erken genel seçimleri gerçekleştirmek üzere mümkün olduğunca geniş kabul görecek bir kabine kurma görevini vererek parlamentoyu feshediyor.
Aslında SYRIZA dışında hiçbir parti erken genel seçimin bu kadar çabuk yapılmasını istemiyor. SYRIZA'dan koparak kendi partisini kuran Halk Birliği kurmayları bile ülke çapında örgütlenebilmek için seçimi ellerinden geldiğince geciktirmek istiyorlar. Fakat yasal sürecin hızla işlemesini isteyen SYRIZA lideri Aleksis Tsipras ve ekibi, en geç hafta sonuna kadar erken genel seçim tarihinin 20 Eylül olarak açıklanmasını istiyorlardı. Hesaplanan planın gerçekleşmesi için de en geç cuma günü geçici hükümetin kurulması gerekiyor. Tsipras'ın erken seçimin bir an önce yapılmasını istemesinin nedeni, Ekim ayında kreditörlerle ülkenin borcu ile ilgili yapılacak müzakerelerde başarılı olacak bir hükümetin iktidarda olması. Tabii Tsipras'ın bundan kastı, erken seçimle halktan 4 yıl için tek başına bir SYRIZA iktidarı veyahut da SYRIZA'nın merkezde olduğu bir koalisyonun vizesini alabilmek.
Yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen Aleksis Tsipras, oynadığı erken seçim kartıyla Yunan halkının önüne çıktığında yine birinci geleceğini biliyor. Diğer siyasi partilerin geçmişteki günah ve hatalarını taşımayan Tsipras'ın SYRIZA'sı bu noktada rahat. Çünkü Yunanlıların boynuna adeta tasma takan memorandumlara parlamentoda bulaşmamış iki “ekstrem” parti (Nazi Altın Şafak ve Yunanistan Komünist Partisi KKE) dışında başka parti bulunmuyor, geri kalan bütün partiler bir şekilde memorandumlarla damga yemiş durumda. SYRIZA'dan kopan Sol Platform'un kurduğu Halk Birliği partisi ise euro yerine drahmi isteyen tutumuyla yaklaşık %4 oy oranına gelmiş durumda.
Tsipras'a göre referandumda HAYIR oyu veren %61'lik kesim, Yunanistan'ın euro'dan çıkarak drahmi'ye dönülmesi amacıyla oy vermedi, euro içinde onurlu bir mücadele için HAYIR denildi. Dolayısıyla kreditörlerle yapılan son anlaşma ile SYRIZA'nın yürüteceği iyi bir sol program birleştirilebilirse, ülkenin mali krizden çıkabilmesi için en uygun formül bulunmuş olacak.
Yunanistan önündeki 2-3 yıl boyunca hem ülkenin hem de halkın sinir uçlarıyla oynanacak çok kritik bir süreç yaşayacak. 2-3 yıl içerinde Euro Para Bölgesi ve hatta AB'de kalmak için ülke son kartlarını oynayacak. Ya başarılı olunacak veyahut da daha çalkantılı bir döneme gidilecek.
SYRIZA lideri Tsipras'ın hedefi, erken genel seçimden tek başına iktidar olabilecek oy oranını yakalayarak çıkmaktı. Yapılan anketler ve saha çalışmaları SYRIZA'nın oy oranının arttığını gösteriyordu. Ancak Tsipras'ın başbakanlıktan istifası sonrası gelişen olaylar bu ihtimalin azaldığını gösteriyor. Tsipras, partisinin tek başına iktidar olamaması durumunda beraber yürüdüğü ANEL partisi ile tekrar koalisyona gitme hesabı kuruyor. Tabii son dönemde zor günler yaşayan ANEL Partisi % 3 seçim barajını aşıp parlamentoya girebilirse bu plan geçerli. Eğer bu alternatif de gerçekleşmez ise Tsipras'ın aklında koalisyona gidebileceği iki, hatta üç parti (POTAMİ, PASOK, ENOSİ KENTRON) daha var deniyor.
2009-2015 yılları arasında tam tamına altı defa hükümet ve başbakan değiştiren Yunanistan'da, referandum mağlubiyeti sonrası geçici genel başkanla durumu kotarmaya çalışan anamuhalefet ND Partisi dahil bütün muhalefet partilerinin güçsüz olduğu bir dönemde baskın erken genel seçim kararı alan Tsipras, oy oranı düşse ve tekrar koalisyon kurmak zorunda kalsa bile, SYRIZA'yı ve kendisini iki yıl daha kilit rolünde tutmanın formülünü bulmuş gözüküyor. Zaten 8 veya 9 partinin seçim barajını aşarak gireceği söylenen Yunan Parlamentosu'ndan ülkeyi istikrara taşıyan bir hükümet çıkamazsa, işler daha da içinden çıkılmaz bir hal alacak.
