|

Kosova bedel ödüyor

.
00:00 - 18/02/1999 Perşembe
Güncelleme: 11:48 - 7/11/2013 Perşembe
Yeni Şafak
Kosova bedel ödüyor
Kosova bedel ödüyor

Kosova'da yaşananlar, herkesi farklı biçimde kaygılandırıyor. AB'nin Kosova'nın bağımsızlığını kabul etmemesini 'doğru' bulan 'Le Monde Diplomatique' yazarı Ignacio Ramonet, Balkanlar'da yaşanan acıların asıl sebebinin, Batılı güçlerin dargörüşlülüğü olduğunu belirtiyor. Yazıyı dilimize arkadaşımız Mesut Özcan aktardı.

IGNACIO RAMONET

Balkan halkları 1991'de eski Yugoslavya'nın milliyetçiler tarafından büyük bir hızla dağıtılmasına izin veren Batılı güçlerin dar görüşlülüğün ağır bedelini ödemeye devam ediyor. Belki de "Batı'nın 1930'lardan beri yaptığı en büyük kollektif güvenlik hatası"nı nasıl yaptılar? (1) Yüzbin insanın hayatına malolan ve önlenebilecek bir hata.(2)

2. Dünya Savaşı sırasındaki Hırvat ve Sırplar'ın yaptıkları katliamlara rağmen, direnişi örgütleyen Tito, 1945 sonrasında Yugoslavya halkını biraraya getirmeyi başardı. Tito eski düşmanlıkları ciddiye almadı ve birlik konusundaki inancını vurgulayarak şöyle derdi: "Yugoslavya'nın altı cumhuriyeti, beş milleti, dört dili, üç dini, iki alfabesi ve tek partisi vardır."

Tito yönetimindeki Komünist Parti, Sovyetler Birliği'ne başkaldırdı ve bağımsız bir işçi devleti kurdular ama, Tito'nun 1980'de ölümünden sonra yıldızı sönmeye başladı.

Medya milliyetçiliği körükledi

Federasyon, başkanlığın altı cumhuriyet arasında her yıl birinde olacak şekilde değişimli yürütülmeye başlamasıyla zayıfladı. Ülkenin dış borçları binlerce greve yol açtı ve zengin bölgeler ile (Slovenya ve Hırvatistan) diğerleri arasında sorunlara yol açtı.

Bu bölünmeler medyanın da etkisiyle eski milliyetçiliğin yeniden canlanmasına yol açtı. Belgrad'daki eski bir diplomat anılarında şunları anlatıyor: "Televizyon vasıtasıyle milletler arasındaki düşmanlık bir salgın hastalık gibi tüm Yugoslavya'ya yayıldı." Sırp, Bosnalı ve Müslüman tüm bir nesil sadece televizyonda gördükleri resimler nedeniyle birbirlerine düşman olmaya itildiler.(3)

Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Körfez Savaşı'ndaki başarılarıyla mutlu olan Batılı güçler, yaklaşan felaketi önlemek için hiçbir şey yapmadılar. Almanya, Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanımada acele ederek yangına körükle gitti.

Miloseviç tarihi intikam peşinde

Bir başka tanık şunları söylüyor: "1991-92'de Belgrad TV'yi seyrettikten sonra Bosnalı Sırplar'ın Ustashil (Hırvat) ve İslamcı fundamentalistlerin saldırı tehdidi altında oldukları düşüncesine nasıl kapıldıklarını anladım. Bu, tüm Amerikan televizyonlarının Ku Klux Klan tarafından kontrol edilmesi gibi bir şeydi." (4)

1989'da, Sırplar'ın Türkler tarafından yenilmelerinin 600. yılında Slobodan Miloseviç, Kosova'da bir milyon kişiye yaptığı konuşmada sert ve tahrik edici milliyetçi ifadeler kullandı. Hırvatistan'da Franjo Tudjman, Bosna'da Aliya İzzetbegoviç aynı şekilde karşılık verdiler. Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Körfez Savaşı'ndaki başarılarıyla mutlu olan Batılı güçler, yaklaşan felaketi önlemek için hiçbir şey yapmadılar. Almanya, Slovenya ve Hırvatistan'ın bağımsızlığını tanımada acele ederek yangına körükle gitti. Önce Slovenya'da 27 Haziran 1991'de savaş başladı, sonra Hırvatistan ve Bosna'daki savaş bunu takip etti ve herbirinde zulüm vardı.

