Sinovac firmasına ait inaktif CoronaVac aşısı yıllardır değişik mikrobiyal hastalıkları önlemek üzere bilinen ve kullanılan türden bir aşı. Bu aşının Türkiye'deki Faz 3 çalışmasında ve sağlık çalışanlarına uygulanmasında herhangi ciddi bir yan etki görülmedi. Dolayısıyla da bu konuyla ilgili tedirgin olmamak gerekiyor. Aşıdan gelebilecek birtakım basit yan etkiler olabilir ama bu hastalığı geçirirken oluşabilecek hasardan daha ağır olmayacaktır. Hele birde bu hastalıktan dünya üzerinde her gün binlerce insanlar öldüğünü göz önüne alırsak aşının değeri daha iyi anlaşılacaktır. Bundan dolayı şahsi kanaatim ülkemiz insanlarının gönül rahatlığıyla aşılanması ve bu konuda tereddüt etmemesi gerektiğini düşünüyorum. İlk gün aşı yaptıran birisi olarak bende şuana kadar hiçbir yan etki görülmedi.
Aşı yapılan bölgede ağrı, şişlik ve kızarıklık gelişmesi, bu durum zaten tüm tüm aşılardan sonra ortaya çıkma ihtimali olan bir durum olup 1-2 gün içerisinde düzelmektedir. Şikayetleri rahatlatmak için bu bölgeye indirekt soğuk uygulama ve. parasetamol alımı fayda verecektir. Bunun dışında ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve iştahsızlık da aşılardan sonra görülebilir ve bu belirtiler de 48-72 saat içinde kendiliğinden düzelmektedir.
Alerjik şok tablosu, aşı muhteviyatlarından birine karşı ağır alerjisi olan kişilerde çok nadir (milyonda 1 görülme ihtimali) olarak görülebilen bir durum olup bu sorun için aşılama sonrası 30 dk hastanede kalma tavsiyesinde bulunulmaktadır. Aşı odaları yakınındaki alerji poliklinikleri en küçük sorunda dahi hemen tedavi imkanı sunulan alanlar olup bu konuda da şuana kadar herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır.
Yaşlı çınarlarımız için de aşılanma hayati derecede önemlidir. Yaşlandıkça bağışıklık sistemi zayıflar ve hastalıklarla savaşmak daha da laşır. Sağlık Bakanlığımız aşılama programına göre 65 yaş ve üzerindeki kişilerin zaten birçok hastalığa karşı korunma amaçlı bazı aşıları bulunmaktadır. Pnömokok ve grip aşıları bu yaş grupları için de önerilmektedir. Yapılan araştırmalar Covid 19 hastalığına bağlı hasarların hatta ölümlerin 65 yaş üstündekilerde diğer yaş gruplarına göre daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu nedenle bu yaş grupları birçok ülkede yüksek risk grubu olarak kabul edildiğinden sağlık çalışanları gibi ilk sıralarda aşılama programına dahil edilmişlerdir.
Bu süreçte aşılama yaptırmadan önce ve sonrasında bazı konularda dikkatli olmak gerekiyor. Bu yaş grubundakilerde, bu süreçte vücudun hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir. Bu sayede vücut hastalıklara karşı tekrar direnç kazanır. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en önemli 4 kuralı; sağlıklı beslenme, egzersiz, su tüketimi ve düzenli uykudur. Kilo ve yaşa bağlı olarak günde ortalama 2-3 litre arası su tüketimi, günlük 30 dk'lık egzersizler, birçok hastalıktan koruduğu gibi aynı zamanda bağışıklık sistemimizin de yükselmesine yardımcı olacaktır. Bunun yanısıra yapmamamız gerekenlerde olacaktır. Tuzlu, şekerli besinlerden uzak durmak fazla yemekten özellikle hamurlu gıdalardan kaçınmak gerekmektedir.
Güncel olarak 50 üzerindeki ülkede başlanan aşılama ile virüse karşı mücadelede daha da umutlu bir sürece girilmiş durumda olmakla birlikte pandemilerde vaka sayıları var olmaya devam ettikçe risk de hep var olacaktır.
Bu manada aşının mücadelede bize fayda verse bile salgın ile alakalı her sorunun bir anda hayatımızdan çıkması tabii ki mümkün olmayacaktır. Erken esnemeler maalesef sıkıntıların tekrar artmasına neden olabilir. Ben kişisel olarak kısıtlamaların ancak Şubat ayından sonunda parça parça gevşetilmeye başlanabileceği kanaatindeyim. Tabii ki bunun en önemli belirteçi günlük vaka ve vefat eden sayılarının ciddi manada azalması olacaktır. Kısıtlamaların azaltılması sürecinde de öncelik üretim ve eğitim alanında olabilir. Bu süreç içinde rakamların günlük binlerin altına indiğini görmemiz gerekiyor. Ancak o şekilde okulları açarak esnemelere gitmek gerekiyor. Eğer kurallara uyma konusunda bıkkınlık ve umursamama durumu olursa bu süreç daha da uzayabilir. Bence en az 2021 Sonbaharına kadar peyderpey esnemeler olsa bile salgına karşı kendimizi azami dikkatli şekilde korumalıyız. Üzülerek ifade ediyorum ki bunu yapmamak normalleşme sürecini uzatabilir.