AB, Balkanlar'da varlık gösteremedi

Avrupa Birliği gerektiğinde kendi kıtasında barışı getirecek gücü gösteremedi. Sonuçta barış, ABD tarafından 1995 Dayton Antlaşması ile sağlandı ama son olaylar da gösterdi ki, bu barış çok zor korunacak.

Kosova halkının % 90'ı Arnavut, yani Slav değil ve Müslüman. Bölge yüksek işsizlik ve düşük eğitim düzeyi ile fakir bir bölge. Yarısı 20 yaşın altındaki 2 milyonluk bir nüfus 10 bin 900 km2'lik alana sıkışmış durumda ve doğum oranı da binde 40... 1974 Anayasası'na göre Sırbistan içerisinde veto hakkı olan otonom bir yönetim birimiydi.

Balkan halkları, 1991'de eski Yugoslavya'nın milliyetçiler tarafından hızla dağıtılmasına izin veren Batılı güçlerin dar görüşlülüğünün ağır bedelini ödemeye devam ediyor.

AB'ye göre Kosova'nın bağımsızlığı

Bu statü Slobodan Miloseviç tarafından 1989'da kaldırıldı. Kosovalıların hakları ellerinden alındı ve Belgrad'tan gönderilen polis ve asker destekli milliyetçi çetelerin saldırılarına maruz kaldılar; böylece kitlesel bir göç yaratılmaya çalışıldı. Belgrad otoriteleri illegal ilan edilen bir seçimle Kosova Devlet Başkanı seçilen Kosova Demokratik Birliği lideri İbrahim Rugova, seçimin illegal ilan edilmesine devletin yerine geçecek barışçıl kurumların oluşturulması girişimiyle cevap verdi. Bağımsızlık isteyen Kosova Kurtuluş Ordusu ise öncelikle bağımsızlığın peşinde ve daha radikal bir yaklaşım uyguluyor.

Çatışmalarda 200 Kosovalı öldü, 300 köy yerle bir edildi ve 200 bin mülteci ülkeyi terketmek zorunda kaldı. Ekim 1998'de NATO'nun hava saldırısı tehdidi ile Miloseviç bir anlaşmayı kabul etti. Buna göre askerlerini Kosova'dan çekecekti ve 1600 kişilik Avrupa Güvenlik ve İşbirliği askerinin ve silahsız gözlemcilerin bölgede çalışmasına izin verecekti. Ama bu ocak ayında şiddetin yeniden alevlenmesine engel olamadı.

Kosova'da neler yapılmalı?

Avrupa Birliği Kosova'nın bağımsızlığını kabul etmeyerek doğru yapıyor. Bu Avrupa'nın mikro devletlere bölünmesini desteklemek ve bölgede isyan ateşlerini yakmak kadar sorumsuzca olurdu. (Bitişikteki Makedonya ve % 30 Arnavut nüfusuyla sıradaki karmaşık bölge olabilir.) Aynı zamanda Belgrad'dan Kosova'nın statüsünü yeniden gözden geçirmeyi istemek de doğru.

Gerekli olan şey, mümkün olan en geniş otonomi ile bölgenin Yugoslavya içinde tutulması. Böylesi bir anlaşma çok istenmesine rağmen, bunun işe yaraması için Avrupa, NATO ve ABD desteği ve Sırbistan ile Kosova'da demokratik bir ortam oluşturulması gerekiyor. İki tarafta da milliyetçi uçlar yönetimi sürdürürlerse, durum dindar bir umut veya basit bir ikiyüzlülükten öteye geçemez.

NOTLAR:

(1) Bakın: Richard Holbrooke, El Mayor Fracaso Colectivo de Occidente, Politica exterior, Madrid, January-February 1999

(2) Bakın: Catherine Samary, "Dismantling Yugoslavia", Le Monde diplomatique English Internet edition, November 1998

(3) Warren Zimmermann, Origins of the Catastrophe. Yugoslavia and its destroyers, Timer Books, New York, 1996.

(4) Noel Malcolm, Bosnia: A Shart History, New York University Press, 1994.


25 yıl önce